Şiir: Âb-ı Hayât
O yüce Mevlâ’dan aldığım güçle
Her türlü engeli, aşmaya geldim.
Benim öz kardeşim köpüren Dicle
Deli Fırat gibi, coşmaya geldim.
Kavuşmak istersen o büyük üne
Gönül pusulanı çevir o yöne
Şişte kebap gibi ben döne döne
Aşkın fırınında, pişmeye geldim.
Yeşerecek bir gün; güzel tohum ek
Her şeyi yaratan O ise bir tek
Dizimdeki takat kesilene dek
Yılmadan peşinde, koşmaya geldim.
Bunca sitemlerim bildin mi kime?
Yeter ettiklerim kendi kendime
”Kükremiş bir selim sığmam bendime
Yırtarım dağları”, taşmaya geldim.
Ellerin sözüne nasıl da kandım
Çöldeki serâbı su olur sandım
Gönül çırasında fitilsiz yandım
Sonunda susadım, çeşmeye geldim…
Hanifi KARA
ŞairTasavvuf ilmi tecrübeye dayalı bir disiplin olup kişinin mânevî gelişimini esas almaktadır. Başlangıçtan son merhaleye kadar dervişin gelişim ve kazanımlarını artırmayı hedeflemektedir. Tasavvuf eğiti...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
Geleceğimiz olan yavrularımızın iyi bir eğitim alması, yararlı bir insan olması için elimizden anne babalar olarak gelen her şeyi yapıyoruz ama bir türlü istediğimiz sonucu alamıyoruz. Çocuklarımızla ...
Yazar: Ali ÖZKANLI
Gece üçte değil de, erkene alınmakla Saat oyunu bozdu, on beş Temmuz gecesi. Genciyle, yaşlısıyla; kadınıyla, kızıyla Millet bir destan yazdı, on beş Temmuz gecesi. Mazlumların f...
Şair: Hanifi KARA
Yüce Allah, İsrâ Sûresi 36. âyette şöyle buyurmaktadır:“Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.”Âyetin başında geçen “latakfu”, “iz s...
Yazar: Mehmet SOYSALDI