HAMZA (R.A.)
Hz. Hamza Peygamberimiz
(s.a.v.)’in amcasıdır. Peygamberimiz (s.a.v.)’den iki yaş büyüktü. Süveybe
Hatun ikisini de emzirdiği için, Peygamberimiz ile Hz. Hamza sütkardeşi
olmuşlardı.
Nübüvvetin ikinci veya altıncı
yılında, Ebu Cehil, Adiy b. Hamrâ ve İbnü’l-Asdâ’ın bir gün Peygamberimiz (s.a.v.)’e
hakaret ve işkence etmelerine kızarak Müslüman olmuştu. Onun Müslüman olmasıyla
Peygamberimiz (s.a.v.) ve Müslümanlar oldukça kuvvet kazanmışlardı.
Peygamberimiz (s.a.v.) Hz.
Hamza’yı Mekke’de Zeyd bin Harise ile Medine’de Külsum bin Hidm veya başka
birisiyle kardeş yaptı. “Şu iki hasım
Rabb’ları hakkında çekişiyorlar. Kâfirler için ateşten elbise biçilmiştir.
Onların başları üzerine kaynar su dökülecektir.” mealindeki ayetler Bedir
günü birbiriyle karşılaşan 6 kişi ki, Müslümanlardan Hamza bin Abdülmüttalip,
Ali bin Ebu Talib ve Ubeyde bin Haris ile üç müşrik hakkında nazil olmuştu.
Yine Uhud günü de Hz. Hamza
(r.a.) savaş aslanlarının başında gelen bir kahramandı. Peygamberimiz
(s.a.v.)’in Hz. Hamza hakkında “Seyyidü’ş-Şüheda/Şehidlerin Efendisi” buyurduğu
rivayet edilir. Zira Hz. Hamza müşriklerle çarpıştığı o gün oruçlu idi ve
orucunu açmadan şehid edilmişti.
Uhud’da şehid edildikten sonra sarıldığı
hırka, Hz. Hamza’ya kısa geldiğinden, baş tarafına çekilince, ayaklan açıldı.
Ayaklarına çekilince de, baş tarafı açıldı. Peygamberimiz (s.a.v.) hırkanın baş
tarafına çekilmesini, ayaklarının ızhır otu ile kapatılmasını emretti.
Peygamberimiz (s.a.v.) başını kaldırıp sahabe-i kiram efendilerimize bakınca
onların ağladıklarını gördü. Onlara “Niçin ağlıyorsunuz?” diye sordu. “Yâ Rasûlallah!
Amcana geniş bir kefen bulamadık da, onun için ağlıyoruz.” dediler.
O gün kefen kıt, şehitler çok
olduğu için, yerine göre bir kefene iki, üç kişi sarıldı. (radıyallahu anhüm)
N.Nida DURAN
YazarBu fâni dünya hayatının şaşaası ve parlaklığı, oyun ve eğlencesi, uyanık ve hakiki mü’minin Allah’a giden yolda sağlam adımlarla ve kararlı bir şekilde ilerlemesine asla engel olamaz, olmamalı da. ...
Yazar: Editör
Hazreti Ömer (r.a.)’ın oğlu Hz. Abdullah, babası Müslüman olduğunda beş yaşlarında bir çocuktu. Bu sebeple hiç puta tapmamıştı. İslâmiyet’i anlayabilecek bir yaşa geldiğinde hemen Müslüman oldu. Daha ...
Yazar: N.Nida DURAN
Sonbahar; kimine yılın son baharı, kimine ömrün. Sonbahar, kimi için hazan mevsimi, kimi için bereket. Sonbahar, kışa girmeden son bir umut, son bir gayrettir. Geçen ayları verimli geçirenler için ber...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Mekke’de hidayete yol bulanlar Hz. Peygamberimiz’in etrafında toplanıyordu. Müşrikler ise bu gidişten endişeleniyorlardı.Bir gün Mekke’de bir sokak başında müşriklerin ileri gelenleri Muhammed (s.a.v....
Yazar: N.Nida DURAN