Üsküdar’a Giderken
Her semti kendine has güzelliktedir; geçmişimizi, tarihimizi yansıtan yüzlerce eserle bezenmiştir İstanbul. Kalabalık, karmaşık, gürültülü görünse de; bir o kadar da huzurlu, adım başı bizlere emanet edilmiş kıymetli eserlerle karşılaşabildiğimiz Üsküdar da bu güzel semtlerden biridir.
Antik çağın “Khrisopolis”i, Perslerin “Hrisopolis” i, Roma döneminin “Scutari”si, Bizans’ın “Skudarium”u, Farsçanın “Askadar”ı, Evliya Çelebi’nin “Eski Dar”ı ve Türklerin sevgili Üsküdar’ı dır. Adı nereden gelirse gelsin her geleni büyüleyen, kendini sevdiren semttir Üsküdar…
Üsküdar meydanından Boğaz’a bakıldığında denizin ortasında ilginç hikâyesi ile Kız Kulesi ziyaretçileri selamlar. Meydanda III. Ahmet’in annesi için yaptırdığı çeşme günümüzde de halkın su ihtiyacını karşılar. Az ileride Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan şerefine Mimar Sinan tarafından yapılan Mihrimah Sultan Cami ve içinde yer alan külliye, medrese, türbe ve han eşsiz güzelliktedir.
Kuzguncuk, Çengelköy, Kandilli, Kanlıca eski evleri, dar sokakları, iskeleleri ile yüzlerce ziyaretçiyi ağırlar. Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan, farklı dönemlerde farklı padişahlara ev sahipliği yapmış Beylerbeyi Sarayı hala tüm güzelliği ile dimdik ayaktadır.
Çamlıca tepesi eşsiz Boğaz manzarası ile bütün İstanbulluların uğrak yeridir. Tepeye hâkim bir konumda yaptırılan Yeni Çamlıca Cami yalnız ibadet yeri değil, içinde kurulmuş; geçmişimizi, tarihimizi yansıtan İslam Medeniyetleri Müzesi ile gurur kaynağımızdır.
İstanbul’un her köşesini görebileceğimiz bir manzara sunan Çamlıca Kulesi Üsküdar’ın modern yüzüdür. III. Selim tarafından yaptırılan Selimiye Kışlası bugün I. Ordu Merkez Komutanlığı olarak hizmet vermektedir. Onlarca cami, medrese, koru, kasır barındıran Üsküdar’da bir cami vardır ki; ilginç konumu ile görülmeyi, gezilmeyi hak eder.
Tam deniz kıyısında yer alan Mimar Sinan tarafından yapılan Şemsi Paşa Cami; dalgalarla gelen deniz suyunu geri boşaltan bir sisteme sahiptir. İçinde yer alan kütüphane kitap tutkunlarının uğrak yeridir. Minaresi öyle bir konumdadır ki, rüzgâr nedeniyle hiçbir kuş buraya uğramaz. Bu nedenle adı Kuşkonmaz olarak kalmıştır.
Hiç kimsenin bilmediği uçurtma müzesi Dünyanın dört bir köşesinden getirilen çeşit çeşit renk renk uçurtmalara ev sahipliği yapar. Yine hiç kimsenin bilmediği hayırsever Sabri Artam tarafından kurulan araba müzesini gezmek saatler alır. Bütün Osmanlı padişahlarının, annelerinin, hanım sultanların küçük heykellerinin yer aldığı Hanım Sultanlar Müzesini belki de Üsküdar’ın yerli halkı bile bilmez ama kime sorsanız.” Bu semtin kedisi, delisi, velisi boldur.” “Ne kedisinden ne delisinden zarar görmedik, velisinden de bol bol hayır gördük.” derler.
İşte böylesine ilginç, görülmeyi fazlasıyla hak eden bir semttir Üsküdar.
Erdal KARASU
YazarÇocuk soru işaretleriyle dolaşırdı. Bazen sırtında bazen omuzlarında, bazen paçalarında… Hep onlarlaydı. Soru işaretleri durmadan çocuğun kafasını karıştırırlardı.Çocuk bu durumdan şikayetçi değildi. ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Ben küçük karıncayımSeverim hareketi,Başka nerede vardırNamazın bereketi?Mevlâ’m bizi çağırırBeş vakit huzuruna,Böylece ulaşırızKulluğun onuruna.Ben de gidip güzelceAbdestimi alayım,Vakit tamam olunca...
Şair: Bestami YAZGAN
Sevgili çocuklar, kâinatın ve âlemlerin yaratıcısı olan yüce Rabb’imiz bu dünyayı bir imtihan yeri olarak belirlemiştir. İlk insandan bu güne kadar her zaman iyilerle kötüler, mücadele, münakaşa ve sa...
Yazar: Sırrı ER
Nezaket, toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini anlatan kurallardır. Yazılı kurallar değildir ama herkes bu kurallara uyarak toplumda huzur ve güveni oluşturur. Tavır, duruş, konuşma ve beden di...
Yazar: Erdal KARASU