Tatili İyi Değerlendirelim
Sevgili çocuklar; Birinci yarıyılın sonlarına yaklaştık. Okullar açılıp, dersler başladığında, hiç bitmeyecekmiş gibi düşündüğümüz yazılılar, projeler, ödevler sona erdi. Ve nihayet tatil geldi. Elimizdeki güzel karneyi ve başarı belgelerini alabilmek için nelere katlanmadık? Sabahları erkenden kalktık. Henüz uykumuz açılmadan yola koyulduk, bazen annemizin ısrarına rağmen kahvaltı yapmadan servislere yetişmeye çalıştık. Okulda öğretmenlerimizi dikkatlice dinledik. Ödevlerimizi yaptık, kitaplarımızı okuduk. Verilen sosyal etkinlik görevlerimizi yerine getirdik. Sınavlarda başarı gösterdik, yüksek notlar aldık. Akşamları geç saatlerdeki okul dönüşünde bazen servislerde uyuyakaldık. Hak ettik doğrusu güzel bir karneyi ve dopdolu bir tatili. Evet, çok yoruldular, gecelerini gündüzlerine kattılar, büyük fedakârlıklarda bulundular… Yerine göre televizyon seyretmediler, arkadaşlarıyla çok boş zaman geçirmediler. Bilgisayar oyunlarını bıraktılar. Ve şimdi onların sonuçları ellerinde. Çünkü bugün yaşadıklarımız dün yaptıklarımızın bir sonucudur. Dönem içerisinde doğru çalışmalar yapan ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren arkadaşlarımız karşılıklarını başarılarıyla birlikte aldılar. Karnelerinde kırık notları olan arkadaşlarımız ikinci yarıyıl daha çok çalışacaklar. Tatilde önce güzelce dinleneceğiz. Aslında tatil öğrencilerin, kendilerini geliştirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Dinlenmenin, tatilin tembellik anlamına gelmediğini hepimiz biliyoruz. İnsanın kendini geliştirmesini sağlayacak en önemli etkinlik kitap okumaktır. Seviyenize uygun kitaplar okumayı ihmal etmeyin. Karnesindeki notlardan ailesi ve kendisi memnun olmayan arkadaşlarımız özeleştiri yapmalılar. “Başkaları yapabiliyorsa ben de yapabilirim.” diye düşünmeliler. Ayrıca, kendinizin elinizdeki karneden daha değerli olduğunu ve sizin de başarabileceğinizi bilin. Sadece yapılması gerekenleri, yeterince yapmanız başarılı olmanızı sağlayacaktır. Bazı öğrenciler; tatil boyunca kitap, defterlerini bir köşeye bırakıp, geç saatlere kadar televizyon seyreder, geç saatlerde yatarak sabah çok geç kalkarlar. Ya da odasına kapanıp bilgisayar başında günlerini geçirirler. Böyle bir tatil anlayışı öğrenciyi dinlenmekten çok yorar. Fizyolojik bir tembellik ortaya çıkar. Tembelliğe alışan bünye okul açıldığında eski düzenine dönebilmek için zorlanır. Her zaman sorumluluğun bize ait olduğunu kabul etmeliyiz. Hayatın hiçbir bölümünü, plansız programsız ve boş yaşamamalıyız. Tatil; hem dinlenme zamanıdır ve hem de okul zamanlarına oranla daha hafif çalışma programlarının uygulandığı bir zamandır. Unutmayalım; Ne zaman ne yapacağı belli olmayan kişilerin günler kısadır. Tüm öğrencilerimizi başarılarında dolayı kutluyor; sağlık, mutluluk ve güzelliklerle dolu, iyi bir tatil geçirmelerini temenni ediyorum…
Naciye BEYZA
YazarOyun, kendiliğinden şekillenen, birçok şeyi öğrenmemize yarayan, üretkenliğimizi geliştiren ve enerjimizin boşalmasına yarayan bir etkinliktir. Oyun, öğrendiğimiz bilgi ve becerilerin pekiştirmesine y...
Yazar: Naciye BEYZA
Sevgili arkadaşlar; Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi, 1258’de, Söğüt’te doğdu. Babası Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Hatun’dur. 1281’de, 23 yaşındayken Kayı Boyu’nun yönetimini üstlenen Os...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Hoşgörü; insanın kendinden farklı düşünen inanç ve davranışlarda bulunan kişilere karşı saygılı, sevecen olması hâlidir. Hoşgörü hiçbir menfaat gözetmeksizin insanlara yardımcı olmaktırHoşgörü bir vur...
Yazar: Naciye BEYZA
Ciğerparelerim!Zilzal Kur’an-ı Kerim’in 99. suresidir, 8 ayettir ve Medine döneminde indirilmiştir. Şiddetli sarsıntı, deprem kelimesinin Arapça karşılığı “zilzal” sureye ad olmuştur. Deprem gerçeği i...
Yazar: Ali BÜYÜKÇAPAR