Ramazan: Rahmet ve Bereket Ayı
Oruç; belli bir zaman aralığı içerisinde herhangi bir şey yememek ve içmemek anlamına gelir.
Müslüman olmanın şartlarından bir tanesi de oruç tutmaktır.
“On bir ayın sultanı” olarak bilinen Ramazan ayı da, ayların en seçkinidir. Ramazan ayı, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı, rahmet ve bereket ayıdır. Kur’an-ı Kerim’de bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesi, Ramazan'ın 27. gecesine denk gelir.
Ramazan ayının senede bir kere gelmesinden dolayı evlerde büyük bir değişim ve heyecan yaşanır. Ramazan öncesi tatlı bir telaş kaplar evleri. Diğer zamanlarda nadir alınan yiyecekler Ramazan’da itina ile alınır. O ayda, yemeklerin, tatlıların çeşidi çoğalır.
Yardımlaşmanın zirvede olduğu aydır. Birlik, beraberlik ayıdır. Elimizdeki her şeyde fakir ve muhtaçların hakkı olduğunu ve onlar için neler yapabileceğimizi düşünürüz. Bütün Müslümanlar arasındaki kardeşlik duyguları kuvvetlenir.
Ramazan sabır ayıdır. Açlığa susuzluğa dayanmayı, nefsimize hâkim olmayı öğreniriz. Oruçla birlikte zorluklara karşı dayanma gücümüz artar. Daha sakin, anlayışlı ve hoşgörülü olmayı öğreniriz. Bir anlık öfkemize yenilerek kavga etmeyiz, tartışmaya girmeyiz.
Oruçlu iken, dinimizce yasaklanmış olan her şeyden uzak durmaya, daha çok dikkat ederiz. Yalan söylemeyiz, başkalarını çekiştirmeyiz, faydasız ve boş sözleri konuşmayız, kalp kırmamaya dikkat ederiz. Ramazan’da, Allah’ı daha çok anar, güzel isimlerini söyleriz. İrademiz güçlenir. Peygamber Efendimiz; “Oruç sabrın yarısıdır.” buyurmaktadır. Oruçla birlikte zorluklara karşı dayanma gücümüz artar.
Ailemizle, yakınlarımızla birlikte sahura kalkmak ve iftar etmek, ailemize ve çevremize canlılık getirir. Çevremizle iyi ilişkiler kurmamızı, sosyalleşmemizi sağlar. Ayrıca, merhametli olmayı öğreniriz. Çevremizdekilere daha çok sevgi ve şefkatle davranırız. İnsanların kusurlarını bağışlamayı öğreniriz. Yardımlaşma duygumuzu öne çıkarır.
Ramazan ayının en güzel yanlarından biri sahura kalkmaktır. Oruçlu geçirilen günlerin zevki bir başkadır. Hele iftarlar… Gündüz hiçbir şey yemeyen ve içmeyen insanlar, aileler birlikte sofranın başına oturup ezan sesini beklerler. İftar saati yaklaştıkça heyecanımız artar. “Gümm!!” sesiyle o günkü orucu tutmuş olmanın mutluluğunu yaşayarak iftarımızı yaparız.
“Senin bereketine, verdiğin nimetlere şükürler olsun ya Rabbi!” diyerek; yokluk içinde kıvrananları, var olup da herhangi bir sebepten dolayı yiyemeyen insanları hatırlayarak şükrederiz. Elimizdeki her şeyde fakir ve muhtaçların hakkı olduğunu ve onlar için neler yapabileceğimizi düşünürüz.
Ramazan’da teravih namazı ayrı bir coşkudur. Mü’minler sıra sıra saf tutarlar. Bu sırada tekbirler, salât-ü selamlar minarelerden göklere yükselir.
Rabb’imiz oruç tutan kullarını en güzel şekilde ödüllendirir. Oruç tutanlar cennetin Reyyan adlı kapısından girerler.
Sahuru, iftarı, teravihi, Kadir Gecesi ile hepinize hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Naciye BEYZA
YazarSevgi, sevilen varlığın mükemmelliği, güzelliği, insana olan faydası gibi sebeplere dayanır. Bu açıdan baktığımız zaman Peygamber Efendimiz sevgiye en çok layık olandır.Peygamberler, Allah'ın kulu ve ...
Yazar: Naciye BEYZA
Sorumluluk, kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirmesi gereken görevlerini zamanında yapmasıdır.Sorumluluk sahibi insan,başkalarının haklarına saygı gösterir. Kendi davranışlarının sonucunu...
Yazar: Naciye BEYZA
Oyun oynamak çocuk için iyi olma hâlidir. Çocuklar içeride ya da dışarıda nerede oynarlarsa oynasınlar oyun her hâli ile çocuğu daha sağlıklı ve mutlu kılacaktır.Su, toprak ve hava bütünlüğünün ...
Yazar: Naciye BEYZA
Köy evinin kileri oldukça büyük olmasına rağmen içi tıkış tıkıştı. Bir köşeye un çuvalları, yağ tenekeleri, bir köşeye pirinç, şeker, tuz paketleri dizilmişti. Kilerin duvarındaki raflarda tencereler,...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ