Tamam Muhsin Baba
Muhsin Hoca Sevgi Evlerinin hocasıydı. Burada yaşayan öksüz ve yetim çocukların üzerinde âdeta titrerdi. Çocuklar olsun büyükler olsun ona daha çok ‘Muhsin Baba’ diyorlardı. Gerçekten orada bulunan herkese baba gibi davranıyordu.
Muhsin Baba’nın son günlerde üzüntüsü vardı. Sevgi Evlerindeki kimsesiz öğrencilerden biri bir yolunu bulup kaçmıştı. Tekin’di kaçan çocuk. Muhsin Baba bunun acısını ve üzüntüsünü yaşıyordu.
Bir gece yurda bir polis arabası geldi. Muhsin Hoca polis arabasının geldiğini odasının penceresinden görmüştü. Yurda polis arabasının gelmesi Muhsin Hoca’nın dikkatini çekmişti. Herhalde bir şeyler olmuş olmalıydı.Polis arabasının yanına gitti.
Arabadan iki polis indi. Yanlarında da bir çocuk vardı. Muhsin Hoca merak içinde polislere yaklaştı;
“Hayırdır.” dedi. Polislerden biri şunları söyledi:
“Bu çocuk sizin buradan kaçmış. Mafyanın eline geçmek üzereyken yakaladık. Sizin buradan kaçtığını söyledi. Biz de alıp size getirdik.”
Muhsin Hoca çocuğun yüzüne dikkatli dikkatli baktı;
“Tekin sen ha!...” dedi. “Oğlum meraktan delirttin bizi. Başına bir şey geleceğinden korktuk.”
Polis anlatmaya devam etti: “Ucuz kurtuldu Tekin. Mafya, eline geçene ne kötülükler yaptırmaz ki?… Dilencilik yaptırmaktan başlarlar. Mafya tetikçiliği yaptırırlar. Sonra her kötülüğü işletirler. Maşa olarak kullanırlar zavallıları. Tam manasıyla felaketten kurtuldu Tekin.”
Muhsin Hoca Tekin’e sarıldı. Tekin de ona sarıldı. Bir kuş yavrusu gibi titrek ve heyecanlıydı Tekin.
“Burayı çok özledim Hocam. Sizleri çok özledim. Ne büyük hata yapmışım hocam.” Tekin ağlamaya başladı. “Beni affedecek misin hocam? Beni tekrar yurda kabul edecek misin?”
“Öyle düşünme oğlum. Sen bu yurdun oğlusun. Burası sana her zaman açıktır.”
Tekin çok mutlu olmuştu. “Sen her zamanki Muhsin Hoca’sın. Muhsin Baba yani.” dedi.
Hizmetliler Jale ve Tahir de oraya geldiler. Polis arabası gelince onlar da merak etmişlerdi.
Tekin Jale’yi görünce yanına gitti. “Jale Teyze. Sizleri çok özledim. Hele seni… Bana ölmüş annemin sevgisini tattırıyor gibiydin.”
Jale Tekin’e sarıldı. Onun yüzünden, başından okşamaya başladı.
Polisler müsaade isteyip ayrıldılar.
“Haydi bakalım Tekin. Hiçbir şey olmamış gibi odana dön. Derslerine çalış. Okuluna devam et.”
Tekin’in sesi sevinçten cıvıl cıvıl olmuştu.
“Tamam Muhsin Hocam. Tamam Muhsin Baba.”
Mustafa AKGÜN
YazarÇocuk bahçeye doğru yürüdü. Açılmış birçok gonca güller gördü bahçede.Kırmızı, beyaz, sarı, pembe birçok gül vardı burada. Güller o kadar coşkundu ki adeta bahçeden dışarı taşmak istiyorlardı.Bu sırad...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Mesude sekiz yaşındaydı. Sevgi evlerinde kalıyordu. Babası Şükrü Bey bazı hafta sonları onu ziyarete geliyordu.Bir hafta sonu yine kızı Mesude’yi ziyarete gelmişti babası. Sevgi evlerinin kantininde b...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Ağustos ayı bizim için ‘zaferler ayı’ dense yeridir. Çünkü bu ayda çok zaferler kazanmışız.Tarih boyunca çok zaferler kazanmış bir milletiz. Dolayısıyla çok da şehitler verdik.Tarihimize şan veren pek...
Yazar: Mustafa AKGÜN
Orhan, her yaz olduğu gibi bu yaz da dedesinin köyüne gelmişti. Dedesinin köydeki evi, şirin bir evdi.Evin önünde geniş bir avlu vardı. Avlunun bir tarafında, dedesinin tarlada ve bahçede kullandığı â...
Yazar: Mustafa AKGÜN