Sultan Vahdeddin’in Acılarla Yaşayan Kızı Ulviye Sultan
Sultan Vahdeddin’in, Başkadınefendi Nazikeda’dan 11 Eylül 1892’de doğan ikinci çocuğudur. Feriye Sahil Sarayı’nda dünyaya gelmiştir. Tam adı, Fatma Ulviye’dir. Sultan Vahdeddin’in Nazikeda Kadınefendi’nin 1888’de doğan, fakat iki haftalıkken vefat eden kızı Fenire Sultan’dan sonra hayata adım attığı için pederi, validesi ve bakıcıları üzerine çok titremiş, aynı akıbetin tekrar yaşanmaması için büyük hassasiyet göstermişlerdir. Çocukluk ve gençlik dönemi Feriye ve Çengelköy Saraylarında geçmiştir. Tüm hanım sultanlar gibi iyi bir tahsil ve terbiyeden geçmiştir. Dinî ve pozitif ilimlerin yanında, musiki ve resim dersleri de görmüştür. Özellikle musiki ve resme yatkınlığı vardı. Bazı müzik aletlerini çalar ve güzel resimler yapardı.
22 yaşına gelince babası Vahdeddin Han tarafından Sadrazam Tevfik Paşa'nın büyük oğlu İsmail Hakkı (Okday) Bey ile evlendirildi. Nikâhları 12 Kasım 1914 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda, Şeyhülislam Hayri Efendi tarafından kıyıldı. Düğünleri ise 19 Ağustos 1916’da Kuruçeşme Sarayı’nda gerçekleşti. Osmanlı Devleti iki yıldır büyük bir cihan harbinin içinde bulunduğundan düğün merasimi oldukça mütevazı bir biçimde yapıldı. Düğünden yaklaşık 10 ay sonra, 4 Haziran 1917’de, Suade Hümeyra Sultan doğdu. Ulviye Sultan, İsmail Hakkı Bey’den 21 Haziran 1922’de ayrılmak zorunda kaldı. Ulviye Sultan bir yıl sonra Germiyanoğlu Ali Haydar Bey'le evlendi. Düğünleri, Nişantaşı Sarayı’nda 1 Kasım 1923’te oldu. İkinci evliliğinden çocuğu olmamıştır.
Halifeliğin kaldırılmasının ardından hanedan üyelerinin sınır dışı edilmesi kararının çıkması ve kendisine tebliğ edilmesi üzerine, 10 Mart 1924 tarihinde, kocası Ali Haydar Bey, kızı Hümeyra Sultan, sütnine Besime ve dadı Nazife ile birlikte trenle yurttan ayrılmak zorunda kalmıştır. Ulviye Sultan yurt dışına çıkınca ilk durağı Paris oldu. Ardından 1924 yılının kış mevsiminde babası Sultan Vahdeddin’in yanına, San Remo’ya taşındı. 1926’da babasının vefat etmesi üzerine derinden sarsıldı. Babasının ölümüyle tekrar Fransa’ya geçen Ulviye Sultan, Nice ve Menton şehirlerinde oturdu. 1929’da diğer aile fertleri gibi Mısır’a hareket etti. 1952’de aftan faydalanarak uzun bir ayrılık ve hasretten sonra yeniden anavatana döndü. Evvela İstanbul’da ikamet etse de rahatsızlanması üzerine İzmir’e kızı Hümeyra Sultan’ın yanına yerleşti. 25 Ocak 1967’de burada hayatını kaybetti. Naaşı, İstanbul’da Çengelköy Mezarlığı’ndadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduktan sonra “Germiyanoğlu” soyadını aldı.
Sultan Vahdeddin’in eşi Nazikeda Başkadınefendi’nin nedimesi Leyla (Açba) Hanım, Ulviye Sultan’ın sureti, gündelik hayatı, mizacı, hobileri ve kendisiyle olan ahbaplık ve sırdaşlığı hakkında şu malumatı aktarmıştır: “Velinimetim Nazikeda Kadınefendi Hazretleri’nin büyük kerimeleri Ulviye Sultan’la pek iyi anlaşırdım. Yıldız Sarayı’na geldiği vakit muhakkak benim daireme de uğrardı, hasbihal ederdik. Ulviye Sultan orta boylu, ela gözlü, beyaz benizli, hafif etine dolgun, hoş bir sultanefendi idi. Ulviye Sultan’la bazı günler fasıllar yapardık. Muhtelif musiki aletlerini çalar, kendimizi bu suretle neşelendirirdik. Bu fasıllara bazı saraylılar da iştirak ederdi. Ulviye Sultan’la pek yakın ahbap olduğumuzdan bana kederlerinden ve hayallerinden de bahsederdi. Sultanefendi ile beraber resim de yapardık. Resim yaptığımız vakit, Yıldız’a amcazadem Mihri’yi de celbederdim. Zira muhteşem bir ressamdı. Hatta ondan ders dahi aldık. Bize ders verdiği için Ulviye Sultan da ‘Muallime Hanım’ derdi.”
Bengisu HAYAT
Yazar
Sultan III. Ahmed’in kızlarından biridir. Doğum tarihi belli değildir. Doğum tarihinin 1715 yılı Ekim ayı ya da onu izleyen aylarından biri olduğu rivayet edilmektedir. Dört köşeli mührü üzerinde şunl...
Yazar: Bengisu HAYAT
Sultan III. Mustafa’nın, Hibetullah Sultan’dan sonra doğan kızlarındandır. Annesi, Başkadın Efendi Mihrişah Sultan’dır. Sultan III. Selim’in de ablasıdır. 1761 yılı Ramazan-ı Şerif’inin 15. günü dünya...
Yazar: Bengisu HAYAT
Bazı meslekler vardır, saatle ölçülmez.Bir dersin, bir bakışın, bir kelimenin ömrü insan ömründen uzun olur.Öğretmenlik işte öyle bir meslek.Günü gelince değil, her anında öğreten; sınıfın kapısından ...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Sultan IV. Mehmed’in ilk kızıdır. Annesi Emetullah Rabia Gülnûş Sultan’dır. Doğum tarihinde bir netlik yoktur, yaygın olarak 1658 ve 1662 tarihleri zikredilmektedir. Bulûğ çağına gelince 1675 yılı Tem...
Yazar: Bengisu HAYAT