Sultan Abdülmecid’in Hayatı Fırtınalı Kızı Seniha Sultan
Sultan Abdülmecid’in, Dördüncü İkbal Nalân-ı Dil Kadın’dan dünyaya gelen, en uzun yaşayan kızıdır. 7 Aralık 1851 tarihinde Çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda doğmuştur. O da diğer kardeşleri gibi erken yaşlarda annesi ve babasını yitirmiştir. 25 yaşına gelince, Sultan II. Mahmud’un kızı Saliha Sultan’ın zevci Damat Halil Rifat Paşa’nın oğlu Mahmud Celâleddin Paşa ile evlenmiştir. 5 Aralık 1876 Salı günü Hırka-i Saadet dairesinde tertiplenen düğün merasimiyle dünya evine girmiştir.
Sultan Abdülhamid, kız kardeşi Refia Sultan için yaptırılan Çamlıca Sarayı’nı, onun bir hastalık sonucu erken yaşta vefatı üzerine Seniha Sultan’a tahsis etmiştir. Seniha Sultan, uzun süre eşi Mahmud Paşa ile bu sarayda oturmuştur. Sultan II. Abdülhamid’in kızı, kendisinin de yeğeni olan Ayşe Osmanoğlu, hatıralarında Seniha Sultan’ın renkli mizacı, giyinişi, hâl ve hareketleri hakkında şu müşahedeleri kaleme almıştır:
“Fevkalâde kumaşlardan elbiseler giyer, merasimlerde başına tacını koyar, alafranga usulde uzun etekli elbiseler giyer, eteğini arkasına bırakırdı. Saltanatlı görünüşü vardı. Yüzü de güzeldi. Saçlarını hiç uzatmazdı. Gayet serbest tavırlı idi. Çok ve sık kahkahalarla güler, hızlı ve kalın bir sesle konuşurdu. Bazı hareketleri laubalice idi.”
Dört kardeşi peş peşe tahta çıkan Seniha Sultan, padişah olan biraderlerinden hep itibar görmüş ve haremde hatırı sayılır bir yer edinmiştir. Önceleri Sultan V. Murad’ı sevmek ve desteklemekle birlikte, diğer biraderi II. Abdülhamid’in sultan olmasıyla ona sadakat gösterip bağlanmıştır.
Kullandığı kâğıtların başında her harfi ayrı renkte basılmış, Latince harflerle “Seniha” ismi yazılıydı. Eşi Mahmud Celâleddin Paşa, Şûrâ-yı Devlet azalığı, adliye ve evkaf nazırlığı başta olmak üzere çeşitli nazırlıklarda bulunan yüksek rütbeli bir devlet adamı idi.
Hanedanın damadı olmasına rağmen, ilk zamanlar Sultan II. Abdülhamid’i ve idaresini beğenmemiş, Asaf mahlasıyla tenkitler ve hicivler yazmıştır. Bağdat Demiryolu ihalesinin İngiltere’ye verilmesi için uğraşırken rüşvet aldığı dedikodusu ortaya çıkıp mahkûm olacağını anlayınca, bir fırsatını bulup 1899’da iki oğluyla beraber Avrupa’ya kaçmıştır. Seniha Sultan ile evliliği, bu firar hâdisesi üzerine, 1899’da sona ermiştir. II. Abdülhamid Han’ın saltanatı sürüyorken, 1903’te, Brüksel’de kanserden vefat etmiştir.
Seniha Sultan’ın Mahmud Celâleddin Paşa’dan, 1878’de doğan (Prens) Mehmed Sabahaddin ile 1879’da doğan Ahmed Lütfullah adında iki oğlu dünyaya gelmiştir. Ancak oğullarından Prens Sabahaddin de yoğun bir şekilde dayısı Sultan Abdülhamid’e karşı muhalefet etmiş ve onun saltanatına son vermek için İttihatçılar ve bazı dış mihraklar, özellikle İngilizlerle iş birliği içerisine girmiştir. Hatta babası gibi İngiliz ajanlığıyla itham edilmiştir.
Seniha Sultan, çok defa kocası ve oğlu Sabahaddin ile ağabeyi Sultan Abdülhamid arasında kalmış ve sıkıntılı dönemler atlatmıştır. Osmanlı’dan sonra Cumhuriyet dönemini de gören Seniha Sultan, uzun yıllar yaşamıştır. 3 Mart 1924’te halifeliğin kaldırılması akabinde çıkan ve hanedan ailesine vatanı terk etme mecburiyeti getiren yasayla, 4 Mart’ta 72-73 yaşındayken, hanedanın en yaşlı üyesi sıfatıyla sürgüne gönderilmiştir.
Reisicumhur Mustafa Kemal’e gönderdiği telgraftaki ricası da fayda etmemiştir. Gurbet yollarına düşünce, önce Paris’e gidip oğulları ile beraber kalmışsa da, onlardan bir hayır göremeyince İtalya’nın San Remo şehrine giderek, orada sürgünde olan biraderi Sultan Vahdeddin’e sığınmıştır. Buradayken gördüğü itibarı, maalesef Sultan Vahdeddin’in 1926’da vefatı üzerine yitirmiştir. Sokakta kalan Seniha Sultan, ne acı ki, bir süre parklarda yatıp kalkmaya başlamıştır. Yaşlı bir kadın olarak hâline acıyanların verdiği sadakalarla yaşamıştır.
Annesinin içler acısı hâlinden haberdar edilen oğlu Lütfullah, Paris’ten gelip Seniha Sultan’ı tekrar Paris’e götürmüştür. Fakat kendisi de sefil bir vaziyette olduğu için annesini Fransa’nın Nice şehrinde mukim son halife Abdülmecid Efendi’ye emanet etmiştir. Burada, Sultan Vahdeddin’in köşkündeki gibi büyük bir odaya değil, çatı katındaki küçücük bir odaya yerleştirilmiştir.
Hayatı türlü fırtınalar ve zorluklarla geçen Seniha Sultan’ın dünyadan ayrılık vakti, 15 Eylül 1931 tarihinde cereyan etmiştir. Yaşamı boyunca birbirinden ağır meşakkatlere maruz kalan Seniha Sultan’ın çilesi, ne var ki öldükten sonra da devam etmiştir. Çünkü Nice’te Müslüman Mezarlığı olmadığı ve cenazesini bir İslâm memleketine nakletmek çok para gerektirdiği için naaşı en ucuz tarifeden morga konmuştur. Ama günlüğü 50 frank olan morg ücretini ödemek bile mesele olmuştur.
Hanedanın mirasından bir şeyler koparmayı uman Jefferson Cohn et Ranz isimli bir şirket, bu işe talip olarak Seniha Sultan’ın cenazesini gemiyle Şam’a götürmüştür. Buradaki Süleymaniye Câmii avlusunda metfun bulunan biraderi Sultan Vahdeddin’in kabrinin yanına defnedilmiştir.
Bengisu HAYAT
YazarSultan Mehmed Reşad'ın ikinci kadınefendisidir. Çerkes asıllı olup Soçi doğumludur. Doğum tarihiyle ilgili kesin bir bilgi yoktur. Gerçek ismi Fatma’dır. Osmanlı Sarayı’na girdikten sonra kendisine “M...
Yazar: Bengisu HAYAT
Sultan V. Mehmed Reşad’ın başkadınefendisidir. Kökeni hakkında kesin ve sağlam bir malumat yoktur. Kafkasya kökenli ve Ubıh kabilesine (bir Çerkes boyu) mensup olması muhtemeldir. Resmî kayıtlarda geç...
Yazar: Bengisu HAYAT
Müktefî: İktifâ Eden, Yetinen (s.a.v.)Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in mübarek isimlerinden bir de Muktefî idi. Hz. Peygamber’e (s.a.v.) risâlet görevi verildikten sonra o, vazifesini yerine getirebilm...
Yazar: Editör
Hoşgörülü olmak; başkalarının düşüncelerine, inançlarına ve davranışlarına saygı göstermek, farklılıklara karşı anlayışlı ve kabul edici bir tutum sergilemektir.Hoşgörülü insanlar; bakışları, duruşlar...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ