Seyahat Etmenin Güzelliği
Tatil mevsimi nedeniyle yurt içi ve yurt dışı seyahatlerin arttığı bir dönemdeyiz. Ben de seyahat etmeyi çok severim. Çünkü benim için seyahat etmek, gezip gördüğüm yerlerde Allah’ın nimetlerini düşünüp daha çok şükretmeye, daha çok tefekkür etmeye sebep olmasının yanında, sonunda bir de kavuşma varsa bulunmaz bir nimettir.
Bu yakınlarda da İsveç Göteborg’dan geldim. Göteborg’a THY ile doğrudan gidilebilir ama biletlerin çok pahalanması karşısında, daha hesaplı havayollarıyla Kopenhag’a gidip oradan otobüs ya da trenle gitmek artık daha uygun oluyor. Ben genelde otobüsü tercih ediyorum çünkü hem daha ucuz hem de Kopenhag-Malmö arasındaki o meşhur ve bir o kadar da güzel Oresund Köprüsü’nden geçmenin ayrı bir güzelliği var.
Bir de tren seferlerinin iptal olması gibi durumlar daha fazla oluyor. Bir defasında böyle bir durumla karşılaştım. Üstelik iptal bilgisi, seferleri gösteren ekranda da yer almadı. Bir an ne yapacağımı düşünürken bir taraftan da görevlilere dilim döndüğünce durumu anlattım.
Onların da yönlendirmesiyle önce herhangi bir trene binip Malmö’ye gittim. Malmö zaten Kopenhag’la sınır. Oradan aynı şirketin bir başka trenine binip Göteborg’a doğru yola çıktım ama trende biletleri kontrol eden görevli kadın, telefondan biletimi gösterdiğim halde kabul etmedi ve inip başka bilet almamı istedi. Ben inmedim çünkü inersem bilet alana kadar tren giderdi ve ben başka sefer bulamayabilirdim.
Üstelik başka sefere ait olsa da benim biletim vardı. Kesin bir kararlılıkla inmeyeceğimi belirttim. Görevli 1000 kron ya da biraz fazla bir ceza (TL olarak 3000 civarında) yazdı. Bilet zaten 320 kron gibiydi. Nihayet yol bitip çocuklarla kavuşunca, çektiğim bütün sıkıntıları unuttum. Bu arada kızım, tren şirketine durumu anlatan bir itiraz yazısı yazdı. Yazının cevabı beklemediğimiz kadar çabuk geldi ve cezayı iptal ettiler.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, yolculukta bazen her şey yolunda gitmeyebiliyor ama insan paniklemeden illaki bir çözüm bulacağına inanırsa ve haklı olduğundan da eminse sonuç bir şekilde olumlu hâle dönüyor. Bir de ucunda kavuşma varsa her şeye değer diye düşünüyorum.
Rahmetli annemden şöyle bir söz duymuştum: “Ayrılıkla ölümü tartmışlar, ayrılığın acısı 50 dirhem ağır gelmiş.” Büyüklerimizin söylediği birçok sözü anlamlı bulsam da bu sözü nerede duysam içimden telaşla “Hayır!” diyorum ve sözlerimi “Her gün sevdiklerini kaybeden Filistinli kardeşlerimizin ve dünyanın başka coğrafyalarında zulme uğrayan bütün mazlumların Allah yardımcısı olsun.” duasıyla bitirmek istiyorum.
Raziye SAĞLAM
YazarSevgili çocuk dostlarım;Her zaman olduğu gibi bu bayramda da çiftlikte harika günler yaşıyoruz. Bayramdan birkaç günce Hafize Teyze’yle çevre köylere gittik. Hafize Teyze muhtarlarla görüşürken, biz d...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım;Havalar ısınınca, ağaçlar tomurcuklanıp çiçek açmaya, kuşlar hep bir ağızdan daha canlı ötmeye başladılar. Uzun bir kışın ardından bugün ilk kez Selman, Ömer, Zeliş ve köyün ke...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birkaç senedir diziler yoğun bir şekilde aileyi hedef alıyor. “Prime Time/En çok izlenen zamanlar”da yayınlanan bu yapımlarda yer alan karakterler, en sevdiklerine neredeyse her cümlelerinde yalan söy...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Okulların her yaz tatiline girişinde çocukların kendi aralarında ders çalışma planı yaptıklarını gördükçe kendi öğrencilik yıllarım aklıma gelir. Bizler de her öğrenci gibi öğrencilik yıllarımızda tat...
Yazar: M. Emin KARABACAK