Sevgi Merkezli Eğitim
Sevgisiz gönüller çorak toprak gibidir. Çorak toprakta istediğimiz ürünleri yetiştiremeyiz. İşte geleceğimiz olan gençlerimizi yetiştirirken de sevgi merkezli bir eğitimle iyiye, güzele ve doğruya yönlendirmemiz gerekmektedir.
Gönülleri sevgi merkezli eğitime hazırlamada geç kalmamalıyız. Anneler, babalar öğretmenler, kafalarından önce kalplerini açmaya hazır olmalılar. Çünkü yeni nesilleri daha çok insan yapmanın başka yolu ve imkânı kalmamıştır. Sevgi merkezli eğitimin ilkokulu, evdir. Evde başöğretmen, şefkat kahramanı anne, öğretmen de babadır. Ne var ki, babaların annelere gerektiği kadar destek vermediğini çoğu şikâyetlerden anlamaktayız. Birçok baba, hala işin vahametini tam olarak anlamış görünmüyor.
Biz büyükler, günde kaç kere nefretimizi, kaç kere sevgimizi söyleriz. Her gün ne kadar şikâyet, ne kadar şükür duyulur dilimizden… Yani çocuklarımız, nefreti mi öğrenirler bizden, sevgiyi mi? Çünkü onlar bizden duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Bütünüyle bizi taklit ederler. Özellikle de okula başlayınca kadar, anne babalar olarak örnekleri biziz… Küçükler, önce evet demeyi mi, yoksa hayır demeyi mi öğreniyorlar. Çocuğunuzun ilk söylediği kelimeler arasında, “Seviyorum” da var mı? Eğer bu kelime dünyalarına geç giriyorsa, sorumlusu anne baba olarak, bizler değil miyiz?
Çocuklarımızın, bizim paramızdan çok yüreğimize ihtiyaçları vardır. Bazı babalar, sevgi ve şefkat meselesini annelere ihale ediyorlar. Anneler tabii ki şefkat kahramanlarıdır… Ama kesin olarak bilelim ki, hiçbir anne, hiçbir babanın bıraktığı boşluğu dolduramaz. Bu bakımdan babalar da çocuklarına gönüllerini açmalı, kendilerini bir para makinesi durumuna düşürmemelidirler.
Bazı anne babalar da, iyi bir okul seçerek, eğitim işinden kendilerini kurtardıklarını sanıyorlar. Dünyanın en kaliteli okulu ve en candan öğretmenleri bile, ailenin bıraktığı açığı kapatamaz. Evinden mutlu çıkmayan çocuğu, okul mutlu edemez. Çocuğun okuldaki başarısı da, sevgiye ve şefkate doymuş bir gönülle evinden gelmesine bağlıdır.
Eğitimci anne babaların ikinci adresleri, çocuklarının okulu olmalıdır. Anne babanın içinde aktif olarak bulunmadığı eğitim eksiktir. Evi biraz okul, okulu da biraz ev yapmalı; anne babaları biraz eğitimci, öğretmenleri de biraz anne babalaştırmalıyız. Ancak bu dayanışma ile çocuklarımızı geleceğe hazırlayabiliriz.
Sevgi veremediğimiz çocuklarımız, sevgi açlığını dışarıda arayacaktır. Buna fırsat vermemeliyiz. Devlet, eğitimciler en başta da anne babalar üzerlerine düşen görevleri hakkıyla yapabilsinler ki geleceğimiz aydınlık olsun.
Ali ÖZKANLI
YazarDarende Şeyh Hâmid-İ Velî Kütüphanesi’nde Bulunan Mecmûa-İ Şemseddîn-İ Sivâsî NüshasıBu çalışmada, Şeyh Hâmid-i Velî Kütüphanesi’nde Şemseddîn-i Sivâsî’nin (ö.1006/1597) Mevlîd-i Şerîf’i olarak kayded...
Yazar: Fatih ÇINAR
İslâm’ın yüceliğini, yaşadığı hayatlarıyla canlı misal olarak sunan büyük zatlar, yüksek medeniyetler inşa etmişlerdir. Yüce şahsiyetlerine bakıldığı zaman; inanan, düşünen, çalışan, fikir ürete...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Çocuklarımız: en büyük değer, paha biçilemeyen bir kıymettir. Hangi bahçenin çiçeği olursa olsun aynı şefkati, aynı sevgiyi, aynı ölçüde hak ettiğini bütün insanların bilmesi ve uygulaması gerekir. Dü...
Yazar: Ali ÖZKANLI
Sevginin anahtarı fedakârlıktır. Öğretmen öğrencilerinin dertleri ile dertlenmeli, sevinciyle sevinmeli, dostluk ve kardeşliğin yaşayış diline âşina olmalıdır. Eğitimci eksik kusur ve ayıpları araştır...
Yazar: Ali ÖZKANLI