ODUNCU İLE ŞEYTAN
Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmaz, zahidce bir hayat sürer giderdi. Bu oduncunun bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı. Onlar dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan medet beklerlerdi. Oduncu, bir gün: “Şunların Allah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum.” diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi. Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu: - Halkın Allah diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya: - Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı. Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı. Şeytan, oduncuya: - Ey oduncu, sen beni öldüremezsin. Allah bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş senin neyine gerek, altınını al işine bak, dedi. Adam şeytanı bırakmıştı. Şeytan adama, akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını söyledi ve anlaşarak ayrıldılar. Adam ağacı kesmekten vazgeçip evine dönmüştü. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu, ikinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan altını koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Fakat yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytana iyice kızmıştı. Görünce: - Seni sahtekâr seni, kandırdın değil mi beni, diyerek üzerine hücum etti. Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı Bu nasıl oldu, der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu. Şeytan: - Hayret ettin, değil mi? Niçin bana yenildiğinin sebebini söyleyeyim; dün sen Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. O anda seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelsek yine yenemezdik. Lakin şimdi Allah rızası için değil de, sana altını vermediğim için kızdığından gidiyorsun. İşte o yüzden bana mağlup oldun ve sana ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim, dedi.
Sema KORKMAZ
YazarHacı Baba, evde tesadüfen bulduğu Osmanlıca yazılmış hatıra defterini okuyunca gözyaşlarına boğulur. Ev halkını masanın etrafında toplayıp onlara da okur. Hacı Baba okudukça, masanın etrafındakilerin ...
Yazar: Sema KORKMAZ
Hükümdarın birinin çok cömert bir veziri vardı.Paraya sıkışıp kendisine gelen, borç isteyen insanları hiç boş çevirmez, onlara sürekli borç para verirdi.Borç alan kişiler; "Bu borcumuzu ne zaman ödeye...
Yazar: Sema KORKMAZ
Ebû Talha (r.a.) Peygamber aşığı bir genç... Gönlü cihad ruhuyla dolu bir yiğit... Allah yolunda infakta malıyla, cihadda canıyla cömertlik yapan bir kahraman.Müslüman olduktan sonra Rasûlullah (s.a.v...
Yazar: Sema KORKMAZ
Talebelerine bir sohbet esnasında buyurdu ki: “Allahu Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de mealen buyurdu ki: ‘Ey iman edenler! Din uğrundaki eziyetlere sabredin ve düşmanlarınızla olan savaşlarda üstün gelmek ...
Yazar: somuncueditor