Namık’ın Mehmetçiğe Mektubu
Asker Abi merhaba,
Benim adım Namık. Annem bana hamileyken babamla birlikte Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre adlı oyununu seyretmişler. Oyun, Kırım Savaşı sırasında Silistre Kalesi’nin kurtarılmasını, askerlerin gösterdiği kahramanlığı ve fedakârlığı işliyormuş.
Piyeste vatanı sevmek, uğruna savaş vermek ve sahip çıkmak yani vatan duygusu anlatılıyormuş. Annem de babam da oyundan çok etkilenmişler. O yüzden benim adımı “Namık”, ikizimin ismini de “Kemal” koymuşlar. Yani yüreğime anne karnındayken yerleşmiş memleket sevgisi.
Kardeşim ve ben altıncı sınıfa gidiyoruz. Büyüdüğümde senin gibi asker olacağım. Topraklarımızı düşmanlardan koruyacağım çünkü ülkemi çok seviyorum.
Kemal de polis olmak istiyor. O da insanların güven içinde yaşamalarını sağlamak için çalışacağını söylüyor.
Öğretmenimiz, bir ulusun, bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı kara parçasının vatan, diye adlandırıldığını söyledi.
Dedem yurdunu, milletini çok seven bir insan, tam bir vatansever. Ben de onun gibiyim. Dedemin babası Çanakkale’de şehit, amcaları, dayıları da gazi olmuş. Onlar gazi olarak döndükleri için “Yaralılar” lakabı verilmiş dostları tarafından.
Dedem, vatanın sadece doğup büyüdüğümüz bir yer olmadığını, yalnızca üzerinde yaşanmakla sınırlı kalınmadığını söylüyor. Bir de diyor ki vatanımız bu topraklar için toprağa düşen, şehit olan askerlerin kanı ile sulandığı için kutsalmış. Her insanın içinde yurt sevgisi varmış. İnsanlar özgürlük içinde rahat ve refah bir şekilde yaşamak isterlermiş. Aynı vatanın insanlarının konuştuğu dil de aynı olurmuş. Böylece milli birlik ve beraberlik sağlanırmış.
Ulu Önder Atatürk’ümüz de vatan ve millet sevgisi ile dopdoluydu. Ülkesi ve milleti için canını seve seve verebilecek bir ruha sahipti. Padişahlığı yani kişisel egemenliği kaldırmış, cumhuriyeti kurmuş ve halkın kendi kendini yönetmesini sağlamıştı. Bu hareketiyle milletine olan sevgisini, güvenini gözler önüne sermişti.
İşte ben de yurdumun insanlarının güvenli bir şekilde, özgür yaşayabilmesi, al yıldızlı bayrağımızın gönlünce dalgalanabilmesi ve onun gölgesi altında nefes alabilmek için asker olacağım inşallah…
Asker Abi, ben ve Kemal ellerinden öpüyor, iyi nöbetler diliyoruz. Bir an önce büyüyüp asker ve polis olabilmek için gün sayıyoruz. Sevgilerimizle.
25.05.2024
Namık
Sibel UNUR ÖZDEMİR
YazarÖzlem, abisinin tabletini masanın üzerinden alırken kırmızı yuvarlak top gibi bir şey ellerinin üzerine yuvarlanıverdi. Korkuyla ellerini çekince, o şey, yere ayaklarının dibine düştü. Birkaç adım ger...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Safiye Hüseyin, Osmanlı’nın ilk hasta bakıcılarındandı. Savaş sırasında Reşit Paşa Vapuru Hastanesinin baş hastabakıcısıydı.Burada, yüzlerce Mehmetçik’in yarasını bir anne şefkatiyle sarmıştı.Safiye H...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Lale Hala ocağın altını kapadı. Yeğeninin kuzusu Bora bahçede arkadaşları ile oynuyordu. Uzun zamandır sesi çıkmamıştı Bora’nın. Emanet çocuktu, göz kulak olmak gerekti. Bahçeye çıktı. Seslendi. Cevap...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Sevgili çocuk dostlarım;Bugün Uzun Kulak’la ormana gittik. İnsanlar yaz sıcağından kurtulmak için, yiyecekleriyle birlikte ormana gelerek yiyip içip güzel vakit geçiriyorlar. Biliyorsunuz ağaçlar hava...
Yazar: Raziye SAĞLAM