MEHMET AKİF ERSOY TEFSİR YAZILARI VE VAAZLAR
Bu kitapta, “mânevi değerlerimizin millî temsilcisi ve sözcüsü” olarak gördüğümüz aziz büyüğümüz Mehmed Âkif Ersoy’un 1912-1913 yılları arasında yazıp yayınladığı kısa “Tefsir Yazıları”, 1913-1919 aralığında kaleme aldığı “Manzum Tefsirler” ve 1910-1920 senelerinde cami kürsülerinde ve halk arasında dolaşıp yaptığı konuşmalar, verdiği “Vaazlar” derlenmiş bulunuyor. Samimi inanç, din kardeşliği ve millet sevgisi gibi yüksek duyguların, yerine göre bazen bir ilim sükûneti, bazen ağlatan coşkun bir heyecanla ifade edildiği bu yazı, şiir ve konuşmalar, bizlere inancımızı yaşama ve dinimize hizmet yolunda birer rehber olacak değerdedir... Cenab-ı Hak’tan, bizlere de dinimizi yaşama ve yolunda hizmet edebilme aşk ve heyecanını, gayret ve ehliyetini lütuf buyurması duasıyla... İstiklâl Marşı’mızın yazarı büyük şair Mehmet Akif Ersoy, Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında yetişen ve birbirinden güzel şiirleri ile gönüllerimizde taht kuran nadir simalardan biridir. “Konuşma dilinin şiirle ifadesi” gibi oldukça zor bir işi onun seviyesinde başaran ikinci bir isim yoktur denilebilir. Bu yüzden hemen herkes, onun şiirlerinden en azından birkaç beyti ezberinden okuyabilir. Mehmet Akif hakkında yapılan inceleme ve araştırmalar, daha çok onun şairlik tarafı üzerine olmuştur. Hâlbuki onun aynı zamanda nesir yazıları ve yabancı dillerden yaptığı tercümeleri de vardır. Başmuharrirliğini yapmış olduğu Sırât-ı Müstakim ve devamı olan Sebîlürreşâd mecmualarında seri yazıları çıkmıştır. Bu yazıların bir kısmı, bazı Kur’an âyetlerinin tefsiri konusundadır, diğer bir kısmı ise, yapmış olduğu tercümelerdir. Ayrıca, Balkan Harbi ve Millî Mücadele yıllarında değişik camilerde verdiği vaazlar ve îrâd ettiği hutbelerin özet metinleri de bu mecmuada neşredilmiştir. 1908 Meşrutiyeti’nin 23 Temmuz’da ilânından hemen sonra 27 Ağustos’ta “Sırâtımüstakîm” adıyla ilk nüshası çıkarılan bu haftalık dergi, sekizinci cildinin ilk sayısı olan 8 Mart 1912 tarihli 183. nüshasından itibaren isim değişikliği yaparak, “Sebîlürreşâd” adıyla devam etmekte idi. Dergi bu şekilde, 17 yıl (1908-1925) süren neşir hayatında 25 cilt ve 9 bin sayfa tutan 641 sayı çıkmıştır. Milli Mücadeleye katıldığı 1920-1923 yıllarında İstanbul’dan ayrılmış, üç sayı Kastamonu’da ve bir sayısı Kayseri’de olmak üzere 464- 527 sayıları Anadolu’da, Ankara’da yayınlanmıştır. İlk sayısında “haftalık gazete” olarak tanıtılan dergi, sonradan “haftalık risâledir” diye tarif olunmuş; ancak bu ibare de kaldırılarak, ihtiva ettiği konuların belirtilmesiyle yetinilmiştir. Dergi gerçekte, ilk devresinde daha çok ilmi, ikinci devresinde ise fikrî, fakat daima İslâm adına tebliğ, irşad, telkin, ikaz ve -bilhassa 1923 sonrasında- mücadele tavrında olmak üzere, dergi ile haftalık gazete arasında bir özellik taşımaktadır. 8 Mart 1912 tarihli 183. sayısından itibaren muhtevâsında yenilikler yapan dergi, önce “İlmî” ve “Siyaset ve Hayât-ı İslâmiyye” adını verdiği iki kısma ayrılmış; bunlar da kendi içinde ayrıca bölümler halinde tertiplenmişlerdir. İşte Mehmed Akif Bey’in, derginin daima birinci sayfasına konulan ve ilmi kısmın ilk bölümünü teşkil eden “Tefsîr-i Şerif” yazıları da 183. sayıdan itibaren yayınlanmaya başlamıştır. M. Ertuğrul Düzdağ büyük emek mahsulü bir çalışmayla, Mehmed Âkif Ersoy’un bir eksik cephesini daha tamama erdiriyor. Bu kitapta, “mânevî değerlerimizin millî temsilcisi ve sözcüsü” olarak gördüğümüz aziz büyüğümüz Mehmed Âkif Ersoy’un 1912-1913 yılları arasında yazıp yayınladığı kısa “Tefsir Yazıları”, 1913-1919 aralığında kaleme aldığı “Manzum Tefsirler” ve 1910-1920 senelerinde cami kürsülerinde ve halk arasında dolaşıp yaptığı konuşmalar, verdiği “Vaazlar” derlenmiş bulunuyor. Bu ciltte Mehmed Akif Beyin 36’sı düzyazı, 18’i manzum olmak üzere 54 tefsir yazısı ile 9 vaaz konuşmasının tamamı bir araya toplanmıştır.
Yusuf HALICI
YazarMarmara Bölgesinde Karadeniz’e sahili ve kıyısı olan, Sapanca Gölüne sahip, dere ve akarsuların merkezi ve yeşilin cenneti olan Sakarya, coğrafi konumu, güzel lezzetleri ve muhteşem doğasıyla ülkemizi...
Yazar: Yusuf HALICI
Tokat bugüne kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Yılın dört mevsimi ziyaret edilen Tokat, gezilecek yerler konusunda önemli bir zenginliğe sahip. Türkiye’nin her yerinden kara yolu ile ulaşa...
Yazar: Yusuf HALICI
Lahûtî Bir Mabetler Şehri: Medeniyet Beşiği Kadim İstanbul Osmanlı’ya asırlarca payitahtlık yapan İstanbul bir mabetler şehridir. Süleymaniye, Sultan Ahmet, Fatih, Beyazıt, Ayasofya, Eyüp Sultan, Yen...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
Evvel’e Yoculuk; İrfan, Felsefe, Edebiyat KonuşmalarıGerçek sevgi her daim ter ü taze solmayan bir çiçektir. Dönüşen, değişen, daha doğrusu oluşmaya çalışan şeyler aşkın nesnesi olamazlar. Eğer olur d...
Yazar: Yusuf HALICI