MAKAM-I MAHMÛD OLAN MEDHEDİLEN RASÛL (S.A.V.)
Dil, O'nun güzelliğini anlatmaya çalıştıkça anlaşıldı, can kulağı O'nun ismini duydukça hakikati sezdi. Kelâm gönüllere inciler dizdi. Kalem Allah (c.c.)'ın adından sonra O'nun adını yazdı. Hattatlar hokkaya O'nun muhabbetiyle divitini bandı. Mürekkep O’nun adını yazdıkça asaletini kazandı. Âşıklar O'nun çeşmesinden kandı. Ruhlar O'nun sevgisiyle yıkandı. Makam-ı Mahmûd en âlî şandı. Meşhur bir Arap şairi şöyle diyordu: “Benim sözlerim O'nu anlatmaya yetmiyor. Benim cümlelerim değerini O'nun ismini anmakla buluyor. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ismini anan şiirlerim, O'nun ismiyle şereflenip kıymet kazanıyor.” Peygamberimiz’in Mahmûd ismi, Hz. Davud (a.s.)'a gönderilen Zebur'da zikredildi. Türlü kemâl sıfatlarla medhedildiğinden âhiret günü gölgesinde ümmetini toplayacağı Livau'l-Hamd sancağı kendine verildi. Makam-ı Mahmûd/övülmüş şefaat makamı zatına nasip edildi. İslâm tarihi boyunca Arapça, Farsça, Türkçe ve diğer dillerde sayısızca na't kaleme alındı. Ama bunların içinde Türkçe na'tlar müstesna bir yer kazandı. Çünkü Türk milleti Hz. Peygamber (s.a.v.)’i aşk derecesinde sevdi, hemen hemen her şair kendi lisanınca O’nu övdü. Na't İslâm edebiyatında Hz. Peygamber (s.a.v.)'i övmek, O’na yalvarıp şefaat dilemek amacıyla yazılan şiirlere denildi. Daha çok kaside şekliyle kaleme alındığı için müstesna meclislerde gözyaşıyla söylendi ve dinlendi. Divanların baş kısmında tevhîd ve münâcâtlardan sonra yer aldı. Peygamberimiz’in beden özellikleri, ahlâk güzellikleri, risâleti, mucizeleri, hicreti, din yolunda çektiği eziyetler şairane üslupla dillendirildi. Ehl-i dil Peygamberimiz’in solmayan gülşeninden güller derdi. Her edip bir ağaç misali O'nun leziz meyvelerinden meyveler verdi. Şefaatini dilemek maksadıyla dal dal, yaprak yaprak, beyit beyit, dörtlük dörtlük sadırlardan satırlara dökülen kelimeler, mevlidler, şefaatnameler olarak edebiyatımızdaki ulvi makamına yaraşır bir şekilde hürmet gördü. Yazıcıoğlu Mehmed “Muhammediye”sindeki bir beyitte temiz, seçkin, övülen ve çok hamdeden Allah Rasûlünü şöyle medhetti: Ki mahbûbunu etti bize irsâl Muhammed Ahmed ü Mahmûd u Asfâ
Editör
YazarYüce Allah'ın en güzel isimlerinden olan el-Habîr, hiçbir şey gizli kalmayacak şekilde bilen demektir. El-Habîr, gerek cismanî ve gerekse ruhanî âlemde meydana gelen her bir olaydan, hareket eden her ...
Yazar: Editör
Bir varmış bir yokmuş… Çok ama çok uzaklarda, büyük bir padişahın küçük bir oğlu varmış. Adı Mehmet’miş. Bu Mehmet öyle sıradan bir çocuk değilmiş; çok meraklı, çok zekiymiş.Küçük yaşta kitaplar okuma...
Yazar: Editör
Et-Tevvâb: Tevbeleri Kabul Edip Günahları BağışlayanAllah'ın en güzel isimlerinden olan "et-Tevvâb"; itâat ederek kendisine dönen bir kimseyi bağışlayan mânâsına gelir. Kur’ân'da, Allah'ın "et-Tevvâb"...
Yazar: Editör
Ramazan ayı, Allah’a yakınlaşmak ve iyi bir insan olmak için çok özel bir zamandır. Bu ayda insanlar namaz kılar, oruç tutar ve yardımlar yaparak birbirlerine destek olurlar. Ramazan, Allah’ın tek Rab...
Yazar: Editör