Kitap: Şi’r-i Kadîm
Kitabın adı: Şi’r-i Kadîm
Yazar: İskender Pala
Yayınevi: L&M Yayınları
Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2002
Sayfa sayısı: 314
Yaş aralığı: 14+
İşlenen konular: şiir, şair, şerh, Türk kültürü, dîvân edebiyatı…
Yazar, eserin ön sözünde Türk toplumlarını millet olarak ayakta tutmuş ve yüksek medeniyet seviyesinde temsil etmiş olan Osmanlı medeniyetinin kültürünü ve bu kültürü meydana getiren değerleri günümüz araştırmacılarının incelemesi ve tanıtması gerektiğini söyler. Bu hassasiyetinden hareketle de söylediğini önce kendisi yapar ve bugün için her ne kadar Dîvân Edebiyatı olarak adlandırılan döneme uzak olsak da bu edebiyatı genç nesillerin anlamasında fayda olduğunu görerek Şi’r-i Kadîm’i kaleme alır.
Şairler dünyanın her yerinde ve her zaman gizemli sözler söylemişlerdir, bunu yaparken de kelimelerin büyülü dünyasına girmişler ve bir sarraf titizliğiyle şiirler kaleme almışlardır. Bu durum, klâsik dönem şairlerimiz için de geçerlidir. Bugün kelimelerinden ve anlam dünyasından dolayı mesafeli olduğumuz dîvân şiirimizi tanıtmak adına İskender Pala bu mütevazı çalışmayı özellikle genç okuyucuların önüne getirmiştir.
Eserde on bir şiir ele alınmıştır. Her bir şiirin şerhinden önce kısa açıklamalarla okur ileride okuyacağı şerhe hazırlanıyor. Ayrıca her şerhe dikkat çekici birer başlık konulmuş.
Ecel Mihriban Olur başlığı altında Nef’î’nin (d. 1582-ö. 1635) Vezir Kuyucu Murat Paşa için yazdığı 71 beyitlik kasidenin 25 beyti şerh edilmiş.
Fatih Âşık Oldu şerhinde dîvân şiirinin esas konusu olan “aşk” üzerinde durulur. Seçilen gazel, meclisinde 200’den fazla şair bulunduran Fatih Sultan Mehmed’e aittir.
Klâsik Türk Edebiyatı sözde, insanın ulaşabileceği son noktaları deneyen ve bunda da başarılı olan bir edebiyattır. Bunda söz sanatlarının büyük etkisi vardır. Şiirde İspat Metodu: İrsâl-i Mesel adlı yazıda yine Fatih Sultan Mehmed’in bir gazeli üzerinde duruluyor.
Altı asır boyunca insanımızın şiir zevkine hitap eden bu edebiyattan habersiz olmak ya da bu edebiyatı hor görmek büyük talihsizliktir. Pala, ön yargıları kırmak adına Nev’î’ye (d. 1533-ö. 1599) ait bir gazeli, Bir Gazelin Anatomisi başlığı altında değerlendiriyor.
Asıl adı Mehmet, lakabı Bekâr Memi olan Hayâlî Bey’e ait (d. ?-ö. 1557) “aşkın yakıcılığını” anlatan gazelini Hayâlî’nin Gam Ateşi adlı şerhte okuyoruz.
İskender Pala yine irsâl-i mesel sanatının ön plânda tutulduğu Aşkî’ye (d. ?-ö. 1576) ait olan beş beyitten oluşan gazeli Hayat ve Gelenek başlığı altında ele almış.
Devlet Olmanın Beş Şartı adlı yazıda vatan şairi Namık Kemal’e ait (d. 1840-ö. 1888) bir gazelde bu şartları şiir dilinde görüyoruz.
Tıpkı “aşk” gibi “gönül” üzerine de sayısız şiir söylenmiştir. Bunlardan biri de Şeyhülislam Bahâî’nin (d. 1595-ö. 1654) gönül üzerine düşüncelerinin yoğunlaştığı gazelidir ki Pala bu gazeli Gönülden Gazel başlığı altında ele alıyor.
Sebk-i Hindî adı verilen tarzın önemli temsilcilerinden Neşâtî Ahmed Dede’nin (d. ?-ö. 1674) bir gazeli, Zülf-i Dilârâ başlığı altında ele alınmış.
Dîvân şiirinin son büyük temsilcisi kabul edilen Şeyh Galib’in (d. 1758-1799) bir gazeli ve daha çok şarkılarıyla tanınan Enderunlu Vasıf’a (d.?-ö.1824) ait bir gazel yine üzerinde durulan şiirlerden.
Şi’r-i Kadîm’de ilginizi çekecek pek çok kavram, kelime ve olay var. Bu tarz çalışmaların artması temennisinde bulunarak yazımızı noktalayalım.
Sait ÖZER
YazarKitabın adı: Türkiye’nin Maarif DavasıYazar: Nurettin TopçuYayınevi: Dergâh YayınlarıYayın yeri ve yılı: İstanbul/2017Sayfa sayısı: 212Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: gençlik, millet, okul, eğitim-öğ...
Yazar: Sait ÖZER
Kitabın adı: Küçük BulutYazar: Gülçin DurmanResimleyen: Zeynep Kevser DemirelYayınevi: Kayalıpark YayınlarıYayın yeri ve yılı: Konya/2017Sayfa sayısı: 46Yaş aralığı: 8+İşlenen konular: Yağmurun ve kar...
Yazar: Sait ÖZER
Yazar: Bestami YazganYayınevi: Nar YayınlarıYayın Yeri ve Yılı: İstanbul/2022Sayfa Sayısı: 128Yaş Aralığı: 14+İşlenen Konular: Gönül, tatlı dil, sevgi, emanet, rahmet, bereket…Birbirinden anlamlı otuz...
Yazar: Sait ÖZER
Bir marketteydim. Sabah açıldığı ilk saatlerde gitmiştim. Kimse yoktu ortalarda. Sadece bir anne ve küçük kızı vardı galiba. Ben alışveriş yaparken anne ne alsa bir kâğıda yazıyordu. Sanki aldıklarını...
Yazar: Ayşe Gül PINAR