KAYBOLAN TARİHİN PEŞİNDE

Kitabın adı: Kaybolan Tarihin Peşinde Yazarı: Mehmet Dilbaz Yayınevi: Timaş Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2019 Sayfa sayısı: 200 Yaş aralığı: 14 İşlenen konular: İstanbul’daki tarihî eserlerin korunamaması ve zaman içerisinde yok olması. İstanbul, sadece Türk tarihi ve medeniyeti için değil aynı zamanda dünya tarihi ve medeniyeti için son derece önemli bir şehir. Tespit edilebilen tarih itibarıyla 8000 yıl öncesine dayanan kadim bir şehir. Tarih içerisindeki hükümdarların sahip olmak istedikleri bir merkez. 1453’te Türklerin himayesi altına girmiş; inşallah kıyamete kadar da himayemiz altında kalacak bir kültür ve medeniyet başkenti. Peki, acaba bütün dünyanın gözü üzerinde olan bu harikulade şehre sahip çıkabiliyor muyuz? Kaybolan Tarihin Peşinde’yi okuyunca maalesef İstanbul gibi bir şehre hak ettiği değeri veremediğimizi görüyoruz. Yazar Mehmet Dilbaz, tarihî belgeler ışığında, İstanbul’daki tarihî eserlerin zaman içerisinde nasıl yok olduğunu resim ve fotoğraflar yardımıyla da gözler önüne seriyor. Okuduğunuz ve gördüğünüz her sayfada içinizin sızlamaması mümkün değil. O kadar çok tarihî eser tarih vurdumduymazlığımız, siyasî kararlar ve Batı medeniyetini yanlış anlamamızdan dolayı yok olmuş ki… Bugün bazılarının belki yıkık birkaç duvarı veya belki bir kitabesi kalmış. Bazıları ise sadece fotoğraflarda veya minyatürlerde yaşıyor. Yine belki bunlar şanslı olanlar; bir kısmının ise sadece isimleri biliniyor, kendilerine ait hiçbir nişane kalmamış. Ne acı, değil mi? Tarih şuuru, tarihî okuma ve ondan ibret alma böyle mi mümkün olacak? Elbette hayır. Peki, bu aşamada ne yapılabilir? İlim ve fikir adamlarımızın, yöneticilerimizin en azından elimizde kalanı koruma adına yapacağı çok mühim işler var. Onlara buradan sesleniyorum: Lütfen acele edin! Bu güzel şehri olması gerektiği şekliyle muhafaza edin! Mehmet Dilbaz’ın eserinde 30 başlık altında, yok olan veya bugün için yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan hamamlar, konaklar, çeşmeler, saraylar, camiler, mezarlıklar vs. anlatılıyor. Yazarın ulaşabildikleri ve bir kitap formatı içerisinde ele alabildikleri bunlar; inanıyorum ki başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında aynı akıbeti yaşayan yüzlerce hatta binlerce tarihî eser var. Dolayısıyla yazarın İstanbul için yaptığı yürek burkan bu çalışma, bütün Türkiye’ye  teşmil edilebilir. Kaybolan Tarihin Peşinde’ye bir takdim yazısı yazan Hüsrev Hatemi, yine bizim yukarıdaki tespitlerimizi kendi penceresinden şöyle dile getiriyor: “Sahip olduğu her kilometre toprağıyla tarihî bir önem arz eden, üzerinde devletler kurulup yıkılan, pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye’de ve İstanbul’da yok olmuş, yok edilmiş veya yok edilmesine göz yumulmuş daha nice eser, semt, kabristan, park var. Neden böyleyiz?” Evet hakikaten neden böyleyiz!!!