İstanbul’da Bahar
Kış mevsiminin gelmesiyle uykuya yatan tabiat, bahar mevsiminin gelmesiyle de güneş yüzünü gösterir göstermez uykudan uyanır, ağaçlar yapraklanır, çiçek açar, kokuları etrafa yayılır, kuşlar cıvıl cıvıl öter, kelebekler uçuşur. Bahar mevsimi yaşamın canlılığı, umudun yeşermesi, yeniden doğuşun coşkusunu getirir. Ülkemizin de her yöresine ayrı ayrı güzellikler sunar; sevinçle, mutlulukla, umutla karşılanır. Bu mevsim İstanbul’u da hiç unutmaz; renk renk mis kokan çiçekleriyle şehri ziyaret eder.
Boğaz’ın iki yakasını süsleyen, yaprak açmadan çiçek açan, özel renkleri, kokuları ile erguvanlar görülmeye değerdir. İki kıyıda gezinirken karşılaşılan erguvanlar ruhlara canlılık verir.
Baharın simgesi renk renk laleler Sultanahmet Meydanı, Emirgan Korusu ve Gülhane Parkında yerini alır. Ömrünün pek uzun olmadığını, bir iki hafta içinde yok olacağını bilen İstanbullular parklara gelerek bu manzaranın tadını doyasıya çıkarırlar. Yılın geri kalan zamanında bize emanet edilen tarihî dokuda ve sanat eserlerinde yer alan lale motiflerini görerek avunurlar.
Mor, pembe, beyaz, mavi renkleri de olan mis kokulu sümbüller lalelerden hemen önce İstanbul’u süslemeye başlar.
Mor salkımlar İstanbul sokaklarında yerini alır. Görsel şölenin parçası olarak duvarları sarar.
Birçoğumuzun bilmediği, sadece İstanbul’da yetişen adını da İstanbul’dan alan İstanbulensis yani İstanbul çiğdemi narin yapısı, kısa ömrü ile bir görünür bir kaybolur.
Özellikle Anadolu yakasında fundalıklarda doğal olarak açan İstanbul nazendesi hiç kimseye görünmeden yerini alır.
Baharda yolu Adalar’a düşenlerin ilk karşılaştığı mimoza ağaçlarıdır. Sapsarı çiçekleri altın ve güneşi çağrıştırır. Bir daha açmaz korkusu ile hiç kimse koparmaya cesaret edemez. Bu güzelliğin tadını ağaçların altında oturup, kokusunu çekerek çıkarırlar.
Japon kültüründe hem mükemmel güzelliği hem de yeniden doğuşu simgeleyen Japonya’da sakura ülkemizde kiraz çiçeği olarak adlandırılan bu güzellik İstanbul’da da yerini alır. Baltalimanı’ında iki ülkenin işbirliğiyle kurulan Japon bahçesinde ve Anadolu yakasında şehrin tam ortasında kurulmuş Nezahat Gökyiğit botanik bahçesinde sakura ağaçlarının eşsiz güzelliği ziyaretçi akınına uğrar.
Daha nice güzellikler barındırır İstanbul… Ülkemizin de her yöresinde ender bulunan bitkiler, ağaçlar, çiçekler bulabiliriz.
Bize verilen bu tabiat harikalarını gezmek, görmek hem ruhumuza iyi gelir hem de bilgi ve kültürümüzü arttırır. En önemlisi; bu güzellikleri korumayı, yaşatmayı, gelecek nesillere aktarmayı birinci ödevimiz olarak görmeliyiz.
Erdal KARASU
YazarGüneşin yüzünü göstermediği, bazı yörelerde karlı, yağmurlu bir o kadar da soğuk geçen kış aylarının ardından sıcacık günleri ile gelen ilkbahar coşkuyla karşılanır. Renk renk açan çiçekler, yeşile bü...
Yazar: Erdal KARASU
Kurtuluş Savaşı’nın o zorlu ve sıkıntılı zamanlarında Ankara’daki Cebeci Hastanesi’nde, her gün ayrı bir can pazarı yaşanıyordu. Bu can pazarında, bitmek tükenmek bilmeyen bir hayatta kalma mücadelesi...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Çeşit çeşit renkleri, kokuları, doyumsuz güzellikleri ile evlerimizin, bahçelerimizin en değerli süsüdür çiçekler. Çiçekler adına şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş, türküler söylenmiştir. Kimi za...
Yazar: Erdal KARASU
Okulda, evimizde, bahçemizde arkadaşlarımızla oynadığımız tadına doyulmaz oyunlar o kadar eğlencelidir ki; kendimizi kaptırır, hiç bitmesin isteriz. Eve giriş zamanımız geldiğinde üzülür, birazda kıza...
Yazar: Erdal KARASU