HUKUK ADAMI OLARAK HZ. PEYGAMBER (S.A.V)
Bütün peygamberlerin getirdiği mesajın iki yönü vardır; din yönü, şerîat yönü. Bazen din ile şerîat kelimeleri birbirilerinin anlamını kapsayacak şekilde kullanılır. Ancak özel kullanımda din kavramı, İslâm’ın daha çok inanç ve ahlâk yönünü, şerîat ise hukuk ve sosyal hayatla ilgili kısmını ifade eder. Yüce Allah, kâinâtı yarattığı ilk günden beri onun idaresini insana vermiştir. Bu sebeple de ilk insan Adem (a.s.), aynı zamanda ilk peygamberdir. İnsana Kur’an’da “halîfe” denilmiş olması son derece anlamlıdır. Âyette geçen bu ifadeyi, “Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi, insanlar arasında emir ve yasaklarının uygulayıcısı ve insanları idare eden kimse” diye açıklamışlardır. Yeryüzünde insan nüfusu artıp insanlar milletlere, boy ve kabîlelere ayrılınca, peygamberlerin sayısı da artmıştır. İnsanı yeryüzünde irâdesinin bir temsilcisi kılan Yüce Allah, onu hiçbir zaman başıboş bırakmamış ve bırakmayacağını açıkça belirtmiştir. Aynı zamanda insanın boş yere yaratılmadığını da Kur’an’da ifade etmiştir. Bundan dolayıdır ki, Yüce Allah her topluluğa yol gösterici, iyilikleri müjdeleyen, kötülüklerden sakındıran ve o topluluğun dilini konuşan bir peygamber göndermiştir. Bu peygamberlerin bir kısmına kitap ve bir kısmına da suhuf (sahifeler) göndermek suretiyle, topluma neyi anlatacaklarını ve Allah’a karşı ne ile sorumlu olduklarını bildirmiştir. Kâinâtın yaratılışından son peygambere gelinceye kadar sayısını bilemediğimiz kadar peygamber, ilâhî mesajlarla gelip toplumlarına Allan’ın irâdesi doğrultusunda şekil vermeye çalışmışlardır. Bu peygamberlerin bir kısmının kıssalarını ve mücadelelerini Kur’an bize anlatırken, bir kısmından hiç bahsetmemiştir. Bunun belki de en önemli sebebi şudur: Kur’an’da hayatı anlatılan peygamberlerin hayat ve mücâdelelerinde insanlık için evrensel mesajlar, dersler, ibretler vardır. Hayatları anlatılmayanlar ise herhalde bunlardan çok farklı özellikler taşımamaktadır. Peygamberler zincirinin son halkası şüphesiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir. Kendisine Kur’an verilen ve âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Kur’an’da bir takım özelliklerinden bahsedilmektedir. Şu kadarını ifade edelim ki, Hz. Muhammed (s.a.v.), bütün insanlığa gönderilmiş, insanlara iyilik yollarını öğretmek suretiyle onları mutluluk ve aydınlığa götüren, kötülüğe giden yollardan sakındırmak suretiyle de onları her türlü sapıklık, ahlâksızlık ve fenâlıktan koruyan, mü’minlere son derece merhametli, şefkatli ve içimizden bir olan peygamberdir.1 O yaşadığı hayat boyunca tüm insanlara iyilik düşünmüş, kimseyi haksız yere üzmemiş, topluma gerçek anlamıyla hak, adalet, kardeşlik, yardımseverlik, barış ve huzur tohumlarını ekmiştir. Hayatta iken bunu bizzat anlatarak ve yaşayarak göstermiş, vefatından sonra da bu önderliğin, iyi örnek olmanın çok güzel bir formülünü insanlığa en değerli miras olarak bırakmıştır. O bunu şu cümleleriyle ifade etmiştir: “Ben size iki şey bıraktım. Onlara sıkıca sarıldığınız sürece asla sapmazsınız, bunlar, Allah’ın kitabı ve rasûlünün sünnetidir.”2
Abdullah KAHRAMAN
Yazarİslâm âlimleri sahih, doğru, isrâiliyâttan ve hurâfeden uzak bilgiyi elde etmek için çok büyük gayretler göstermişlerdir. Çoğu kere böyle bilgileri ya kitaplarına hiç almamış veya tenkit etmek ve aslı...
Yazar: Abdullah KAHRAMAN
Gerçek ve olması gereken dengeli dindarlık, dinin hedef ve misyonuna uygun ve dinen olması gereken boyutlarıyla kabul edilip yaşanması olduğu halde, zaman zaman dindarlık algısında ve tezâhürlerinde d...
Yazar: Abdullah KAHRAMAN
İnsanı emir ve yasaklarının muhâtabı kılan Allah onu iyiye ve kötüye meyilli olarak yaratmıştır. Dünyanın imtihan yeri, insanın da imtihana giren varlık olması bunu gerektirir. Dünya, yer altı ve yer ...
Yazar: Abdullah KAHRAMAN
Dinimiz ve dinî kültürümüz bize bazı kelimeler ve kavramlar hediye etmiş ve öğretmiştir. Bu kavramlar vâsıtasıyla biz zihniyet oluşturur, tavrımızı belirler ve kimlik oluştururuz. Bu kavramlardan biri...
Yazar: Abdullah KAHRAMAN