Gazze'de Yaşanan İnsanlık Dışı Saldırılar
İsrail güçleri, uzun yıllardır Filistin'de gerçekleştirdikleri katliamları artık alenen ve dünyanın gözleri önünde sürdürmeye devam etmektedir. Filistinlilere tahammül edemeyen İsrail, aslında hedefinde tüm Müslümanları yok etmeyi amaçlamıştır.
Bu saldırılar sonucunda Gazze'deki savunmasız kadınlar, çocuklar, yaşlılar, hamile kadınlar ve sivil halk büyük acılar yaşamaktadır. İsrail'in hedef aldığı hastaneler, mabetler, okullar, pazarlar ve sivil kuruluşlar, savaşlarda bile dokunulmayan alanlar olmuştur.
Filistinlilerden yaklaşık 37.000 kişi şehit olmuş, Gazze'deki evleri ve yaşam alanları tahrip edilmiştir. Gazze'de yaşanan bu insanlık dışı saldırılar sonucunda su şebekeleri kesilmiş, halk susuz bırakılmış, temel ihtiyaçlar karşılanamaz hâle gelmiştir.
İnsanî yardım kuruluşlarına müsâde edilmemiş ve bölge dünyadan soyutlanmıştır. Gazze'deki insanlar açlıkla, susuzlukla ve yıkımla karşı karşıya kalmıştır. Bu trajedide ölen masûm insanlar, yıkılan hayatlar ve çaresizlik, bölgede tam bir felâketi gözler önüne sermektedir.
Müslümanların Önemli Görevleri
Mescid-i Aksâ, tarih boyunca Müslümanlar için kutsal bir mekân olmuş ve Filistin toprakları, İslâm'ın hüküm sürdüğü bir coğrafya olarak kabul edilmiştir. Filistin'in özgürlüğüne kavuşması umuduyla, Müslümanlar arasında bir dayanışma ve mücâdele rûhu yeşermiştir.
Siyasîlerden beklediğimiz müdâhaleyi ümitle umarken, her bir Müslümanın şahsî sorumluluğu olan bu konuda somut adımlar atması gerekmektedir. İsrail mallarını boykot etmek, İsrail patentli ürünleri kullanmamak, dünya genelinde Müslümanların birlik ve beraberliğini pekiştirmek, hakkı savunmak ve Filistin davasına destek olmak, Müslümanların asli görevlerindendir.
Hazret-i Âdem’den beri bildik “küfür tek millettir”
İşi gücü para puldur maddiyattır ve zillettir
Filistin’in kurtuluşu haktan lütfu inayettir
Zafer Allah’tan gelecek Kudüs bizi çağırıyor
ABD ve Avrupa devletlerinin İsrail'e destek vermesi, BM'in sessiz kalması ve yerli işbirlikçilerin Filistin halkına karşı tutumu, zorlu bir mücâdeleyi işaret etse de, Müslümanlar çaresiz değildir. Her bir Müslüman, Allah'ın yardımcısı ve destekçisi olduğuna inanmalıdır.
Filistinli kardeşlerimize sahip çıkmak, onların onurunu korumak, gençlerine umut olmak, Filistinli çocukları yaşatmak, dünya Müslümanlarına düşen temel görevlerdendir. Zafer, Allah'ın yardımıyla gerçekleşecektir. Necip milletimiz ilk günden itibaren çok önemli adımlar atmış, devlet ve millet olarak Filistinli Müslümanların yanında olduğumuzu her platformda açıkça beyan etmiş, konuyla yakinen ilgilenmiştir. Devletimiz siyasal ve insanî görüşmelere devam etmektedir. Sağlık ve sosyal alanda fevkalâde gelişmeler yaşanmaktadır.
ABD'nin ve diğer güçlerin zulmü karşısında Filistinli kardeşlerimiz için gözyaşı dökülerek yapılan duâlarla; sabahın aydınlığına olan inançla, bu zor zamanları aşacaklarına olan inançlarıyla birleşmek zamanı gelmiştir. Küfür ve zulüm her ne kadar karanlık bir tablo çizse de, Müslümanlar birlik olmalı, bu zorlu mücâdeleyi birlikte başarmalıdır.
Zaferin Allah'a âit olduğunu ve zalimlere fırsat verilmeyeceğini unutmamak gereklidir. Filistin için gözyaşlarının sona ereceği gün yakındır. Ümmet olmanın en mühim şartı kalplerin muhabbetle birbirine rabıtasıdır. Zoru görünce birliği kaybetmek Müslüman’a yakışmaz. Biz bir olduğumuz müddetçe bu kal’a düşmez…
Mütefekkir Cemil Meriç’in şu tarihî tespitleriyle yazımızı taçlandıralım: “Kudüs hülyasına tutulan baronları, İslâm'ın kılıcı hacamat edip şatolarına gönderir.”
Oğuzhan AYDIN
YazarAdı Abdullah’tır. Babası Eşref’in adıyla şöhrete ulaşmıştır. Babası, Mısır'dan İznik'e göçmüştür. Eşrefoğlu Rumî İznik'te doğar. Doğum tarihi belli değildir. Hicrî 889 (m.1484) yılında İznik'te vefat ...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
İzzeddin el-Kassâm, Suriye'nin Lazkiye iline bağlı Cebele'de doğdu. Babası, bir medresede öğretmenlik yapıyor ve şeriat mahkemesinde görevliyken, aynı zamanda bölgedeki Kâdirî Tarikatı’nın lideriydi. ...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Sanma zaman geçtikçe aşkımız hitâm bulurDurulur da sînemiz derinde tek gam bulurSöner mi sandın gözler her visâlin ardındanSaadetin zevkiyle bin yeni merâm bulurOkuruz her lahza biz yeni hasret şarkıs...
Şair: Ekrem KAFTAN
Bir nevi irfan seyyahı olarak nitelendirebileceğimiz İbnü’l-Arabî’nin Anadolu seyahatini de ilim ve irfan seyahati olarak nitelendirmek mümkündür. Çünkü ömrünü, çeşitli hocalardan ders alıp sürekli ol...
Yazar: Oğuzhan AYDIN