EYVAH KİTAP
Kitapta 4. sınıftan 8. sınıfa kadar 33 çocuğun kendi kitap okuma eylemlerini anlatan öyküleri yer almakta. Bu eseri okuduğunuzda görüyorsunuz ki konu salt bir davranışı çocuğa kazandırma meselesi değil. Konu aslında Türk toplumunun çocuğa bakış açısı ile ele alınması gereken bir durum. Türk insanı gerçekten çocuğa ne kadar kulak veriyor¸ çocuk hakları dediğimizde anladığımız şey nedir? Çocuk yetişkin ilişkisinde çocuğu oturttuğumuz zemin neresidir?
Öğretmenler ve ebeveynler olarak söz çocuklardan açıldı mı hemen günümüz çocuğunun televizyon ve bilgisayar bağımlısı olduğundan söz edip kitap okumaktan hiç hoşlanmadıklarını¸ özellikle belli bir yaştan sonra kitap okumadıklarını gündeme getiriyoruz. Sorunun çözümü için de hep bilgilere ihtiyaç duyuyoruz. Bu konuda uzman biri¸ sihirli bir öneride bulunsa da çocuklarımız hemencecik kitap okuma alışkanlığı kazansa diye düşünüyoruz.
Kitap okuma kültürünün yaygınlaştırılmasının¸ anne-baba¸ öğretmen tutumundan başlayan; yazarı¸ çizeri ve yayıncıyı da içine alan hem sosyolojik hem pedagojik hem de ekonomik yanları vardır.
Çocuklarımızı iyi bir okuyucu olarak yetiştirememeyi bir sorun olarak ele alıyorsak¸ öncelikle çözümün kaynağını doğru tespit etmemiz gerekir. Çözüm aslında çocuklarda! Kaçımız gerçekten çocuklara kulak verdik? Onların kitap okuma eğilimlerini dinledik¸ analiz ettik. Kaçımız kitap okumak istemeyen çocuğun gerçekten neden okumak istemediğini anlamaya çalıştık?
Bu konuyla ilgili güzel bir yayın var. Mine Soysal'ın Eyvah Kitap adlı eseri çocuklara kulak veren¸ onların seslerini yansıtmaya çalışan öyküleştirilmiş çığlıklardan meydana gelmiş.
Mine Hanım¸ eserin sonunda yer alan "Bu da benim öyküm" adlı bölümde on yıl boyunca çocukları dinlemeye ve anlamaya çalıştığını¸ sayıları kırk bini aşan çocuk okurla okuma eylemi üzerine sohbet ettiğini¸ onların neden hoşlanıp neden hoşlanmadıklarını¸ değişen eğilimlerini¸ aile ve öğretmen davranışlarının ve uygulamalarının onlar üzerindeki etkilerini anlamaya çalıştığını belirtmiş. Ardından her bir çocuğun bir öyküsü olduğundan hareketle eseri kaleme aldığını açıklamış.
Kitapta 4. sınıftan 8. sınıfa kadar 33 çocuğun kendi kitap okuma eylemlerini anlatan öyküleri yer almakta. Bu eseri okuduğunuzda görüyorsunuz ki konu salt bir davranışı çocuğa kazandırma meselesi değil. Konu aslında Türk toplumunun çocuğa bakış açısı ile ele alınması gereken bir durum. Türk insanı gerçekten çocuğa ne kadar kulak veriyor¸ çocuk hakları dediğimizde anladığımız şey nedir? Çocuk yetişkin ilişkisinde çocuğu oturttuğumuz zemin neresidir?
Eyvah Kitap adlı eseri okurken toplumumuzun çocukla ilgili yerleşmiş değer yargılarının¸ çocuklar tarafından nasıl algılandığını da görüyoruz. Çocuğun iyiliği için istediğimiz şeyleri gerçekleştirmeye çalışırken onların sessiz çığlıklarına kulaklarımızı nasıl tıkadığımızın farkına varıyoruz. Yetişkinlerin¸ çocuğun kitap okuma sürecindeki deneyimlerine ve eğilimlerine saygı duyarak çocukları yönlendirmeleri ve birer antrenör gibi davranmaları gerektiğini bir kere daha hatırlıyoruz. Çocuğun tüm hayatını yönlendirecek olumlu bir davranışın¸ çocuğun eğilimleri dikkate alınmadığında nasıl olumsuz sonuçlara yol açabileceğini biliyoruz. Herhangi bir sorunu¸ o sorunun taraflarına rağmen çözmemiz mümkün değilse çocukların kitap okumama sorunlarını da çocuğa rağmen çözmemiz mümkün değildir.
Mine Soysal'ın Günışığı Kitaplığında çıkan bu eserini tüm öğretmenlerin ve çocuğuna kitap okutamama sıkıntısı çeken ebeveynlerin okumalarını tavsiye ediyorum.
Melike GÜNYÜZ
YazarSevgili çocuklar; “Bizim en vefalı dostlarımız kitaplardır.” desem abartmış olur muyum acaba? Beni bu yargıya götüren etkenlere bir göz atalım isterseniz. Hiç unutmam; orta ikinci sınıfa gidiyordum....
Yazar: Sırrı ER
Tarihle edebiyat arasındaki ilişki iki türlüdür. Birincisi geçmişte yazılmış edebiyat metinlerinin bugün yorumlanmayı bekleyen birer tarihî belge olmaları durumu. İkincisi ise geçmişi konu alan edebiy...
Yazar: Melike GÜNYÜZ
Her ilim dalı ‘hoca-talebe’ münasebetinin zorunlu olduğu süreçlere şahitlik eder. Örneğin bir ustanın dizinin dibine oturmadan usta bir marangoz olunmayacağı gibi bir kimsenin alanında uzman bir hocan...
Yazar: Fatih ÇINAR
Hayatın ayrılmaz bir parçası olan ölüm, tarih boyunca düşünürler, din önderleri ve âlimlerin varlığı anlama ve anlamlandırmalarını sağlayan temel kavramlardan biri olmuştur. Bu anlamda ölüm, şairleri ...
Yazar: Bilal KEMİKLİ