Esmâü’l-Hüsnâ: Et-Tevvâb
Et-Tevvâb: Tevbeleri Kabul Edip Günahları Bağışlayan
Allah'ın en güzel isimlerinden olan "et-Tevvâb"; itâat ederek kendisine dönen bir kimseyi bağışlayan mânâsına gelir. Kur’ân'da, Allah'ın "et-Tevvâb" vasfının geçtiği âyetlerin muhtevasında insanların itâatsizliği anlatılır. Meselâ, Hz. Âdem ve Hz. Havva'nın yasaklanan ağaçtan yemesi, İsrailoğullarının buzağıya tapma şirki, hükümde peygambere itâatsiz kişi, zinâ edenlerin çirkin fiili, cihâd amelinden geri kalma ve gıybet etme itâatsizlikleri gibi…
İşte mü'min insan, her biri Allah'a bir isyan şekli olan ma'sıyetleri bırakıp terk etmelidir. Allah'ın emir ve yasaklarına uygun hareket etmeyen herkes için, tevbe etmek dinimizde vaciptir. Günahlardan dolayı tevbe etmenin gerekliliği konusunda Kur’ân'da birçok emir ifade eden âyetler vardır.
Tevbeleri kabul etmek, Allah'a zorunlu değildir. Bu konuda O'nun bağışı ümit edilir. O dilerse affeder, dilemezse affetmez. Bu konuda mü'min, ümit ve korku arasında olmalıdır. Çünkü "Allah, dilediğinin tevbesini kabul eder." Tevbenin kabul edilmesi, doğrudan, O'nun ilâhî meşîeti ve dilemesiyle ilgili bir konudur.
Nasıl ki, namazın, orucun, zekâtın ve haccın birtakım erkânı ve şartları varsa, günahlarımızdan dolayı, yapacağımız tevbelerin de birtakım rükünleri ve şartları vardır. O şartları yerine getirmedikçe, tevbenin Allah tarafından kabul edilmesi sorunlu bir mesele olarak değerlendirilir. Bu sebeple, ehl-i sünnet âlimleri eserlerinde tevbenin Allah katında kabul edilmesinin belli başlı şartları olarak şu hususları saymışlardır:
Bir mü'min olarak, Allah'ımızın en güzel isimleri arasında yer alan "et-Tevvâb" isminden istifade etmeliyiz. Kur’ân okuduğumuzda, devamlı tevbeye davet edildiğimizi görmekteyiz. Bunun anlamı, Allahu Teâlâ bizi bağışlamak istiyor. Huzuruna tertemiz çıkmamız için uyarılarda bulunuyor. Hatta günahlarından dolayı tevbe etmeyen kimseleri, en ağır bir biçimde, "zâlim" olarak nitelendiriyor.
Allah'tan ümit kesilmez. O'nun merhamet ve şefkati her şeyi kuşatmıştır. O hâlde, bizler de O'nun "et-Tevvâb" ismini sadece O'nun tarafından bağışlanma olarak değil, emrimiz altında bulunanların bağışlanmasıyla hayatımıza taşıyabiliriz. Meselâ bir yönetici olarak emrimiz altında çalışan memurlarımız, vatandaşlarımız, işçilerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, eşimiz, çocuklarımız vb. olabilir.
Bir üst olarak, astlarımızın bize karşı işledikleri suçlardan dolayı mazeretlerini kabul edip onları cezâlandırmamakla tevbeye işlerlik kazandırmış oluruz. Bu da Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanmanın ta kendisidir.
Editör
YazarRamazan ayı, aileyle birlikte vakit geçirmenin, değerleri paylaşmanın ve ibadet bilincini güçlendirmenin harika bir fırsatıdır. Özellikle yemek vakitleri, çocuklar için hem eğlenceli hem de öğreticidi...
Yazar: Editör
Müstakîm: Doğru Yolda Olan (s.a.v.)Sevgili Peygamberimiz’in mübarek isimi şeriflerinden biri de “Müstakîm”dir.İstikamet, doğru yolda olmak, Allah’ın bize gönderdiği Kur'an ve Peygamberimiz’in (s.a.v.)...
Yazar: Editör
Sevgili okurlarımız;Yaşadığımız dünya; gökyüzüyle, toprakla, denizlerle ve içinde barındırdığı sayısız canlıyla Allahu Teâlâ’nın kudretini gösteren büyük bir ayet gibidir. Gözümüzü nereye çevirsek Rab...
Yazar: Editör
Mâlikü’l-Mülk: Görünen ve Görünmeyen Bütün Âlemlerin Sahibi ve YöneticisiEl-Mâlik, “mülkün sahibi ya da sahip olduğu mülkünde tasarruf yetkisine sahip olan” demektir. Mülk ise onun emir ve fiiliyle ta...
Yazar: Editör