Ebu Huzeyfe Bin Utbe Bin Rebia (R.A.)
Ebû Huzeyfe Mihşem bin Utbe bin Rebîa (r.a.), ilk Müslüman olan sahâbîlerdendir. Künyesiyle tanındığı için adı kesin olarak bilinmemekle birlikte, kaynakların çoğunda Mihşem, bir kısmında da Hâşim ve Hüşeym şeklinde geçmektedir. Babası Utbe Bin Rebîa, müşriklerin ileri gelenlerindendi.
Kırk dördüncü Müslüman olduğu rivayet edilen Ebû Huzeyfe, İslâm’ın ilk yıllarında okuma yazma bilen on yedi sahâbîden biriydi. Hz. Peygamber (s.a.v.)’e istihâze konusunu sormasıyla meşhur olan Sehle binti Süheyl ile evlendi ve Habeşistan'a yapılan her iki hicrete de onunla birlikte katıldı.
Ebû Huzeyfe, Habeşistan’dan Mekke’ye döndü ve Medine’ye hicret edene kadar Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yanından ayrılmadı. Medine’ye hicret edince azatlısı Sâlim’le birlikte Abbâd bin Bişr’in evine misafir olduğu için Hz. Peygamber (s.a.v.), onunla Abbâd arasında kardeşlik bağı (muâhât) kurdu.
Abdullah bin Cahş (r.a.) kumandasında yapılan Batn-ı Nahle Seriyyesi’nde bulunan Ebû Huzeyfe Bedir, Uhud ve Hendek başta olmak üzere bütün gazvelere katıldı. Babası Utbe’yi çok seviyor ve bir gün Müslüman olacağını ümit ediyordu. Onu Bedir Gazvesi’nde düşman saflarında görünce çok üzüldü ve kendisini mübarezeye davet etti.
Ancak Hz. Peygamber (s.a.v.), buna engel oldu. Savaş bittikten sonra Rasûlullah’ın, “Rabb’imin sizin için vaad ettiği şeyin gerçek olduğunu şimdi gördünüz mü?” diyerek Bedir Kuyusu'na attırdığı müşriklerin cesetleri arasında Utbe'ninki de vardı. Uhud Gazvesi’nde Hz. Hamza’ya yaptıklarıyla tanınan kız kardeşi Hind, Bedir'de babasına karşı takındığı tavır sebebiyle Ebû Huzeyfe’yi bir şiirle hicvetti.
İlk Müslümanlardan olan Salim, Ebû Huzeyfe’nin kölesi olup ona nisbetle Salim Mevlâ Ebû Huzeyfe (r.a.) diye anılır. Ebû Huzeyfe, Salim’i azat ettikten sonra evlât edindi ve kendisini yeğeni Fâtıma bint Velîd ile evlendirdi. Evlâtlıkların babalarına nisbet edilmesini emreden âyet nazil olduktan sonra da Ebû Huzeyfe Salim’i yanından ayırmadı.
Ancak ergenlik çağına geldiğinde evlerine teklifsizce girip çıkmasının sakıncalı olabileceğini düşünen Sehle binti Süheyl, durumu Hz. Peygamber (s.a.v.)’e sormuş, o da aralarında süt mahremliği meydana gelmesi için Salim’i emzirmesini tavsiye etmişti. Rasûlullah’ın verdiği bu ruhsatın sadece bu olaya mahsus olduğu kabul edilmektedir.
Ebû Huzeyfe (r.a.), elli dört yaşlarında iken, Yemâme Savaşı’nda azatlısı Salim ile birlikte şehit oldu. Adı çeşitli hadislerde geçmektedir.
N.Nida DURAN
YazarAmr bin Sâbit, “Uhayrim” lakabıyla tanınıyordu. Amr (r.a.) Medineliydi. Bütün kavmi Müslüman olduğu hâlde, o tek başına Müslümanlara muhalefete etmeye devam ediyordu.Uhud Savaşı devam ederken Medine’d...
Yazar: N.Nida DURAN
Milletlerin başarısının en önemli ölçüsü insanlığın iyiliği, toplumların düzelmesi hususundaki çalışmaları ve katkıları ile ölçülür. Bununla birlikte insanların hakkı yerine getirme konusundaki hassas...
Yazar: Editör
Amr bin Abese, herkesin putlara taptığı bir sırada o, putlardan nefret eder, Yaratıcı’nın birden fazla olamayacağını düşünürdü. Amr, içindeki boşluğu dolduracak bir din arıyordu. Bir gün ehl-i kitapta...
Yazar: N.Nida DURAN
Kimsesiz, fakir, Yemenli bir aileye mensuptu. Yâsir ailesinin genç evladı Hz. Ammar’ın gönlü, İslamiyet’le çarpıyordu. Mutlaka gidip Rasûlullah’ı görmeli, İslamiyet’i ondan öğrenmeliydi. Peygamberimiz...
Yazar: N.Nida DURAN