Dosta Mektup
Dosta mektup
Dostum;
Dikkat ediyor musunuz? Tamirciler hayatımızdan birer birer çekildi. Meselâ saat tamircileri vardı. Küçük ev âletlerini tamir eden dükkânlar. Ayakkabı tamircileri, terziler...
Onlar birer birer çekildi sokağımızdan, çarşımızdan. Bir müddet onların yerini yetkili servisler aldı.
Yetkili servisler, sadece belirli markaların tamir ve bakımıyla meşgûl olmak zorundalar. Onlar, aynı cinsten farklı markaya bakmazlar.
Tamirciler neden çekildi hayatımızdan? Çekildiler; zîrâ insanlar, tamir ettirmek yerine yenisini almanın daha ekonomik olduğuna inandırıldılar.
Böylece eşyayı kolayca değiştirir olduk. Saatin yenisi, ev eşyasının akıllısı, elbisenin konfeksiyonu... Eşya ile ünsiyet kurmaya gerek yok; sürekli yenile, daha iyi ve daha konforlusunu satın al. Eşyayı tüket... Daima borç öde.
Eşyayı tüketirken asıl tükettiğimiz kendimizdi.
Kendimizi tükettik. İnsanı. Sevgiyi. Huzuru... Hatta nefreti ve kavgayı da tükettik.
Kolay değişen eşya gibi, ahbaplıklar da kolayca değişilir oldu. Sözünde durmak, vefâ, diğerkâmlık ve kadirşinaslık sizlere ömür. Dolayısıyla birer birer kayboldu hayatımızdan sahici sevgiler.
Sahici sevginin tükendiği yerde huzur konaklar mı? Şîrâze dağıldı. Sahi, bu durumda insan kime kızıp, kimden nefret edecek? Sahici dostluklar kaybolduğu gibi, mertçe kavgalar, adam gibi kızmalar, öfkeler de buharlaştı. Velhâsıl dostlukları tamir etmeyi, ilişkileri onarmayı unuttuk.
Eşyaları değiştirmek, semti, mahalleyi değiştirmek anlamına geldi. Sınıflar atladık. Şan, şöhret sahibi olduk. Lüks araçlara bindik. Konforlu mekânları yurt edindik. Ama huzuru kaybettik. Yetinmeyi. Kanaati. Şükrü. Vefâyı. Sevgiyi. Dostluğu... Mertliği.
Unuttuk muhâsebe yapmayı.
Bilal KEMİKLİ
YazarYolumuzu kesti kibir dağları,Benliği aşınca bahar gelecek.Akmaya başlasın gönül pınarı,Sevgiler taşınca bahar gelecek.Sararıp soluyor arzın çehresi,Devlerin elinde zulüm şifresi,Bir seher vaktinde rah...
Şair: Bestami YAZGAN
Bu toprağı vatan kılan büyük rûhların izinde giden bilge şahsiyetler yetişmiştir. Vatan kılmaktan murâd, kılıçla açılan şehir kapısından içeri girdikten sonra orayı “bizim şehrimiz" hâline getirmektir...
Yazar: Bilal KEMİKLİ
Ahmed-i Hânî, yazdığı mesnevî ve söylediği şiirlerle kültür coğrafyamızı besleyen irfan pınarlarından biridir. O, içinde yaşadığımız kültür coğrafyasında doğup büyümüş; sadece kelâmı Kürtçe kelimeler ...
Yazar: Bilal KEMİKLİ
Tam adı Abdullâh-ı Rûmî b. Eşref b. Muhammed el-Mısrî’dir. 779/1377 yılında doğduğu rivâyet edilmektedir.[1] Ataları Mısır’dan Anadolu’da İznik’e göç etmiş ve Eşref-zâde burada dünyaya gelmiştir. Eş...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE