Cebimdeki Hikâye
Az önce sona erdi yağmur. Ilık, sakin ve sıcacık bir hikâye bıraktı önüme...
Hemen ilerideki küçük gölün içinde iki saka doya doya oynuyorlar, sanki ilk defa su görmüşçesine. O huzurlu ötüşleri kulaklarımı şenlendirdi.Acaba yaklaşsam yanlarına beni de kabul ederler mi dost diye?
Annemin evden çıkarken elime tutuşturduğu zeytinli kekikli ekmeği böldüm tam ortasından. Dumanı hâlâ üzerinde. Acaba annem biliyor muydu saka kuşlarının buraya geleceğini, yoksa bu ekmek sakalarla dostluğumuzun ilk işareti mi? Biri gelip kondu önümdeki salıncağın üzerine. Ve diğeri tam da onun bir adım ötesine. Sanırım paylaşmalıyım artık ekmeğimi yeni dostlarımla. Yarısı onlara yarısı bana.
Yağmur sanki ısıttı içimi. Bir yerlere yetişmeye çalışır gibi hızlı hızlı yürüyen bir baba ve oğlu geçiyorlar önümden. Sakaları gösteriyor çocuk, baba bak şunlara nasıl da sevimliler değil mi? Bakmıyor babası, duymadı belki de. Ama çocuk nasıl da sevindi kuşların sesini işittiğine. Yağmur onun içini de ısıtmış belli ki, gözleri öyle güzel parladı ki...
Eve dönerken yol kenarında, tam da kaldırımın ortasında yalnız bir papatya görüyorum, koparılmış ve atılmış hissizce. Annem nasıl da severdi papatyayı, burada yalnız kalacağına annemin kalbine dolmalıydı. Ellerimde ısıttım onu, yalnızlığını unutsun diye. Ben sevmezdim yalnızlığı, çiçekler de sevmezdi bence...
Adımlarken ıslanmış sokakları elimde papatyamla, kulağımda sakaların mutlu cıvıltıları vardı hâlâ. Sona eren yağmur ılık, sakin ve sıcacık bir hikâye bıraktı önüme. Ben de sakladım onu, zamanı geldiğinde okurum diye...
Seda BAYRAK DURGUT
YazarKarahindibalara baktı. Gözleri parladı. “Anne, baksana şunlara hadi koş hemen üfleyelim hepsini!” diyip yeşilliğin içine daldı küçükkız. Kırmızı elbisesi koyu yeşil çimenlerin arasında parıldıyordu......
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
On sekiz Mart sabahıVatan buldu felahıArttı düşmanın ahıO gün Çanakkale’deGök ve yer çalkalandıDağlar taşlar uyandıZaferler yankılandıO gün Çanakkale’deTürk erinin destanıŞevke boğdu her yanıDüşman gö...
Şair: Celalettin KURT
Annesinin yanağına bir öpücük kondurdu. Uyandırmaya kıyamadı. Odadan çıktı.Mutfağa girdiğinde mis gibi kokularla karşılaşmak isterdi ama annesi uyuduğu için bu mümkün olamazdı. Öğle vakti daha yeni ge...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Küçük kız elindeki dal parçasını aldığı yere bıraktı. Diğer çocukların yanına gitti. Bugün önemli bir gündü. “Bahara Katılım Belgesi” almaya hak kazanacak çocuğun seçileceği gündü!Yarışmadaki ilk göre...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT