Camgöz ve Yalnız Tilki
Sevgili çocuk dostlarım;
Kasım ayının gelmesiyle havalar serinlemeye başladı. Soğuklar bastırmadan köyün çocuklarıyla birlikte yaylada piknik yapacağız. Çocuklar köyün otlatılacak koyun, kuzu ve keçileriyle birlikte erkenden çiftliğe geldiler. Hepsi neşe içindeydi. Hafize Teyze hazırladığı nefis kurabiye ve börekleriyle birlikte çeşitli meyveleri de sepetlere koydu ve yola çıktık. Bayır yukarı şarkı ve türküler okuyarak yürürken, hafiften bir yağmur başladı ve ardından kocaman bir gökkuşağı çıktı. Hepimiz sevinçle altından geçtik ve yola devam ettik.
Yaylaya vardığımızda, çocuklarla koşup oynamaya başladık. Çok geçmeden az ileride kırmızı kuyruklu bir tilki gördüm. Çocuklar, tilkiler yabani hayvanlardır. Yani insanlardan uzakta yaşar. Biz, çocuklara bir zarar vermesinden korkarak hemen yanına gittik. Kırmızı uzun tüylü kuyruğu, beyaz karnı ve kızıla çalan tüyleriyle ne kadar güzel bir hayvandı. Gülerek selam verdik. O başta bizimle konuşmaya çekindi ama bizim gülümsediğimizi görünce o da güldü. Uzun Kulak;
- Burada ne yapıyorsun?
- Şurada yerin altında yuvam vardı. Gece avlanmaya çıktım ama dönünce yuvama giremedim. Toprak kayarak yuvamı tamamen kapatmış. Biraz uğraştım ama sanırım yeniden yuva kazmam gerekecek.
Ben merakla sordum;
- Sen yalnız mısın? Arkadaşın kardeşin yok mu?
- Biz tilkiler yalnız yaşarız. Yavrularımız bile ayaklanınca hemen yuvadan ayrılıp kendi başlarının çaresine bakarlar.
Biz çok şaşırmıştık. Uzun Kulak;
- Biz insanları ve hayvan dostlarımızı çok severiz. Sen böyle yalnızsın. Hiç sıkılmıyor musun?
Tilki bilmiş bir edayla;
- Doğada yaşayan her canlının farklı bir hayat tarzı var. Bizler yuvamızda yalnız yaşarız. Tabi avladığımız hayvanların dışında bazen meyve de bulur afiyetle yeriz. Yani ben memnunum hayatımdan.
Avlanmadan bahsedince birden aklımıza çocuklar geldi ve aynı anda;
- Çocuklara zarar vermezsin değil mi, diye telaşla sorduk.
Tilki sivri kulaklarını daha da kaldırarak cevap verdi;
- Olur mu hiç? Onlar sizin dostlarınızsa artık benim de dostlarım.
İçimiz rahatlamıştı. Az sonra sofra kuruldu ve çocuklar iştahla böreklerden kurabiyelerden yerken biz de meyve ve salatalardan yeni arkadaşımız tilkiye götürdük. Çok sevindi ve
- Artık benim iki tane arkadaşım var. Diyerek güzel kuyruğunu salladı.
Yemekten sonra yeni yuvasını yaparken tilkiye yardım ettik. Akşamüstü yayladan ayrılırken güzel bir arkadaşımız daha olmuştu. Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın...
Raziye SAĞLAM
YazarBirkaç gün önce, Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde birçok vakıf ve derneğin katılımıyla “Gazze İçin Gönül Köprüsü” kermesi açıldı. Stantlarda, gıda ağırlıklı olmak üzere, çok güzel ürünler yer aldı. Salon...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım; Hafize Teyze bu sabah kahvaltıda; - Çocuklar barajın suyu giderek azaldı. Aşağı köyde günlerdir sular kesikmiş. Zeliş; - Babaanne, gölün suyu da o ka...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Yavru tavşanlar, çayırlıktaki yuvalarında mutluydular. Anne ve babaları onlara yiyecek getirir, küçük oldukları için sık sık dışarıya çıkmalarına izin vermezdi. Anne tavşan her zaman yavrularına nasih...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Ferda, anne ve babasının tartışma seslerini duymamak için kulaklarını kapattı. Bu sıralar ne kadar çok kavga ediyorlardı. Yoksa artık birbirlerini sevmiyorlar mıydı? Boşanacaklar mıydı? Ya öyle bir şe...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR