ÇAĞLARI ÇAĞIRAN ÇAĞ
Varsın döksün eteğindeki tüm taşları Eskiye karşı ne varsa çağdaşlık adına Zulmünün gölgesinde iblis gibi saklansa da Bir gün boğacak görmezden geldiği gözyaşları Bir Arim Seli gibi bu putperest çağı Geçen her gün biraz daha intihara gebe Koşuyor Firavun gibi Kızıl Deniz’e doğru Çoktan atmış şeytanın pabucunu dama Ruhu habis bedeni hapistir bu çağın Ufkunu kapatmış mahşerin son habercisine Çağları çağıran çağlar üstü bir çağ var Ayar veren asırların bozuk zembereğine Üfleyen fıtratı tütsü tütsü her dimağa Pörsümez iklimiyle hep peygamber kokan Müşfik bir ana gibi kucaklayan zamanı
Mehmet SERTPOLAT
YazarToprak beni çağırıyor sinesine Bu çağrıyı duymayanların nesine Ruhları betonlaşanların aksine Ben her bahar yeniden doğarım Bu mevsim hep bir meleğin avucunda Sanki ben patlarım dalların ucunda...
Yazar: Mehmet SERTPOLAT
Birçok peygamberin emektar sesi, Sanatların hası ahşap sanatı İsa’nın mesleği, Nuh’un gemisi, Musa’nın asası ahşap sanatı... Tahta çekiç, iskarpela, şişlerde, Duvarlarda, tava...
Şair: Halil GÖKKAYA
Her ezan Bir virgüldür zamana Şerh düşer Tanık imzasını attığı an Tutar perçeminden hayatın Yankısıyla beşik gibi sallar Sonra bırakır kendi boşluğuna Bir semavi inzivaya dalar
Yazar: Mehmet SERTPOLAT
Buyur ettim içeri ne geldi ise Hak'tan Amentü billâh dedim ser'e nakış eyledim Ne bekler cansız ceset üstündeki topraktan Karıştırdım bedeni yâr'e nakış eyledim Kavga niza gürültü ha v...
Yazar: Muhsin BAYRAM