Bu Kitap Bu Şekilde Basılamazdı
Çok sevdiğim bir ağabeyim yayınevi kurmaya karar verdiğinde böyle sürpriz problemlerle karşılaşacağını hiç düşünmemişti şüphesiz.
Daha ilk adımda bir çelme ki sormayın.
Şöyle oldu:
Öğrencilik yıllarından beri severek okuduğu ünlü bir tarihçinin "bir solukta" bitirdiği bir kitabı ile başlamak istiyordu yayın hayatına.
Randevu aldı, Ankara'ya gitti; ünlü tarihçi ile görüşüp hatırı sayılır bir paraya anlaştı, o harika kitabın yayın hakkını satın aldı.
Ağabeyim yurt dışında çocuğunun tedavisi ile meşgul iken, kitabı bilgisayara aktaran çalışanı telefon etti:
- Abi, rahatsız ediyorum ama... Bu kitabın bir yerinde diyor ki: "Sultan 2. Abdülhamid içki içerdi."
Darmadağın olmuştu ağabeyim.
Kaç para vermiş olursa olsun, bu kitap bu şekilde basılamazdı.
"Parayı, yayınevini feda ederim ama yaşama gayesi saydığım din ve ecdat büyüklerime iftira atılmasına göz yumamam." dedi.
Tarihçinin titizliği dillere destandı; tek kelimesine dokundurmayan bir adamdı.
Ağabeyim her şeyi göze alarak telefonu tuşladı:
- Rahatsız ediyorum efendim.
- O, siz... Buyurun lütfen, ne rahatsızlığı...
- Efendim, bu kitabı bu şekilde basamam çünkü cennetmekân Abdülhamid Han'la ilgili yazdığınız cümle bize göre kesinlikle doğru değil.
Parasını peşin olarak almış o yazar, ağabeyimi şaşırttı:
- Rica ederim, istediğiniz gibi düzeltin.
Kitaptan o cümle çıkarıldı.
O gece rüyasında Abdülhamid Han, o ağabeyimin evine geliyor.
- Sana teşekkür etmeye geldim evlat, berhudar ol, diyor. Allah'ın izniyle çocuğun iyileşecek, diye bir de müjde veriyor.
Sürpriz bu kadarla bitmiyor.
Ağabeyimiz gündüz hastaneye "geçmiş olsun"a gelen tanıdıklara bu rüyasını anlatırken telefonu çalıyor:
- Çocuğunuzun başına gelenleri duydum, çok geçmiş olsun, inşallah iyileşecek, diyor Abdülhamid Han'ın torunlarından Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Efendi!
Sema KORKMAZ
YazarAnadolu'da bir köye, ahlâkı ve ilmiyle maruf iyi bir imam tayin edilir. İmam, kısa zaman zarfında köylü tarafından çok sevilir ve tutulur. Nihayet ramazan ayı gelir ve sırayla her akşam komşulardan bi...
Yazar: Sema KORKMAZ
Zeyd bin Sabit Hazretleri, “Peygamberimiz (s.a.v.)’in toplum içine katılarak çeşitli konularda sahabesi ile sohbet ettiğini” belirtiyor. Katıldığı davetlerde sırf arpa ekmeği ve hurma bile olsa onu şe...
Yazar: Sema KORKMAZ
Bir avuç tebessüm koydum yanaklarına Alnındaki çatık kaş çizgisi, silinsin diye... Bir avuç tebessüm koydum gözlerine Işıltısı hayata yansısın diye... Bir avuç tebessüm koydu...
Yazar: Nilüfer Z. AKTAŞ
Yaşlı adam, buz gibi havada sattığı mendillerden uzattı genç çifte;- Almaz mısınız evladım? Siftahım bile yok. Hadi, alın!- İhtiyacımız yok bey amca, deyince genç adam, tekrar etmişti yaşlı adam tatlı...
Yazar: Sema KORKMAZ