Bir Müslüman Üşürse
Geçenlerde Seyyid Mustafa Hâkî Hazretleriyle Fatih Sultan Mehmet Han’ı ziyaret için Fatih’e gittik. Bilindiği gibi, Seyyid Mustafa Hâkî Hazretleri İhramcızade İsmail Hakkı Hazretlerinin de şeyhidir. 1908 yılında Meşrutiyet ilan edildiğinde Tokat mebusu olarak İstanbul’a geldi ve bir yıl sonra mebusluğu düşürülerek Fatih Çarşamba’da İsmet Garibullah Konağında zorunlu ikamete tabi tutuldu.
Kısa zamanda etrafında o kadar çok seveni oldu ki hem İstanbul’un içinden hem yurdun birçok yerindeki ihvanlarının ziyarete gelmeleriyle konak, Mustafa Hâkî Hazretlerinin Dergâhı olarak bilinmeye başlandı.
Hazret vefat edince de Fatih Camii haziresine defnedildi. Biz de bu sebepten Fatih’te oturduğumuz 21 sene boyunca hem O’na hem de Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerine komşu olma bahtiyarlığını yaşadık. Onların manevi varlığı arkamızda bir karlı dağ gibiydi. Bu mübarek insanlar bu dünyada olsun ya da olmasın insanlar için zaten hep bir manevi güç kaynağıdır. Allah onlardan razı olsun.
Mustafa Hâkî Hazretlerini ziyaret ettikten sonra Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin türbesine yöneldik. 20 yaşında İstanbul’u fethedip Hazreti Peygamberin duasına mazhar olan Fatih, gelmiş geçmiş en büyük komutanlardandır. İstanbul’u fethettikten sonra diğer birçok padişahımız gibi bir hoşgörü ve insanlık örneği sergileyerek Yahudi ve Hristiyanların mabetlerine dokunmamış ve hepsini dinlerini yaşamakta özgür bırakmıştır.
Bu yazıyı hazırladığım günlerde, İsrail yine Filistinlileri evlerinden hatta Kudüs’ten çıkmaları için zorluyor, Tevbe Mescidi’ne saldırılar düzenliyor ve Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girmelerini engelliyor. Kısacası yine bir İsrail zulmüyle karşı karşıya kalıyor Filistinliler. Görüntülerde saldırılara uğramış, tutuklanmış Filistinli genç ve çocukları gördükçe dünyaya bir Fatih adaleti, hoşgörüsü lazım diye düşünmekten alamıyor insan kendini.
Dünyanın her yerinde zulme uğrayan Müslümanlar var. Müslüman devletlerin bu zulümleri engelleme noktasında etkili bir müdahalesinin olmadığı düşünülürse o insanlarla birlikte -hatta daha çok- Müslümanların imanı zarar görüyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Mü’minler birbirini sevmekte, korumakta, acımakta bir vücuda benzer. Vücudun bir uzvu rahatsızlandığında, iyileşene kadar, vücudun diğer uzuvları da rahatsız olur.” demiş ama maalesef bugün dünyada böyle bir Müslüman birliği ve dayanışması sağlanamıyor. Durum böyle olunca da mazlumlar zulüm görmekten kurtulamıyor. Bunun üzüntüsü içinde yazımızı Hazreti Mevlana’nın bir sözüyle bitirelim:
Benim Hazreti Şems (k.s.)’ten öğrendiğim bir şey var ki o da “Dünyanın bir yerinde bir Müslüman üşüyorsa senin de ısınmaya hakkın yoktur.”
Raziye SAĞLAM
YazarNefsin başı hoş olur gerçi bî-namaz ileSen namazı bırakma, mi’rac et namaz ileGeçtiğimiz günlerde bütün İslâm âlemi olarak, Ramazan Bayramı’nı idrak ettik. Haberlerde Mescid-i Aksa’da tüm engellemeler...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Tatil mevsimi nedeniyle yurt içi ve yurt dışı seyahatlerin arttığı bir dönemdeyiz. Ben de seyahat etmeyi çok severim. Çünkü benim için seyahat etmek, gezip gördüğüm yerlerde Allah’ın nimetlerini düşün...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bu sayfadan sizlerle, zaman zaman gerek yurt dışı gerek yurt içinde gezip gördüğüm yerleri paylaşıyorum. Bu yazımda da, eylül sonu ve ekimin ilk haftasında yaptığımız Muğla Datça gezimizden biraz bahs...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birkaç senedir diziler yoğun bir şekilde aileyi hedef alıyor. “Prime Time/En çok izlenen zamanlar”da yayınlanan bu yapımlarda yer alan karakterler, en sevdiklerine neredeyse her cümlelerinde yalan söy...
Yazar: Raziye SAĞLAM