BİR MUCİZENİN BEDELİ
Küçük kardeşi hakkında, anne ve babasının konuşmalarını duyduğu zaman yalnızca yedi yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Babasının, umutsuz bir biçimde, annesine şöyle fısıldadığını duymuştu: “Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir.” Bu sözleri duyar duymaz, usulca kendi odasına yürüdü. Kumbarasını gizlediği yerden çıkarttı, içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya başladı. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki eczaneye gitti. Eczacı: - Ne istiyorsun söyle bakalım, dedi. Gizem: - Kardeşim çok hasta, bir mucize almak istiyorum. Eczacı Gizem’e bakarak; “Anlayamadım.” dedi. - Babam onu ancak bir mucize kurtarabilir dedi, bir mucize kaç paradır, amca? Eczacı Gizem’e sevgi ve acımayla baktı bu kez: - Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı olamayacağım. Gizem, o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının gözlerinin içine bakarak: - Karşılığını ödemek için param var benim, bana yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli, dedi. Bu arada Gizem ve eczacının yanında bekleyen iyi giyimli bey Gizem’e dönerek: - Ne tür bir mucize gerekiyor kardeşin için küçük hanım, diye sordu. - Bilmiyorum, dedi Gizem. Sonra gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: - Tek bildiğim, o çok hasta ve annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi. Ailemin de ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam onu ancak bir mucize kurtarabilir, deyince ben de paramı alıp buraya geldim. - Ne kadar paran var, diye sordu iyi giyimli adam. - İki lira ve on kuruş, dünyadaki bütün param bu, dedi Gizem. - Bu iyi bir şans! Küçük kardeşini kurtarmak için gerekli olan mucize için yeterli bir para, dedi, iyi giyimli adam. Bir eline parayı aldı, öteki eliyle de Gizem’in elini tutarak: - Beni evinize götürür müsün lütfen, diye sordu. Küçük kardeşini ve aileni tanımak istiyorum, dedi. İyi giyimli adam bir cerrahtı hem de Berkant için gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış en iyi cerrah. Ameliyat başarıyla sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde evlerine döndükleri zaman yaşadıkları olayların etkisinden kurtulamamışlardı. Anne, “Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu maliyeti ne kadardır merak ediyorum.” dedi. Gizem, kendi kendine gülümsedi. O bir mucizenin kaça mâl olduğunu çok iyi biliyordu: Tam tamına iki lira ve on kuruş!..
Ayşe Gül PINAR
Yazar
Allah’ın sevgili kullarından biri bir rüya görür; rüyasında kendisine şöyle denir:“Sabah olunca, karşına ilk çıkanı ye, ikinci çıkanı sakla, üçüncü çıkanın dileğini kabul et, dördüncü geleni üzme, beş...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Greyfurt, kocaman, yuvarlak ve mis kokulu bir turunçgildir. Portakala benzer ama tadı biraz daha ekşi ve hafif acıdır. Rengi genellikle turuncu ile pembe arasında olur ve içi sulu sulu parçacıklarla d...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Geçenlerde otobüse bindim. Yanımıza bir amca oturdu, selam verdi, biz de mukabele ettik. Kısa bir hâl hatır sormadan sonra, o hiç beklemediğim bir şekilde; “Allah kimseyi senin gibi yapmasın.” dedi.Bi...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Günün birinde, kendini yorgun ve tükenmiş hisseden bir adam, çareyi bir doktora gitmekte bulur. Kalbini sıkıştıran bir huzursuzluk, içini kemiren bir gerginlik ve her geçen gün büyüyen bir tedirginlik...
Yazar: Ayşe Gül PINAR