Bir Kitap: Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz?
Kitabın adı: Yetişkinler Bizi Neden Anlamaz?
Yazar: Yıldız Kulkul
Çizer: Emre Bilgiç
Yayınevi: Vadi Çocuk Yayınları
Yayın yeri ve yılı: İstanbul/2022
Sayfa sayısı: 52
Yaş aralığı: 8+
İşlenen konular: merak etmek, hayal kurmak, araştırmak, sorgulamak…
Kitabımızın ismi sanırım sizi hiç yanıltmadı sevgili çocuklar. Sizin de büyükleriniz hakkında konuşurken şu cümleyi sık sık tekrarladığınızı biliyorum: “Beni hiç anlamıyorsunuz.”
Kitabımızın kahramanı Nil de aynı soruyu yani yetişkinlerin çocukları niçin anlamadıklarını kendine soruyor ve bu sorunun cevabını araştırmaya başlıyor. Nil’i harekete geçiren ise avını yutmuş bir Boa yılanı çizmesi ve bunu yetişkinlere göstermiş olması. Yetişkinler Nil’in çizdiği resmi önce şapkaya benzetiyor ardından da resim çizmeyi bırakıp başka işlerle meşgul olmasını tavsiye ediyorlar. Nil’in resim çizme merakı böylece başlamadan bitiyor.
Daha sonra Küçük Prens adlı bir kitap okuyor ve bu kitabın kahramanı altı yaşındaki çocuğun düşünceleri Nil’i de yetişkinler hakkında sorgulamaya götürüyor. “Gerçekten yetişkinlere bir şeyleri anlatabilmek bu kadar zor muydu?”
Nil araştırmasına Hamza’dan başlıyor ve yukarıdaki soruyu önce ona soruyor. Hamza yetişkinlerin çok yoğun olduğunu bu yüzden dikkatlerini çocuklara vermediklerini söylüyor ancak bu cevap Nil’i çok da tatmin etmiyor.
Daha sonra Azra ile konuşuyor. Azra bazı yetişkinlerin düşünmeye zamanları olduğunu ancak onların her zaman bu vakitlerini düşünmek yerine para kazanmak için harcadıklarını söylüyor. Nil’in kafası Azra’nın kurduğu cümlede geçen “bazen” ve “her zaman” kelimelerine takılıyor. Bu kelimeler üzerinde düşünüyor. Aynı cümlede kullanılan bu iki kelimenin cümlenin anlamını nasıl değiştirdiğini fark ediyor.
Nil bu kez de yetişkinlerin dikkatsizliğinden yakınan Kerem ile konuşuyor. Kerem yetişkinlerin meraklı olmadıkları söylüyor ve Albert Einstein’in çocukken sorduğu bir soruyu hatırlatıyor. Einstein’in zihnini kurcalayan soru ne imiş biliyor musunuz çocuklar? Bir ışığa binsem ne olur? Sahi siz bir ışığa binmeyi hiç düşündünüz mü? Nil bu soru karşısında kendini bir ışığın üzerinde hayal ediyor ve bu ışık sayesinde bir anda geleceğe gidiyor. Tabii hayal ile…
Kerem’in verdiği örnek Nil’in sorusunun da bir anlamda cevabı oluyor: Hayal gücü… Yetişkinler hayal kurmadıkları için hayal güçleri zayıf oluyor ve çocukları anlamakta güçlük çekiyorlar. Belki bu yüzden yetişkinler çocukların kurdukları hayalleri yalan olarak anlayıp onlara “yalan söyleme” bile diyebiliyorlar.
Nil burada önemli bir şeyi fark ediyor: Merak. Merak beraberinde soru sormayı getiriyor. Soru soran insanlar hayal kuruyorlar, hayal gücü onlara gerçek dünyada olmayan şeylerin olabileceğini düşündürüyor. Yetişkinler bir şeye baktıklarında çocuklar gibi hayal güçlerini değil deneyimlerini kullanıyorlar ancak bir şeyleri üretebilmek için önce hayal kurmak gerekiyor. Bilim adamları ve sanatçıların da yaptığı şey bu sevgili çocuklar yani önce hayal etmek.
Çok yoruldunuz değil mi? Gerçek nedir, hayal nedir, hayal gücü nedir, hayal gücü olmazsa üretemez miyiz? …
Nil ve arkadaşları kendilerini düşünmeye sevk eden sorular karşısında daha çok okumaya karar veriyorlar. Bana göre doğru bir karar vermişler, siz ne dersiniz?
Sait ÖZER
YazarBen küçük karıncayımSeverim hareketi,Başka nerede vardırNamazın bereketi?Mevlâ’m bizi çağırırBeş vakit huzuruna,Böylece ulaşırızKulluğun onuruna.Ben de gidip güzelceAbdestimi alayım,Vakit tamam olunca...
Şair: Bestami YAZGAN
Kitabın adı: Cesur Balıkçı KızYazar: Tagrid En-NeccarYayınevi: Nar YayınlarıYayın yeri ve yılı: İstanbul/2019Sayfa sayısı: 158Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: cesaret, azim, kararlılık, mücadele, başa...
Yazar: Sait ÖZER
Kitabın adı: Şi’r-i KadîmYazar: İskender PalaYayınevi: L&M YayınlarıYayın yeri ve yılı: İstanbul/2002Sayfa sayısı: 314Yaş aralığı: 14+İşlenen konular: şiir, şair, şerh, Türk kültürü, dîvân edebiya...
Yazar: Sait ÖZER
Çocuk soru işaretleriyle dolaşırdı. Bazen sırtında bazen omuzlarında, bazen paçalarında… Hep onlarlaydı. Soru işaretleri durmadan çocuğun kafasını karıştırırlardı.Çocuk bu durumdan şikayetçi değildi. ...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT