Bir İlim ve İrfân Merkezi Olarak Kafkasya
“Anadolu İrfânı” tabiri Anadolu coğrafyasını yüzyıllardır rengine boyayan mânevî bir neşvenin en kısa ve özlü ifadesidir. Gönül dünyasını şekillendirdiği insanları, Hak ve halk nezdinde saygın bir konuma yükselten bu bilinç hâlinin kökenleri ise büyük ölçüde Kafkasya’ya dayanmaktadır.
Yazının başlığında vurgulamaya çalışılan husus, Anadolu irfân düşüncesini besleyen kökenlerin Halvetiyye Tarîkatı’nın ikinci pîri Yahyâ-yı Şirvânî ile başlaması veya bir Nakşbendî şeyhi olarak İslâmî ve insanî duruşun simge isimlerinden Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil ile bitmesi mesajı değildir.
Tam aksine farklı meşrep ve usûllere sahip olsalar, yine farklı zaman dilimlerinde yaşamış olsalar da Anadolu İrfânı’nı besleyen ve tüm dünyaya insanî duruş ve mü’min tavrını resmeden gönül erlerini yetiştiren mümbit coğrafya Kafkasya’nın ilmî ve irfânî birikimine dikkat çekmektir.
Anadolu ve Birçok Ülkenin Mânevî Çehresini Şekillendiren Gayretin Sembolü: Yahyâ-yı Şirvânî
Ebû Abdullah Sirâcüddin Ömer b. Ekmelüddîn Halvetî’ye nispet edilen Halvetiyye Tarîkatı’nın[1] ikinci pîri kabul edilen Yahyâ-yı Şirvânî, Şamahı’da dünyaya gelmiştir. Bakü’de ilmî ve irfânî gelişimini sürdüren ve buradaki Keykubad Mescidi’nde yetişen Şirvânî, Şirvânşahlar Devleti’nin başında bulunan Sultan Halil’in yakın ilgisine de mazhar olmuştur.[2]
Şirvânî, Arapça, Farsça ve Türkçe şiirler kalem almış ve şiirlerinde “Seyyid” mahlasını kullanmıştır.[3] Şifâü’l-esrâr adlı Türkçe bir eser kaleme alan Şirvânî’nin diğer eserleri şunlardır: Vird-i Settâr, Acâibü’l-kulûb, Etvâru’l-kalb, Beyânü’l-ilm, Keşfü’l-kulûb, Kıssa-i Mansûr, Menâzilü’l-âşıkîn, Makâmât, Râmûzu’l-işârât, Şerh-i esmâ-i Semâniyye, Şerh-i esrâr-i merâtibü’l-kulûb, Tasarrufât-ı Mükâşefât, Şerh-i Su’âlât-ı Gülşen-i Râz, Ma lâ büdde Bâtıniyye, Menâkıb-ı emîrü’l-mü’minîn Ali, Gazeliyyât, Risâle fî salâti’n-Nebî, Mekârim-i ahlâk.[4]
Halvetiyye Tarîkatı’nın anayurdu Azerbaycan olmakla birlikte bu tarîkat Anadolu, buradan Balkanlar, Suriye, Mısır, Kuzey Afrika, Sudan, Habeşistan ve Güney Asya gibi çok geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.[5] Halvetiyye’yi Anadolu’ya Sadreddin Hiyâvî’nin halîfelerinden Amasyalı Pîr İlyas getirmiştir.[6]
Yahyâ-yı Şirvânî kanalından ise Dede Ömer Rûşenî, onun ağabeyi Alâeddin Ali,[7] Pîr Şükrullah Ensârî, Habîb-i Karamânî,[8] Muhammed Bahâüddin Erzincânî[9] ve Ziyâüddin Yûsuf Şirvânî gibi isimler tarafından Anadolu’da temsil edilmiştir.[10] Halvetiyye, Pîr İlyas ile Amasya ve civarında,[11]
Habîb-i Karamânî vasıtasıyla Karaman, Ankara, Çorum, Amasya ve Sivas’ta,[12] Bahâüddin Erzincânî, kendisi Erzincan’dan ayrılmamasına karşın yetiştirdiği talebeleriyle, İstanbul başta olmak üzere Kayseri ve Manisa’da,[13] Habîb-i Karâmânî’nin meşhur halifesi “Cemâl Halîfe” diye bilinen Cemâleddin İshak Karamânî vasıtasıyla da İstanbul’da geniş halk kitlelerine ulaşmıştır.[14]
Halvetiyye Tarîkatı’nın dört ana şubeden müteşekkil bir tarîkat olduğu kabul edilmiştir.[15] Halvetiyye Tarîkatı’nın ilk kolu Dede Ömer Rûşenî’ye, ikinci kolu Hamidüddîn el-Cemâli el-Bekri’ye, üçüncü kolu “Yiğitbaşı Velî” unvanıyla anılan Ahmed Şemseddîn Marmaravî es-Sarûhânî’ye,[16] dördüncü kolu ise Şemseddîn-i Sivâsî’ye nispet edilmektedir.[17]
Nakledilen bu kısa bilgi kuplesinden anlaşıldığı kadarıyla mânevî tesiri ile gönüller inşâ eden, siyâsî ilişkileri ile dönemlerine ve sonrasına yön veren, Türkçe başta olmak üzere Arapça ve Farsça gibi dillerin gelişimine katkı sağlayan, kaleme aldıkları eserleri ile tarihe ve günümüze not düşen Halvetiyye büyüklerinin kökeni Kafkasya’ya dayanmaktadır.
Halvetiyye büyükleri, bu mümbit coğrafyanın gönüllerine sinen mesajlarını Amasya, Erzincan, Karaman, Ankara, Çorum, Kayseri, Manisa, Sivas ve İstanbul başta olmak üzere birçok merkezde Anadolu’nun rûhu hâline getirmişlerdir. Kafkaslardan ilhamını alan Halvetî büyükleri Balkanlar, Suriye, Mısır, Kuzey Afrika, Sudan, Habeşistan ve Güney Asya gibi geniş bir coğrafyada gönüllere dokunmuşlardır.
Elbette bu gelişmeler, Derbent, Tsahur ve Dağıstan’daki medreselerle birlikte Kafkasya’nın birçok noktasında faaliyet yürüten tekkelerin el ele olmaları sayesinde gerçekleşmiştir.[18]
Dünyaya İmânî, İnsânî ve Vicdânî Duruşu Gösteren Yiğitler:
Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil ve Yol Arkadaşları
Çarlık Rusya’nın baskı, zulüm ve yıldırma adımlarına karşı “Dağlılar” veya “Müridizm” hareketi adıyla karşı koyan ve bu direnişin müessisi İsmâîl-i Şirvânî’nin[19] halîfelerinden, Kafkas Kartalı olarak bilinen Şeyh Şâmil, özgürlük, onurlu bir duruş, iman ve ibâdetle hayata anlam katmak, mücâdele rûhunu diri tutmak ve nihayet şehâdet için azmedip gayret göstermek gibi insânî ve İslâmî başlıkların simge isimlerinden biridir.[20]
Yine Azerbaycan kökenli bir isim olan ve Şeyh Şâmil’in yol arkadaşlarından olan Seyyid Mîr Hamza Nigârî de bu kutlu davanın, bu onurlu direnişin, insanı insan yapan değerlerin ve iman nuru ile hayata bakabilmenin çileli mücadelesine şâhitlik eden isimlerdendir.[21]
Bu isimlerin öncülerinden İmam Mansur, İmam Gazi Muhammed ve İmam Hamzat gibi isimler ve faaliyetleri geniş çaplı müstakil çalışmalara konu olacak araştırma alanlarıdır. Burada Şeyh Şâmil’in yol arkadaşlarından Nigârî’nin, özellikle Anadolu kültürüne tesirine işaret eden bazı verilerin nakli ile yetinilecektir. Nigârî, 19. yüzyılın başlarında Perküşad kasabasında dünyaya gelmiştir.
Şemahi/Şamahı ve Şeki kasabalarında ilim tahsil etmeye başlayan Nigârî, özellikle Arapça ve Farsça alanlarında söz sahibi olmuştur. Nigârî, ilmî alt yapısını ilerlettiği bu girişimlerinden önce Karapirim köyünde bulunan Karakuş Mahmûd Efendi ismiyle meşhûr bir âlimin derslerine devam etmiş, birkaç sene sonra da Seki/Şeki kasabasındaki Şikest Abdullah Efendi’den Mutavvel’e kadar ders okumuştur.
Köken itibariyle Şamahı kasabasından olan İsmâîl-i Şirvânî’ye Sivas’ta intisap eden Nigârî, Amasya’da Mir Hasan Efendi, Tokatlı Hacı Zekeriya Efendi, Maraşlı Gazi Osman Efendi, Taşovalı Hacı Mustafa Efendi, Hasankaleli Hacı Mahmûd Efendi (Postlu Hoca), Azerbaycanlı Hacı Mahmut Efendi, Taşabadîzâde Mustafa Sabri Efendi, Erzurumlu Hacı Mustafa Efendi, Şekili Keşfî ve İstanbul’da Kazım Paşa isimli zâtlara hilâfet vermiştir.
Ayrıca Nigârî, Hacı Rahim Ağa Dilbazov/Vâhidî, Şahnigar Hanım Rencur, Hacı Mecdi Efendi, Ağa Rasim, Kadı Mahmûd Efendi, Sadi Sani Karabağî ve oğlu Sirâceddin gibi birçok ismi, kaleme aldığı Dîvân-ı Seyyid Nigârî (Türkçe), Farsça Divanı, Nigâr-nâme, Sâkî-nâme, Heşt-Behişt ve Çay-nâme adlı eserleri ile ilmî, edebî ve vicdânî yönlerden etkilemiştir.[22]
Sonuç
Netice olarak ifade etmek gerekirse Kafkasya, makalede dile getirilen iki çarpıcı örnekte olduğu gibi, yetiştirdiği gönül insanları ile Anadolu başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafında etkili olmuş bereketli toprakların adıdır. Kafkasya’nın Anadolu ve başka diyarlara ilmî, irfânî ve kültürel tesirleri hacimli, derinlikli ve nitelikli araştırmalara konu olması gereken başlıklardır.
Bu çalışmada Kafkasya’nın iki büyük ismi Yahyâ-yı Şirvânî ve Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil ve yol arkadaşları örnekliğinden, onların ilmî gelişimleri, siyâsî ilişkileri, irfânî adımları, millî ve mânevî değerler uğruna giriştikleri mücâdeleleri, velûd müellifler olarak kaleme aldıkları eserleri, söz söylemedeki ustalıkları, yetiştirdikleri gönül mimarı isimler ve etkiledikleri geniş halk kitleleri ile Anadolu başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafına mesajlarını ulaştırmadaki başarılarına dikkat çekilmiştir.
Dile getirilen hususlar insanlık adına dikkatimizin ve heyecanımızın bu bereketli topraklara tekrar dönmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışma ile Kafkasya ve burada yetişen ilim ve gönül insanlardan alınacak çok dersler olduğu ortaya çıkmıştır. Temennimiz şahsiyetini, kimliğini, vicdanını ve Yaratıcısını arayan günümüz insanının maddî ve mânevî bereketin sembolü olan Kafkasya’nın mesajlarına gönlünü açmasıdır.
[1] M. Serhan Tayşi, “Ömer Halvetî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2007), 34/65.
[2] Ali Âli, Tuhfetü’l-mücâhidîn behcetü’z-zâkirîn (İstanbul: Nuruosmâniye Kütüphanesi, 2293), 526.
[3] Mehmet Rıhtım, “Yahyâ-yı Şirvânî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, (İstanbul: TDV Yayınları, 2013), 43/264-266.
[4] Yahya Şirvânî, Şifâü’l-esrâr (İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud, 2293); a.mlf., Şifâü’l-esrâr (Sûfî Yolunun Sırları), hzl. Mehmet Rıhtım (İstanbul: Sûfî Kitap, 2014), 11-396; Mehmet Akkuş, “Yahya Şirvânî”, Sahabeden Günümüze Allah Dostları (İstanbul: Şule Yayınları, 1998), 7/402-404; Hasan Almaz, Bakü’den Anadolu’ya Yansıyan Işık Halvetî Pîr Seyyid Yahya Şirvânî Hayatı ve Eserleri (Ankara: Bizim Büro Basımevi, 2007), 1-342; Rafiz Manafov, “Halvetîlik Nazariyesi ve Seyyid Yahya Şirvânî”, Bakı Devlet Üniversitesi İlahiyyat Fakültesi’nin Elmi Mecmuasi 13, (2010), 205-215; Kolektif, Kafkasya’dan Anadolu’ya Kültür Köprülerimiz Uluslararası Seyyid Yahya Şirvânî ve Halvetîlik Sempozyumu Bildiri Kitabı, hzl. Orhan Söylemez, Ahmet İçli (Eskişehir: Eskişehir Valiliği 2013), 1-864; M. Cemal Öztürk, “Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî’nin Vird-i Settâr’ı”, Tasavvuf: İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi 34, (2014), 173-180; a. mlf., “Hazret-i Pîr Seyyid Yahyâ-yı Şirvâni’nin Vird-i Settâr Adlı Eserinin Tahkîki”, Kafkasya’dan Anadolu’ya Kültür Köprülerimiz Uluslararası Seyyid Yahya Şirvânî ve Halvetîlik Sempozyumu Bildiri Kitabı ed. Orhan Söylemez, Ahmet İçli (Eskişehir: Eskişehir Valiliği Yayınları, 2013), 177-181; Mustafa Tatcı-Ümit Akdemir, Pîr-i Halvetî Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî Kitabı (İstanbul: H Yayınları, 2018), 1-344.
[5] Abdülbaki Gölpınarlı, “Halvetiyye”, Türk Ansiklopedisi (Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, 1970), 18/423; Süleyman Uludağ, “Halvetiyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1997), 15/393-395.
[6] Abdi-zâde Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi (Ankara: Amasya Belediyesi Yayınları, 1986), 1/266.
[7] Mustafa Uzun, “Dede Ömer Rûşenî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1994), 9/81-83; Reşat Öngören, “Rûşeniyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2008), 35/271-272.
[8] Ali Öztürk, XVI. Yüzyıl Halvetî Şiirinde Din ve Tasavvuf (Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2003), 31.
[10] Azade Musabeyli, “Seyid Yahya Baküvî’nin ve Halvetîliğin Azerbaycanla Türkiye’yi Kavuşturan Mürîdleri”, Kafkasya’dan Anadolu’ya Kültür Köprülerimiz Uluslararası Seyyid Yahya Şirvânî ve Halvetîlik Sempozyumu Bildiri Kitabı, hzl. Orhan Söylemez-Ahmet İçli (Eskişehir: Eskişehir Valiliği Yayınları, 2013), 91-112.
[11] Abdülhamit Budak, Bir Şehir Bir Tarikat: Amasya ve Halvetîlik (Amasya: Amasya Belediyesi Kültür Yayınları, 2015), 111.
[12] Hür Mahmut Yücer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl) (İstanbul: İnsan yayınları, 2003), 240-241.
[13] Hocazâde Ahmed Hilmi, Ziyâret-i Evliyâ, hzl. Selami Şimşek (İstanbul: Buhara Yayınları, ts), 39.
[14] Mehmed Ali Aynî, İslam Tasavvuf Tarihi, sad. Rahmi Yananlı (İstanbul: Akabe Yayınları, 1985), 130; Mehmet Serhan Tayşi, “Cemâliyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1993), 7/318; M. Fuad Köprülü, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu (Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1994), 96.
[15] Mehmed Sami Sünbülî, Esmâr-ı Esrâr (İstanbul: Cemal Efendi Matbaası, 1316), 16-50.
[16] Ahmet Ögke, Ahmed Şemseddîn-i Marmaravî Hayatı, Eserleri, Görüşleri (İstanbul: İnsan Yayınları, 2001).
[17] Semih Ceyhan, “Halvetiyye”, Türkiye’de Tarikatlar Tarih ve Kültür, ed. Semih Ceyhan (İstanbul: İsam Yayınları, 2015), 697-702.
[18] Alim Emin Yusufoğlu, “Geçmişten Günümüze Kuzey Kafkasya’da Din Eğitimi”, Türkiye Din Eğitimi Dergisi 10, (2020), 79-103.
[19] Osman Kimya, “Kafkaslarda Çarlık Rusya’ya Karşı Müridizm Hareketi”, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi 6/3, (2019), 1673-1699.
[20] John F. BAddeley, Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil, çev. Sedat Özden (İstanbul: Kayıhan Yayınları, 1996), 23-47.
[21] Azimli, “XIX. Asrın Başlarında Çar Rusyası’na Karşı Mücadelede Nakşibendiye Tarikatının Rolü”, VIII. Uluslararası Atatürk Kongresi (2017), 1691-1704.
[22] Pervane Bayram, “Seyyid Mir Hamza Nigârî’nin Anadolu ve Azerbaycan’daki Devamcıları”, AMEA Nizami Adına Edebiyat Enstitüsünün Edebiyat Nazariyesi Şubesinin Edebi-Nazari Mecmuası, (2004). 170–172; Fatih Çınar, Aksiyon ve Aşk Mürşidi Hamza Nigârî, Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri (Konya: Kitap Dünyası, 2022), 15-49.
Fatih ÇINAR
YazarCoşkun seller gibi delişmen akarMemleket sevgisi içimde benimYıkar bentlerini sel olur taşarMemleket sevgisi içimde benimÂşık Yunus gibi gönlü ilimdeAşkın izi vardır her bir kilimdeÖlüm döşeğinde düşm...
Şair: Hulusi TATAR
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı D. Mehmet Doğan vefât etti. Ebedî âleme göç etmesi başta yakınları olmak üzere bütün dostlarını, edebiyat, sanat, kültür ve basın dünyasını üzdü. Elbette bir mü...
Yazar: Mehmet Nuri YARDIM
Dinde, akıl sahibi olan ve ergenlik çağına adım atan kadın ve erkek her Müslüman, Allah’ın kendilerine yüklediği fiillerden sorumlu tutulmuştur. Bu âlemde hiçbir varlık başıboş değildir. Hayvanl...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
Kınayanın kınamasından çekinmeden ve ihlâs merkezli salih amelle hayatı anlamlı kılma gayreti şeklinde özetlenebilecek melâmet yolu tarihî seyr içerisinde üç devirden oluşmaktadır.[2] Hamdûn Kassâr’ın...
Yazar: Fatih ÇINAR