BELKİ
Ölümün çekirdeği bedenimde uyurken, Ruhumun özlemleri sonsuza açar yelken. Her gün takvimden tek tek kopan yaprak misali, Beni efkâra salar hayatımın vebali. Hasretlerin ahıyla gün be gün perişanım, Izdırapsız kaygısız geçmiyor hiçbir ânım. Çocukluğum geliyor yâdıma zaman zaman, Deli dolu günlerim dinlemiyordu ferman. Yükleyip elemleri birer birer bahtıma, Hayat denilen gemi attı beni rıhtıma. Artık yelkenlerimi şişirecek rüzgâr yok, Saçımın tellerine konmadan düşen kar yok. Su gibi geçen ömrün efkârındayım şimdi, Vuslat iklimlerinin baharındayım şimdi. İçimdeki duygular serab içinde serab, Çaresizlik mülkünde gönül ve ruhum harab. Ölümün çekirdeği gün gelip yeşerecek, Belki o zaman ruhum muradına erecek.
İbrahim SAĞIR
YazarBirçok peygamberin emektar sesi, Sanatların hası ahşap sanatı İsa’nın mesleği, Nuh’un gemisi, Musa’nın asası ahşap sanatı... Tahta çekiç, iskarpela, şişlerde, Duvarlarda, tava...
Şair: Halil GÖKKAYA
Gönüller birleşecek Kül olan yeşerecek Ormanlar dirilecek Bir oldukça Türkiye'm. Tohum, fidan ve filiz Bu aşkta beraberiz Olacak yeşil deniz Var oldukça Türkiye'm. Koşacak asla...
Yazar: Hacı KISIR
Nefsime uydurup şaşırtma beni¸ Aşkınla yanacak köz ver Allah’ım. Giymeden üstüme beyaz kefeni¸ Hakkı gözetecek göz ver Allah’ım. Dünyayı bir tarla bilende...
Yazar: İbrahim SAĞIR
Dilinde gülşenli, bir mâhur beste Ruhunda esiyor, bir imbatlı yel Gidiyorsun yâda, açma arayı Yazı harman eyle, "çağırmadan gel" Gülneva seslerin, inceden ince Rikkatli sözlerin, ah nazen...
Şair: Celalettin KURT