Balkan Güzellemesi
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum
Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum
Yahya Kemal Beyatlı
Gözü yaşlı bir kuş kondu dalıma,
Balkan illerinden davet getirdi.
İpekten bir halı serdi yoluma,
Benden evvel yüreğimi götürdü,
Bu hasretlik beni yedi bitirdi.
Bir anda talihim çemberi kırdı,
Büyük bir özlemle yollara düştüm.
İçimdeki coşku kıpır kıpırdı,
Nice sıradağlar, denizler aştım;
Adı güzel Balkanlar’a ulaştım.
Say ki Göynük’teyiz say ki Bursa’da,
Gözümüz gönlümüz yeşile doydu.
Kapladı semayı kadim bir seda,
Sultan Murad “Hoş geldiniz” diyordu,
Türbesinden bize el ediyordu.
Hamamlar, köprüler, camiler ile
Ey Müslüman Üsküp ne güzelsin sen.
“Alev gibi hasret” gelince dile
Ecdadın ruhudur bağrımda esen,
Böyle kucaklaştım tarihimle ben.
Tekkeler cümbüşü Kalkandelen’de,
Alaca Camisi bizi bekliyor.
Çiçekli nakışlar dile gelende,
Misafirler canlı sanıp kokluyor,
Tutun beni dostlar, kalbim tekliyor!
Ohri’de bir çınar… Bilinmez yaşı;
Gölgesinde yaşamaya doyulmaz.
Kimseler göremez gördüğü düşü,
Niyazından başka sesi duyulmaz,
Çınarsız bir toprak vatan sayılmaz.
Ihlamur kokulu Elbasan’dayız,
Burada her sokak maziye çıkar.
Gökle yerin buluştuğu andayız,
Tiran, içimizde bir ateş yakar;
Ruhumuz hasretle gözyaşı döker.
Mostar köprüsünde taş dile geldi:
“Neden bizi terk ettiniz erenler?”
Gözümden süzülen yaş dile geldi:
“Ne deseniz haklısınız yârenler.
Bizdik yüz yıllardır rüya görenler.”
“Sabırla dokuduk biz bu günleri,
Bekledik ki rüya hayra yorulsun.
Yeşersin istedik can sürgünleri,
İstedik ki azgın sular durulsun,
Balkanlar’da yeni dünya kurulsun.”
Umut Tüneli’yle kurtulmuş canlar,
Milletin tarihi böyle yazılmış.
Boş yere çalınmış devasa çanlar,
Kahramanlar sıra sıra dizilmiş,
Zalimlerin zulmü böyle bozulmuş.
Bilge Lider’imi gördüm burada,
Şehitlik içinde askeriyle bir.
Kaybolmuşum o dinmeyen narada:
Gözünde kıvılcım, dilinde tekbir,
Yeniden yeşerir canları bir bir!
Ömrümüzün bu sonbahar deminde,
Fethin hiç dinmeyen aşkıyla doldum.
Yorgun yüreğimin son döneminde,
“Sönmeyen ateş”i elime aldım,
Ben de bir evlad-ı fatihan oldum.
Yusuf DURSUN
ŞairTasavvuf denilince¸ mürşid ve derviş kelimeleri hemen akla gelen kavramlardır. İslâm'ı daha iyi yaşamak¸ maddenin esiri olmaktan kurtulup¸ elde ettiğimiz dünyevî varlıklarımızı Hak yolunda ve meşru al...
Yazar: Resul KESENCELİ
Çanakkale Batı’nın ölüm kustuğu yerdi,Medenî silahlara Mehmetçik göğüs gerdi,Kudurmuş canavara şehadet dersi verdi.Arşa çıkan canların yoludur Çanakkale,Şehidin cennetteki gülüdür Çanakkale.Çanakkale ...
Şair: Yusuf DURSUN
Şair, münşî ve hattat Tâcî Bey’in oğlu olan Cafer Çelebi, Amasya ve Bursa’daki tahsilinin ardından Simav’da müderris ve kadı olarak çalışmıştır. Edirne ve İstanbul’daki müderrislik görevlerinin ardınd...
Yazar: Hamit DEMİR
Helal lokma yedim, mayam bozulmaz;Serapa bir iman bendedir bende.Gönül coğrafyama sınır çizilmez,Şühedaya meydan bendedir bende.Mostar Köprüsü’nde kadim bir taşım,Tarihlere sorma, bilinmez yaşım.Neler...
Şair: Yusuf DURSUN