ANNE VE HÜZÜN
Göğe bulut ağdı¸ gönlüme hüzün Dağlara sis çöktü ovaya duman Annem neyi varsa toplayıp gitti Ardından bakarken kör oldu gözüm Ayrık otu gibi yayılan hüzün Türkü olur yanar dudaklarımda Kırda açıp kelebeği bekleyen Koparılan çiçek kadar öksüzüm Zaman yere göğe ölüm saçıyor Ondan gül sürgünü güzün açıyor Yetimliğin yaşı yokmuş anladım Ölüm her kapıyı hazin açıyor Anneymiş dünyayı yaşanır kılan Eşya kıymetini ona borçluymuş O yoksa gördüğün gök mavi değil Onun şefkatiymiş gayrisi yalan Her esen rüzgârla çoğalır hüzün Dalga dalga yeryüzüne yayılır Kirpiğime eşlik eder gözyaşım Anneden gelirmiş kıymeti sözün Ölüm meleğiyle gelen sessizlik Ateşe¸ havaya¸ toprağa yansır Artık göğe ağan buluttaki sır Sır değil¸ faş olan¸ bir kimsesizlik Hasret yoksa gönül dağlar aşamaz Sararan yaprağı dalı taşımaz Kahreder bülbülü bağın bozumu Gamı kasaveti kanat taşımaz İki nefes arasından sıyırıp Çekip kurtarınca kendini annem Arkasından geleceğim biliyor Beni beklemekte Ukba’ya varıp
Mehmet GÖZÜKARA
YazarYavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Son hatırladığı şey zıplarken bir tele takıldığı ve karnının çok acıdığı idi. Ne kadar çabalasa da o telden kurtulamamış bitap düşmüştü. ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Osmanlı padişahlarının onuncusu, 89. İslâm halifesi olan ve “Muhteşem Süleyman” olarak anılan Kanûnî Sultan Süleyman 1494 (bir rivayete göre ise 1495)’te, babası Yavuz Sultan Selim’in sancakbeyi (vali...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” mefhumu, insanlara genel manada güzellikleri telkin eder. Yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette ki, “ahsen-i takvim” olduğu için fıtrî olarak da, cismî o...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Göğe bulut ağdı¸ gönlüme hüzün Dağlara sis çöktü ovaya duman Annem neyi varsa toplayıp gitti Ardından bakarken kör oldu gözüm Ayrık otu gibi yayılan hüzün Türkü olur yanar dud...
Yazar: Mehmet GÖZÜKARA