İnsanı Düzeltmek
İnsan hayatta kimseye ihtiyaç duymadan tek başına yaşayan bir varlık değildir. Toprağa atılan bir tohumun bir çiçeğe, bir fidana dönüşmesi için sevgiye, ilgiye ve bakıma ihtiyacı vardır. Suya ihtiyacı vardır, güneşe ihtiyacı vardır.
Biz çocuklar da ailemiz için birer çiçek, hatta gelecekte insanlara faydalı olmak için büyütülen birer fidanlarız. Dolayısıyla anne babamızın ve diğer aile büyüklerimizin sevgisine ilgisine ve bilgisine ihtiyacımız vardır.Onların sözleri ve nasihatleri bizim önümüzü aydınlatan meşalelerdir.
Hırçın dalgaların olduğu bir denizde yönümüzü tayin ettiğimiz deniz fenerleri ve sığındığımız güvenli limanlardır. Onların değerini ve kıymetini iyi bilmemiz lazımdır.
Sevgili arkadaşlar, biz belirli aralıklarla köyde oturan aile büyüklerimizi ziyaret ederiz. İşte bu ziyaretlerden birini bu hafta sonu gerçekleştirdik.
Onların hâl ve hatırlarını sorduk, onların hayır dualarını aldık.
Dedem bize her seferinde bir hikâye anlatır, biz de can kulağıyla dinleriz. Bu ziyarette anlattığı hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti, bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane bulması gerekiyordu.
Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna “Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim.” dedi. Sonra da “Oh be kurtuldum, en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez.” diye düşündü.
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve baba haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz dedi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içinde kaldı ve bunu nasıl yaptığını sordu.
Çocuk şöyle cevap verdi: “Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti.”
Evet arkadaşlar, dedem bize, önce kendimizden başlamak üzere insanı düzelttiğimizde tüm dünyanın düzeleceğini güzelleşeceğini, zulmün ve haksızlığın ortadan kalkacağını, savaşların son bulup barışın hâkim olacağını çok güzel bir biçimde öğretmişti.
Tüm büyüklerimizin ellerinden öpüyorum. İyi ki varsınız.
Esra Elif ŞAHİN
YazarAnne, baba ve çocuklardan kurulan en küçük topluluktur aile. Ailelerimizi oluşturan bireyler hayatımız boyunca bize en yakın olan, en çok destek veren, bizi her hâlimizle kabullenip seven kişilerdir. ...
Yazar: Erdal KARASU
Şefkâtiyle ruhumu,Sarıyor babacığımArdımda bir dağ gibi,Duruyor babacığım.Şükür düşmez dilinden,Öpeyim nur elinden.Rızkını helâlindenArıyor babacığım.Sevgi dolmuş özüne,Doyulur mu sözüne.Güzelliğin yü...
Şâir: Ahmet Sami BENLİ
Sevgili arkadaşlar bugün sizlerle sevgi üzerine biraz hasbihal etmek istiyorum.Sevgi, bir bahar sabahı açan çiçekler gibidir. Her yaprağında umut ve mutluluk gizlidir.Sevgi, kalbimizin derinliklerinde...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Köyde, erkeklerin bile kalmadığı zor ve kara günler yaşanıyordu.Bir gün Balıkesir’in İvrindi Köyü’ne bir grup subay ve asker, cepheye yine asker toplamaya gelmişti.Köylüleri, muhtar kanalıyla meydana ...
Yazar: İsmail ÇOLAK