Bir Kış Öyküsü
Malatya ile Kayseri kentleri arasında geçiş güzergâhında olan ve insanları işinde gücünde, ekmeğinin peşinde koşan bu şirin ilçede çocukluğum geçti. İlçenin ortasından kıvrılarak ırmak geçerdi. Irmağın geçtiği yerlerin iki tarafında da kavak, söğüt ve ceviz ağaçları vardı; dallarında kuşlar cıvıldardı.
Alabalığı ve cevizi, elması, dutu, kayısısı ile ünlü olan bu ilçenin kış ayları zorlu geçerdi. Kış ayları yaklaştıkça hava soğur, kar yağmaya başlardı. Günlerce kar yağardı. Sobalarda odun, kömür yanar odalar ısınır, çaydanlıkta su kaynar, tencerelerde yemekler pişerdi.
İlçede kış aylarının ortalarına doğru günler çetin geçerdi. Rüzgâr gökten yağan karla yerde yağanı birbirine karıştırır savururdu çepeçevre bir taraflara. Yağan karlardan yollar kapanırdı. Araçlar mahsur kalır ilçede konaklarlardı; uzun yol otobüsleri ve otomobiller… Otomobil sahipleri otellere geçerlerdi; bazen yollar açılana kadar kalırlardı.
İlçenin kayısı, dut ve cevizini satın alırlardı dükkânlardan. Lokantalar yemek yetiştirmeye çalışırlardı… Yollar kapandığından dolayı, büyük kentlerden gelen sebze ve meyve kamyonları ilçeye zamanında ürün getiremezdi ve ilçede sebze ve meyve ihtiyacı duyulurdu. Olan şeylerin fiyatı ise pahalanırdı.
Kar yağmaya devam ederdi; daracık, kuytu sokaklarda karın yüksekliğinden rahatça yürünemezdi. Kiremitsiz evlerin damları temizlenirdi günler sonra; kar ya sokağa ya da evin avlusuna yığılırdı. Otobüsler gelip gitmediğinden birkaç gün ilçeye gazete gelmez, insanlar radyo dinlerdi haber saatlerinde…
Hava soğuk olduğundan don yapar, çeşmelerin boruları donardı. Avludaki çeşme evin tek çeşmesi olduğundan, sobada kaynayan suyu döker, borunun donunu açardık, çeşmeden su akmaya başlardı. Eğer uzun çabalar sonucu su akmazsa dağdaki kaynak suyundan kovalarla eve su taşırdık…
Karayolları sürekli çalıştığından kısa zamanda karlar temizlenir, yollar açılırdı. Aylar geçer, güneş yüzünü gösterir, karlar erir, ırmaktan sel gelirdi… Bu şirin ilçede çocukluğum geçti yıllar önce… Bu günlerde, çekilen zorlukları değil ilçenin güzelliklerini anımsıyorum.
Erdal KARASU
YazarSevgili çocuklar;Huzur ve mutluluğu en çok hissettiğiniz yerdir evleriniz. Anne ve babalarınızın kanatları altında kaygı, korku, yokluk nedir bilmeden güven içinde yaşarsınız. Sabah olunca hazırlanmış...
Yazar: Erdal KARASU
Anne, baba ve çocuklardan kurulan en küçük topluluktur aile. Ailelerimizi oluşturan bireyler hayatımız boyunca bize en yakın olan, en çok destek veren, bizi her hâlimizle kabullenip seven kişilerdir. ...
Yazar: Erdal KARASU
Güneşin yüzünü göstermediği, bazı yörelerde karlı, yağmurlu bir o kadar da soğuk geçen kış aylarının ardından sıcacık günleri ile gelen ilkbahar coşkuyla karşılanır. Renk renk açan çiçekler, yeşile bü...
Yazar: Erdal KARASU
Millî birlik ve beraberlik, millet fertlerinin bir arada yaşaması ve bütünlüğüdür. Birlik ve beraberlik; saygıdır, sevgidir, paylaşmadır, hoşgörüdür, kardeşliktir, adalettir, eşitliktir, dayanışmadır,...
Yazar: Erdal KARASU