7.Hadis: Mümin bir delikten iki defa sokulmaz
لاَ يُلْدَغُ اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ
“Mümin¸ bir delikten iki defa sokulmaz.(Mümin¸ iki defa aynı yanılgıya düşmez)” (Buhârî¸ Edeb¸ 83; Müslim¸ Zühd¸ 63)
İnsan Cenab-ı Allah’ın lutfettiği akıl sayesinde iyiyi doğrudan ayırır. Ayrıca duyduğu bilgiler ve görgüsü vesilesiyle de tecrübî olarak işlerini yapar¸ daima hakikat üzere yaşamaya çalışır. Mü’min aklı ile Allah’ı tanır ve bilir¸ O’na itaat eder; korku ile ümit arasında emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmaya çalışır. Dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını arar. Hem kendisine hem de başkalarına faydası dokunur.
Bir âyet-i kerimede mealen şöyle buyurulur: "Size (her türlü) işaretlerini gösteren¸ sizin için gökten rızık indiren O'dur: Ama Allah'a yönelmiş olanlardan başkası (bundan) bir ders çıkarmaz." (40/Mü'min¸ 13.)
Allah'ın âyetlerinden ve hatırlatmalarından ibret alıp ders çıkaranlar ancak akılları ve yürekleriyle O'na yönelenlerdir. Akılla kavramak kadar gönülle hissetmek de çok önemlidir. Sevgili Peygamberimiz “Mü’minin ferasetinden sakının¸ çünkü o Allah’ın nuruyla bakar” (Tirmizi¸ V¸ 298) buyurmuşlardır.
Feraset¸ “Allahu Teâlâ’nın¸ mü'minlere ihsan ettiği işlerin iç yüzüne vâkıf olma kuvveti¸ sezme ve ileri görüşlülük” anlamındadır. Bir başka deyişle feraset; olaylara ve bütün varlık âlemine iman nuruyla bakmak¸ eşyanın hakikatindeki gerçekleri görüp hissedebilmek demektir.
Gerek ashab-ı güzin ve gerekse daha sonraki çağlarda yaşayan müslümanlar¸ her hususta olduğu gibi¸ feraset konusunda da Rasûlüllah'ı örnek almışlar¸ böylece başarıdan başarıya ulaşmışlardır. Ama bunu yapamayanlar da¸ geri kalmışlardır. Bu gün müslümanlar¸ Kur'an-ı Kerim'in öngördüğü¸ Hz. Peygamber (s.a.v)'in bizzat uygulayarak gösterdiği kalbî seziş ve ileri görüşlülüğe her zamankinden daha çok muhtaçtır.
Akıl sahibi ve imanı kâmil her mü'min¸ din ve dünya işlerinde sakınılacak şeylerden sakınmalı¸ tedbirli ve uyanık hareket etmeli¸ aldatılsa veya hataya düşse bile¸ ikinci defa aynı hatayı işlememelidir.
H. Hamidettin ATEŞ
Yazarإنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَİnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” ...
Yazar: H. Hamidettin ATEŞ
Kolaylaştırınız¸ güçleştirmeyiniz¸ müjdeleyiniz¸ nefret ettirmeyiniz.(Buhârî¸ İlm¸ 12; Müslim¸ Cihâd¸ 6.)Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz İslâm dininin kendine özgü birtakım özellik ve güzellikleri v...
Yazar: H. Hamidettin ATEŞ
اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِHayra vesile olan¸ hayrı yapan gibidir.Tirmizî¸ İlm¸ 14. Âlemlerin Efendisi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)¸ peygamberlerin en üstünü¸ insanların...
Yazar: H. Hamidettin ATEŞ
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِMüslüman¸ insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Tirmizî¸ Îmân¸ 12; Nesâî¸ Îmân¸ 8. Müslüman¸ barış¸ güve...
Yazar: H. Hamidettin ATEŞ