Edep ve Hayâ Fazilettir
Edep; hayatımızın her yönünü kapsayan görgü ve ahlak kurallarıdır. Edep; incelik, ahlak, terbiye, nezaket, sevecenlik demektir. Sözlerimizde ve davranışlarımızda ölçülü olmaktır. Her hususta haddimizi bilmek ve sınırı aşmamaktır. Edep, Allah'ın rızasına uygun olan hâl, hareket ve sözlerin tamamını kapsar.
Güzel ahlaklı olmak hem kendimize hem de içinde yaşadığımız topluma çok büyük faydalar sağlar. Toplumsal huzurun ve güvenin oluşması, insanların mutlu olması, birbirleriyle iyi geçinmesi, sevgi, saygı, gibi güzel sonuçlara edepli ve güzel ahlaklı insanlar sayesinde ulaşır.
Hayâ; utanma duygusu demektir. Dinimiz hayâyı ve utanma duygusunu imandan kabul etmiştir. Hayâ Allah'a ve Allah’ın yarattıklarına içten sevgi ve saygıdan dolayı kötü, çirkin, ahlak dışı davranışlardan rahatsız olup onları yapmamak veya terk etmektir.
Edep, hayâ gibi ahlâkî özellikler toplumları değerli kılar. Bir toplum bilim ve teknolojik yönden gelişmiş olsa dahî, bu duygulardan mahrum ise ahlâksızlıklar, mutsuzluklar, dengesizlikler ve adaletsizlikler vardır.
İnce düşünce, hassasiyet, nezaket, edep ve hayâ insanî münasebetlerde çok önemlidir. Büyüklerimizin yanında yüksek sesle, bağırarak konuşmamak, yaşlılara hürmet etmek, konuşan bir kimsenin sözünü kesmemek, toplum içinde gizli konuşmamak, kahkaha ile gülmemek edep ve hayâdandır.
İnsanları aşağılamak, lakap takmak, alay edip küçük düşürmek, başkalarının gizli hallerini araştırmak edebe aykırıdır. Yerlere çöp atmak, toplu taşımalarda yüksek sesle konuşmak, yüksek sesle müzik dinlemek, komşuları rahatsız etmek, izinsiz birinin eşyasına dokunmak veya almak gibi olumsuz davranışlar edebe ve ahlaka aykırıdır.
Çevremizle ve arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizde, davranışlarımızda, hareketlerimizde edebe ve ahlaki kurallara uygun davranmak, arkadaşlarımız ve diğer insanlar tarafından sevilip saygı görmemizi sağlayacaktır. Edep ve hayâ kişinin kendisine olan saygısını artırır.
Edep ve hayâ; insanları birbirine yakınlaştırır, dostluğu ve muhabbeti arttırır. Toplumdaki suç oranını azaltır. Huzur ortamı sağlar. İnsanları yardımlaşmaya teşvik eder. Böyle bir toplumda güzel ahlak gelişir ve nesilden nesle aktarılır.
Naciye BEYZA
YazarVakfın Adı: Vildan Hatun Vakfı Kurucunun Lakabı: Lütfi Efendi Azadlısı Kurulduğu Yer: İstanbul Kuruluş Tarihi: 1168 H./M. 1754) Ana-baba olarak bildiği Lütfi Efendi ve hanımının, ü...
Yazar: Nisa ERCİYES
İmanın şartlarından biri de meleklere iman etmektir. Melekler nuranî varlıklardır. Dişi veya erkek ayrımı söz konusu değildir. Sürekli Allah'ın emrettiği gibi ibadet ile meşguldürler. İnsanlar gi...
Yazar: Naciye BEYZA
Kayalıklara uzandı çocuk. Yalnız değildi. Her zamanki gibi... Martılar dizildi yanına. O gün neler yaşadıklarını anlattılar çocuğa. Bazısı denizin pisliğine söylendi bazısı yediği simitlerin küfl...
Yazar: Seda BAYRAK DURGUT
Ferda, anne ve babasının tartışma seslerini duymamak için kulaklarını kapattı. Bu sıralar ne kadar çok kavga ediyorlardı. Yoksa artık birbirlerini sevmiyorlar mıydı? Boşanacaklar mıydı? Ya öyle bir şe...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR