Mantarların Rengi ve Kokusu Aldatıcı Olabilir
Yağışların artmasıyla birlikte doğada mantarlar çoğalıyor ve toplanan mantarların tüketiminde bu dönemde artış yaşanıyor. Güzel görünümü ve rengine aldanılarak tüketilen mantarlar, zehirlenmeye yol açabiliyor; özellikle karaciğer ile böbrek yetmezliğine ve bununla birlikte hayatî risklere neden olabiliyor.
Mantar zehirlenmesinden sonra yaşanan belirtiler, mantarın toksinine göre farklılık gösterebilmektedir. Ancak mantar zehirlenmesinden sonra ortaya çıkan ilk belirtiler genellikle sindirim sistemiyle ilgili şikâyetlerdir. Mantar tüketiminden sonra bulantı, kusma, ishal, ateş ve giderek artan bilinç kaybı gibi belirtiler yaşandığında zaman kaybedilmeden müdahale edilmesi gerekiyor.
Ayrıca duruma göre halüsinasyon, nöbet geçirme, uyku hali, şuur bulanıklığı karaciğer ve böbrek yetmezliği ile birlikte ciltte sararma gibi belirtiler de yaşanabilmektedir.
Tüketilen Mantar Miktarı Önemli
Mantar zehirlenmelerinde tüketilen miktar ve rahatsızlık sonrası hastaneye geliş süresi önemlidir. Mantar zehirlenmesinden kısa süre sonra hastaneye gelen hastaların sıvı kaybı, elektrolit dengesizliği, karaciğer ve böbrek enzimleri gibi tetkiklerinin ardından midenin yıkanması tedavinin ilk ayağını oluşturmaktadır.
Ancak uygulanacak tedavide hastanın hastaneye geliş süresi de hayati önem taşımaktadır. Mantar zehirlenmesinin üzerinden 24 saat geçtikten sonra toksik etkiler -özellikle karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi- kalıcı hasarlar bırakabilmektedir.
Bilmediğiniz Mantarı Tüketmeyin
Halk arasında, zehirli mantarların daha renkli olduğu ya da tadının daha acı olduğu gibi doğru olmayan bilgiler yaygındır. Mantarın rengi, kokusu ve tadına aldanarak bir tane bile tüketilmesi hayati risk yaratabilecek sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle ne olduğu bilinmeyen mantarlar yerine kültür mantarlarının tüketilmesi önerilmektedir.
Nesibe AYDIN
YazarModern yaşam tarzı çoğumuzu gittikçe daha da hareketsiz kılıyor. Vücudumuz hareket etmek üzerine kurulu bir sistem olduğu için de bu büyük değişim; diyabet, kalp hastalıkları, obezite gibi pek çok has...
Yazar: Nesibe AYDIN
Ayak kokusu, vücudun diğer bölgelerine kıyasla çok daha fazla ter bezi içeren ayaklarda, terin yeterince buharlaşmaması veya emilmemesi sonucunda bakterilerin üremesiyle ortaya çıkan yaygın bir sorund...
Yazar: Nesibe AYDIN
İsrailoğulları zamanında balık avlayarak çoluk-çocuğunun geçimini sağlayan bir balıkçı vardı. Bir gün avlanırken ağına büyük bir balığın takıldığını gördü; çok sevindi. Hemen ağını çekerek onu yakalad...
Yazar: Ayşe Gül PINAR
Soğuk Terleme Nedir?Tıbbi adı diaphoresis olan soğuk terleme, ısıdan veya efordan bağımsız, vücudun tehlikeli durumlara karşı verdiği “savaş ya da kaç” tepkisinden kaynaklanan ani terleme ataklarıdır....
Yazar: Nesibe AYDIN