Esmâü’l-Hüsnâ: El-Muîd
El-Muîd, iâde eden, ölümden sonra tekrar yaratan mânâsına gelir. Yüce Allah’ın el-Muîd ismi, “yaratılışla” ilgili bir isimdir. O, her türlü yaratmaya kâdirdir.
İnsanoğlu, yaratılan varlıklar üzerinde düşünmelidir. Yaratılmış olan varlıklar üzerinde düşünmek, insanı Yüce Yaratıcı’ya götürür. Bu, âlemden Allah’a gidişin bir misalidir. Yaratan olarak Allah’ı kabul eden bir kimse, öldükten sonra tekrar yaratan olarak O’nu tanır. Kur'ân'a göre, yaratılışın aslında birlik düşüncesi vardır. Bakmasını bilenler için, her şeyde tevhîdin tecellisi görülebilir.
İnsanın, Allah’ın misal olarak anlattığı bu bitki türlerinden ibret alması, onda Allah’ı takdir hislerini doğurmalıdır. Evrende bulunan bitkilerin rolleri farklı farklıdır: Bunlardan bir kısmının canlılara rızık vesilesi olması, diğerlerinin, yapı itibariyle farklı olmakla birlikte, her birinin ayrı bir şekil ve estetiğinin olması, bir başka açıdan, binlerce çeşit bitki olmasına rağmen, bunların hepsinin ya birbirinin aynı ya da az farklı olan çekirdeklerden meydana gelmesidir.
Her kışta toprağa düşen çekirdekler, havaların ısınması, baharın gelmesiyle birlikte birbirine karışmayarak düzenli, dengeli ve ziynetli bir şekilde yeniden hayat bulmaktadır, canlanmaktadır, dirilmektedir. Bütün bunlar çekirdeği kudretiyle yaratan, ona hayat veren Allah’ın yüce kudret eserleridir.
Bu sebeple güzellik, akîdenin temelinde önemli bir unsurdur. İnanca hizmet eder. Âlem organik bir bütün olduğundan dolayı, orada her şey, birbiriyle muazzam bir ilişki ağı oluşturmuştur. Allah, bu güzellik fenomenini, bütünlüğün her bir unsuruna yerleştirmiştir.
Netice-i kelâm, insan, Yüce Allah’ın ilk defa yarattığına inandığı gibi, tekrar yaratmaya kâdir olduğuna da inanmalıdır. Çünkü evvel olan da âhir olan da Allah’tır. Hiçbir şey yok iken O vardı. İlk defa, varlığı O yarattı ve tekrar bütün varlıklar O’na dönecektir, döndürülecektir. İlk defa yaratan Allah, ikinci defa yaratmaya hayli hayli güç yetirir.
Âfak ve enfüsü okumasını bilenler, bu varlık alanında ölüm ve dirilişin nasıl tekrarlandığını ayân-beyân göreceklerdir. İnancımıza göre, İsrâfil (a.s.) adlı meleğin ikinci defa sur’a üflemesiyle birlikte ikinci yaratılış tekrarlanacaktır. Herkes hesap vermek üzere Yüce Allah’ın huzurunda toplanacaktır. Önemli olan, bu dünya hayatımızı, ahirette hesap verebilecek bir anlayış üzerine kurmak ve yaşamaktır.
Editör
YazarGelen her günü, diğer günler gibi yaşayacağımızı sanıyoruz. Ama olmuyor. O gün belki de ebediyete davet bekliyor bizi. Hepimizin göz göre göre aldandığı bir gerçek bu. Ölümün bize verdiği en büyük der...
Yazar: Esra GÖKTEPE
Nedir bu sınav kaygısı?Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine sınavı kaybettiği takdirde başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir. Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav s...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Bir gün Peygamber Efendimiz bir sahabeyle otururken sahabenin oğlu geldi. Sahabe, çocuğu alıp kucağına oturttu. Daha sonra da kızı gelince, onu da yanına oturttu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.);- Çocukl...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Amr bin Abese, herkesin putlara taptığı bir sırada o, putlardan nefret eder, Yaratıcı’nın birden fazla olamayacağını düşünürdü. Amr, içindeki boşluğu dolduracak bir din arıyordu. Bir gün ehl-i kitapta...
Yazar: N.Nida DURAN