Şiir: Ağıt
Oturdum ekranın tam karşısına
Gözyaşını döktüm döktüm ağladım
Hem sokaklarına hem çarşısına
Gözlerimi diktim diktim ağladım
Şurası herkesin geçtiği yerler
Pınardan suları içtiği yerler
Feleğin insanı biçtiği yerler
Acıma tuz biber ektim ağladım
Evladın elini tutan babayı
Eli ile enkaz kazan çabayı
Kaybedince birden akrabayı
Ağıtları yaktım yaktım ağladım
Bu enkazdan belki canlı var diye
Anası duada ister hediye
Sonunda çıkıp gelince beriye
Yüzlerine baktım baktım ağladım
Millette oluşan şanlı birliği
Gücü yettiğince seferberliği
Görünce halkımdan bu dirliği
Madalyayı göğsüne taktım ağladım
Hulusi TATAR
ŞairMilletler büyük oğullarıyla nefes alırlar…Türk dilinin en az 3500 yıllık geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu kadar eski geçmişe sahip olup hâlâ da varlığını gelişerek devam ettirmesinde elbet...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Ne güzel de yakışır haya elbisesiÖrter tüm vücudu kesilir şerrin sesiŞimdilerde hadsizlik özgüven sayıldıFısk-ı fücur arttı dört bir yana yayıldıEdepliler susunca edepsizler çoğaldıEskiden ne güzeldik...
Şair: Hulusi TATAR
Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de geçen her bir cümleye âyet dendiği gibi Cenâb-ı Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerinden olan bazı eşya ve hadiselere de âyet denmektedir. Söz konusu ontolojik ...
Yazar: Hamit DEMİR
1. Beni ey servi mecnûn eyleyen vechin hayâlidirYazılmaz söz ile denmez bu ne aşkın melâlidir2. Girer meydân-ı aşka her taraf yâra sücûd eylerYine ol secdesi anın Hudâ-yı Zü’l-Celâlidir3. Gözün görmez...
Yazar: Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş Efendi