Ebu Fükeyhe (R.A.)
Ebu Fükeyhe (r.a.); ilk Müslüman olma şerefine eren ve Allah ve İslâm yoluna canını seve seve feda eden, Allah Rasûlü’ne olan sevgisi ve imanı uğruna nice işkencelere göğüs geren sahabe.
Yemen’in Ezd kabilesine mensup olduğu rivayet edilir. Adını Eflah diye zikredenler de vardır. Mekke-i Mükerreme’de ilk Müslüman olanlardan biri olan Ebû Fükeyhe, Kureyş’in ileri gelenlerinden Safvân b. Ümeyye’nin veya Abdüddâroğulları’nın kölesi idi.
Kur’an-ı Kerim’de “müstaz‘afûn” olarak nitelendirilen ve Kureyşli müşriklerce ağır hakaretlere, işkencelere, zulme mâruz bırakılan Bilâl-i Habeşî, Ammâr bin Yâsir, Âmir b. Füheyre (r.a.) gibi kimsesiz, ezilmiş ve müşrikler tarafından itilip kakılan, hor görülen Müslümanlar grubuna dâhildi.
İbn Sa‘d’ın rivayet ettiğine göre, bunların Mekke’de yakınları, akrabaları bulunmadığı gibi koruyucuları da yoktu. Efendisi olan Abdüddâroğulları, Ebû Fükeyhe’ye elbiselerini giydirir, ayaklarını zincirle bağlar, öğle güneşinin sıcağında yüzükoyun kızgın kumlara yatırır, aç susuz bırakır, sırtına kızgın ağır taşlar koyarak dininden dönmesi için olanca işkenceye tâbi tutarlardı. Akla hayale gelmedik her türlü işkenceyi reva görürlerdi. Alay ederek zulmetmekten zevk alırlardı.
Uzun yıllar bu işkencelere dini uğruna katlanan Ebu Fükeyhe (r.a.), ölmek üzere iken, Hz. Ebu Bekir Sıddık (r.a.) tarafından Abdüddaroğulları’ndan satın alınarak kölelikten ve işkenceden kurtarılıp âzat edildi. Daha sonra Habeşistan’a hicret eden ikinci kafile ile birlikte o da Habeşistan’a gitti. Habeşistan’da iken, diğer sahabeler gibi Allah Rasûlü’nün hasretine dayanamayarak, ilk hicret edenlerle Medine-i Münevvere’ye geri hicret etti. Tekrar Allah Rasûlü’ne kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu bütün benliğinde yaşıyordu. “Ondan ayrı kalmaktansa açlığa, susuzluğa, sıkıntı ve işkence çekmeye razıyım.” diyordu.
Allah’ın dini İslâm’ın yeryüzüne yayılmasında çok büyük emeği geçen Ebû Fükeyhe (r.a.) kendisine reva görülüp yapılan işkenceler yüzünden iyice yıprandığı için çok fazla yaşamadı, hicretin ilk senesinde Bedir Gazvesi yapılmadan bir müddet önce Hakk’ın rahmetine kavuştu. Allah onlardan razı olsun.
N.Nida DURAN
YazarEcdadımız Osmanlı, alışveriş kültüründe helal kazancı ve helal vergi anlayışını benimseyerek adaleti tesis etmiştir. Satış yapanlar kazançlarının bir kısmını vergi olarak versin; fakat kazanamayan esn...
Yazar: Editör
Hz. Cebbar (r.a.), Medine-i Münevvereliydi. İkinci Akabe Biatı vuku bulduğunda biat etti. Başta Bedir, Uhud ve Hendek’te olmak üzere, Peygamberimiz (s.a.v.)’le birlikte bütün savaşlara iştirak etti.Ha...
Yazar: N.Nida DURAN
Hz. Berâ (r.a.) Medineliydi. Babası da Müslümandı. Kendisi küçük yaşta Müslüman olmuştu.Berâ (r.a.), İslâm davasının kahraman bir mücahidiydi. Uhud Savaşı’ndan itibaren Peygamberimiz (s.a.v.)’le birli...
Yazar: N.Nida DURAN
Ecdadımız her şeyde olduğu gibi alışveriş konusunda da bizlere örnektir. Tarihimizde helal kazancın, kanaatkâr ve cömert olmanın önemini bizzat yaşayarak göstermiştir. Ecdadımızda çok güzel örnekler v...
Yazar: Sümeyye Büşra YILDIZ