Ticaret Ahlakı
Sevgili çocuklar;
Doğruluk; doğru olmak, ikiyüzlülükten uzak durmak, dürüstlük gibi anlamlara gelir. Doğruluk, vicdanımızın sesine kulak vererek hareket etmektir. Doğruluk; toplumda kardeşlik, dostluk, sevgi ve saygı, adalet, acıma duygularını geliştirir. Yüce dinimiz, kişinin, düşünce, söz ve davranışlarında doğru olmasını istemektedir.
Doğruluk, önce içimizde gerçekleşmelidir. Konuşmada, davranışlarda, ölçü ve tartıda, her şeyde doğru olmalıyız. Ticaret hayatında doğruluk o kadar önemlidir ki kişilere olan güvenimizin oluşmasında alış-verişteki dürüstlük önemli bir yer tutar. Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Vay o eksik ölçenlerin, yanlış tartanların haline! Başkalarından alırken dolu dolu alırlar da, verirken ve tartarken aldatırlar. Acaba bunlar, büyük bir günü yaratan Allah’ın huzuruna çıkarılacakları günü hiç akıllarına getirmezler mi?” (83/Mutaffifin, 1-5.)
İnsanlar, toplum hâlinde yaşamanın gereği olarak birbirlerine muhtaçtırlar. Birbirleriyle sürekli bir ilişki içinde bulunurlar. Ahlâklı, yardımsever, ikiyüzlü, doğru, mert, güvenilir gibi sıfatlar, başkalarına karşı davranışlarımıza göre yakıştırılır.
İyi bir Müslüman, her zaman ve her yerde doğru davranmayı kendisine ilke edinmiştir. Kimseyi aldatmaz, ikiyüzlü davranmaz, büyüklerine, öğretmenine göstermelik değil, gerçek ve içten bir saygı gösterir. Mevlâna: “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” sözüyle, kişinin dosdoğru olmasını öğütler.
Kimi satıcılar alış verişte, ölçü ve tartıda alıcıyı aldatırlar. Hileli, bozuk, çürük ürünleri güzel ve sağlam diye satmaya çalışırlar. Pazar yerinde, meyve ve sebzenin güzelini gösterip, çürüğünü çantamıza doldurmak isterler. Böylece alıcıyı aldatmayı düşünürler.
Sevgili çocuklar;
Peygamberimiz: “Bir Müslüman’a zarar veren, onu aldatan kimse bizden değildir.” sözüyle başkalarına zarar verenleri uyarır. Kur’an-ı Kerim, alış verişte hile yapanların cezalandırılacağını belirtir: “Bir şeyi ölçtüğünüz zaman ölçüyü tamam tutun. Doğru teraziyle tartın. Böyle yapmak, sonuç itibariyle daha güzel ve daha iyidir.” (17/İsra, 35.)
Peygamberimiz, alış verişte doğruluktan ayrılmayan tüccarı ise; “Güvenilir ve doğru hareket eden bir tüccar, kıyamet günü peygamber ve şehitlerle beraberdir.” sözüyle müjdelemiştir.
Düşünce, söz ve davranışlarda doğru insanlardan oluşan bir toplum, huzur ve güven içindedir. Böyle toplumlarda; kötülükler azalır, insanlar birbirlerine güvenir, sevgi ve saygıya dayalı bir hayat yaşanır. Ticarî hayat ve ekonomi, sağlıklı bir biçimde gelişir.
Sırrı ER
YazarArtan dünya nüfusu, çarpık kentleşme, trafik sorunu, tabiat varlıklarının hoyratça yok edilmesi enerji kaynaklarının azalması tehdidini beraberinde getirdi. Tüm dünya yapılması gerekenler ve tasarruf ...
Yazar: Erdal KARASU
Merhaba çocuklar; ben Seyfi Dede’niz. Bu gece uyku tutmadı beni. O yüzden sizinle biraz konuşmak istedim. Benim de sizler gibi iki torunum var. Biri kız biri erkek. Kız torunumun adı Buse. Erkek torun...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz sünnetlerden bahsedeceğim. Sünnetin ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Sünnet Peygamber Efendimiz’in söylemiş olduğu...
Yazar: Hatice BOZOVA
İslâm, Cahiliye Devri Araplarını sahabe seviyesine çıkarmıştır. Cahiliye Devri Arapları puta tapıyorlardı. Cahiliye Devri Arapları kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. Cahiliye Devri Arapla...
Yazar: Mustafa AKGÜN