Elektronik Dergicilik Dünyasında E-Dergi: Somuncu Baba Dergisi
Dergicilikte her sayının hazırlığı önem arz eder. Her sayı yeni bir başlangıç, hayırlı bir kültürel faaliyettir. 2022 yılı ocak sayısı itibariyle dergimiz e-dergi olarak yayınlanacaktır. Dijital mecrada okurlarımızla bir tuş kadar yakınlık kurmak mümkün olacaktır. Bu yenilik haberini sizlerle paylaşırken, geçmişten günümüze bir yolculuk yapmak istiyoruz.
Somuncu Baba dergisinin ilk sayısı, üç ayda bir yayınlanan ve süreli yayın olarak Haziran 1994’te çıkmıştı. Birkaç yıl bu minval üzere devam edilmiş ve 2000 yılının Ocak ayından itibaren de iki aylık periyotlarla yayın hayatına devam etmişti. Başta, dergimizin kuruluşunun gerçekleşmesi için arkadaşlarımızı ve bizi teşvik eden Vakıf Mütevelli Heyet Başkanımız H. Hamidettin Ateş Efendi’ye şükranlarımızı sunuyoruz... Dergimizin Kurucusu Ahmet Şemsettin Ateş Ağabey’i rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyoruz...
Derginin insanlara büyük hizmetleri dokunmuş, maddî ve mânevî kalkınmada önderlik yapmış mâneviyat büyükleri ile günümüz insanı arasında bir köprü vazifesi yaptığı âşikardır. Onun için derginin adı; Vakfımızın Kurucusu Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin ecdadı Şeyh Hamîd-i Velî Hazretleri’nin bilinen ismi ile “Somuncu Baba” olarak taçlanmıştır. Birinci sayının takdiminde şu satırlara yer verilmiş:
“Bu elinizdeki ilk sayıda görüleceği üzere Somuncu Baba’dan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’ye kadar hatıralarla birlikte maddî ve mânevî mimarlarımızın hayatları değişik gönül dostlarıyla yapılan sohbetleri, kültür sanat haberlerini fotoğraflarla size ulaştırmak istiyoruz.”
Gerçekten ilk belirlenen istikâmette konu yelpazesini daha da genişleterek 28. yayın yılına geldi. İlk sayıdan başlayıp bugüne kadar her türlü desteği veren yazarlarımıza, şairlerimize, teknik desteğini aldığımız dostlarımıza ve siz değerli okuyucularımıza gönülden teşekkür ediyoruz.
Takvimler 2005 yılının Haziran ayını gösterdiğinde dergimiz, aylık olarak yayınlanmaya başladı. Dergimizin bu günlere gelmesi için ilk günden itibaren bizleri yüreklendiren, Somuncu Baba dostlarına ayrı ayrı teşekkür etmeyi bir borç addediyoruz. Somuncu Baba dergisi, Haziran 2021 itibariyle 28 yaşındadır. Kasım 2021 itibariyle 253. sayımızı neşretmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ayrıca dergi çalışmaları vesilesiyle, fevkalade bir yazı ve resim arşivimiz ile birlikte bir okuyucu kitlemiz oluşmuştur.
Somuncu Baba dergisi ilim, kültür ve edebiyat alanında, güzel tasarımıyla, zengin muhtevâsıyla gönüllere hitâbeden bir aylık dergi olduğunu artık isbatlamış durumdadır. Bu dergi mânevî bir gücün kültürel göstergesidir. Çünkü bizim bilgelik geleneğimizin en değerli halkalarından Somuncu Baba’yla, onun çağımızdaki temsilcisi Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’yle, onların güzelim çabalarıyla, himmet ve tasarruflarıyla doğrudan bir ilişkisi vardır. O mânevî gelenek günümüze kadar devam eden halka ve vakıf faaliyetleri ile birlikte dergi sayfalarında ilim, sanat ve kültür dünyamıza çok önemli katkılar sunmaktadır.
Somuncu Baba dergisi, taşra ile merkezi bir araya getiren, taşranın mânevî bir çekim kutbu olduğunu hatta kültürel bir gönül merkezine dönüştüğünü gösteren bir numûnedir. Halk edebiyatı, Dîvân edebiyatı, modern edebiyat ve düşünce geleneklerimizden haberdar pek çok okur-yazar bu dergiye emek ve katkı veriyor. İnanıyorum ki, her sayımızı eline alan okuyucularımız; irfan ve edebiyatla, gönül dinginliğine erişiyor, ilim ve kültür dünyamızdan soluklanıyor, bilginin gönüllere feyzle akışını hissediyor. Bu muhabbet tesirini okuyucularımız kendi iç âlemlerinde belki de daha üst düzeyde müşâhede ediyordur.
Okuyan, düşünen, dergiyle, kitapla hemhal olan bir nesil, Somuncu Baba Hazretleri, Hulûsi Efendi Hazretleri ve onun gibi bilgelerin fikirlerini, eserlerini okumak, özümsemek suretiyle, onlara hürmet ve muhabbet duyarak bu yolda ilerlerler. 100. sayımızda bir edebiyatçımız şu tespitlerde bulunmuştu:
“Dergi; Somuncu Baba’nın mânevî ikliminden kokular, sesler ve izler taşıyor. Onun muhabbetiyle oluyor bütün bunlar ve fütüvvet ahlâkının modern zamanlardaki en parlak yıldızlarından Osman Hulûsi Efendi’nin ihlaslı çabaları meyvesini birer birer vermeye başlıyor. Bizim birliğimiz, dirliğimiz, diriliğimiz, kendi mülkümüze ve bize emânet edilen arza yapabileceğiz katkılar, insanlık âlemine taşıyabileceğimiz değer açısından kullanışlı, elverişli ve zengin bir kaynak var burada. Bu değerler alanının söze büründüğü bir yer Somuncu Baba. Güvenli, doğru, güzel ve iyilik dolu bir yer. Bu yere yerleşenler, bizâtihî kendilerinde o değerler yansımaya başlayınca da başkaları bu aynadan kendini seyretme ihtiyacı duyabiliyorlar. Somuncu Baba’ya, bütün bu güzellikleri duyurduğu için minnettarım.”
200.Özel Sayı ekinde Prof. Dr. Ali Yılmaz’ın şu tespitleri Allah için hizmet yapmanın mutluluğunu mühürler durumdadır:
“Vakıflar, sadaka niyetiyle ve belli bir amacı gerçekleştirmek için ortaya konulan maddî katkılar olduğu için aynı zamanda bereketlidir. Bu maddî katkı belli bir maksada yönelik olduğu için sadece o yönde kullanılabilmekte ve böylece eserlerin ortaya çıkması zor olmamaktadır. Tarihten günümüze miras kalan birçok eserin böyle ortaya çıktığını biliyoruz. Yine eski dönemlerde, özellikle de Osmanlı Dönemi’nde birçok hizmetin vakıflar aracılığı ile yapıldığı ve yürütüldüğü de bilinmektedir. Osmanlı Dönemi vakıflarının kuruluş gayeleri incelendiği zaman görülür ki, bugün aklımıza getiremediğimiz ve belki basit gördüğümüz birçok hizmet için bile vakıflar kurulduğunu görüyoruz.
Müslümanların bu vakıf hizmetleri bugün de devam etmekte ve iyi yönetildiği zaman birçok hayır hizmetini yürütebilmekte ve güzel eserler ortaya koyabilmektedirler. Bunlardan biri de Darende’de bulunan Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı’dır. 1986 yılında kurulmuş olan bu vakıf, Darende gibi bir ilçede bir vakıf medeniyeti oluşturmaya çalışmaktadır ve büyük ölçüde de başarmıştır. Darende ve çevresinde insanların yararına olacak her esere katkıda bulunmayı amaç edinmiş olan bu vakıf, okul, cami, yurt, hastane gibi yeni yapıların yanında Darende’deki tarihî yapıları da restore ettirerek ayağa kaldırmaktadır.
Bütün bunlar yapılırken temel ilkenin işi ehline vermek ve estetiğe dikkat etmek olduğu bilinmektedir. Darende’deki bu eserler küçük bir vakıf medeniyeti numunesidir ve örnek alınmalıdır. Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı’nın bir eseri de Somuncu Baba dergisidir. Bugün bir dergiyi yayınlayıp onu dağıtıma sunabilmenin bütün imkânlarının bulunduğu, yayıncılığın merkezi olan İstanbul’da bile çok zor olduğu bilinmektedir. Fakat Somuncu Baba dergisi Darende gibi küçük bir ilçede hazırlanmakta, 20.000’e yaklaşan bir tiraj ile bütün Türkiye’ye dağıtılmaktadır. Şu anda da elimize 200. Sayısı ulaşmış bulunmaktadır. Biraz önce vakfın temel ilkesi olarak söylediğim, ‘işi ehline vermek ve estetiğe dikkat etmek’ ilkesini bu dergide de görüyoruz.
Doğru ve faydalı bilgiyi güzel bir üslupla kim aktarabilecekse ona ulaşıp yazı yazdırarak, onu da en güzel bir şekil ile sunarak, insanlara faydalı olmaya çalışmaktadır. Vakfın çalışmalarında ve derginin hazırlanmasında gösterilen bu ilkeleri bilmeyen birisi belki derginin marjinal bir topluluk tarafından belli kesimlere hitap ettiği zannedebilir. Fakat dergi incelendiğinde bunun böyle olmadığı kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Dinî, tarihî ve kültürel bakımdan insanlara en faydalı olacak bilgiler en doğru şekilde ehli tarafından verilmekte, göze en iyi hitap edecek estetik titizlik gösterilerek sunulmaktadır.”
Millî birlik ve mânevî kardeşlik esaslarını önceleyen, devletimizin bekâsı için çalışan ve duâ eden bir mâneviyat ocağının yayın organı olan Somuncu Baba dergisi, topluma faydalı, barış, dostluk, güven ve huzur içinde yaşamanın önemine vurgu yapan, tasavvuf ve edebiyatın insan hayatına olumlu katkılarını önceleyen bir çizgide üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Bir sayı neşredilince, yeni bir sayı hazırlığına tekrar başlamanın heyecanıyla bitmeyen bir gönül terennümünü yarım asırdır sürdürüyoruz. Cenâb-ı Hak daim eylesin. Allah rızâsı için yapılan hizmetlerdeki bu şevk ve istek, gerçek sevgi ve hizmet anlayışının alâmetlerinden biridir.
Edebiyatçı-yazar Mustafa Özçelik’in kaleme aldığı satırlar dergimizin insanımıza olan hizmetini açıkça ifade etmektedir:
“Somuncu Baba dergisinin bir önemi de şuradadır: Malum bu çağın en çok öne çıkan vasıflarından birisi de insanların çeşitli vasıtalarla çok değişik ve çoğu insanlığın hayrına olmayan ideolojilerin, düşüncelerin saldırısıyla karşı karşıya kalmış olmasıdır. Bilgi kirliliğine maruz kalan insanlar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlama imkânından da mahrumdur. İşte bu dergi, tam da bu noktada önemli bir hizmetin yayın vasıtası olarak daha bir değer taşımaktadır. Zira yayın anlayışı ve bu anlayışa uygun olarak yayımlanan her yazı insanların/okuyucuların önüne hak ve hakikat namına doğruyu bulup görebilecekleri kapılar açmaktadır.
Zira bu yazılar bir taraftan kadim kültürü bugünün insanının idrak dünyasına taşırken bir yandan da çağın yazılı ve görsel kültürle ortaya çıkardığı problemli durumları da tenkide tâbi tutarak tam da irşad geleneğinden ne anlaşılması gerektiğini müşahhas olarak ortaya koymaktadır. O bakımdan Somuncu Baba dergisine dergilerden bir dergi olarak bakmak yanlış olacaktır. Bu dergi bugün için adına ister mektep isterse dergâh diyelim bir eğitim müessesi durumundadır. Böyle bir dergiyle her ay buluşma imkânı bulan her okuyucu kelam aracılığıyla kendisinin dünya ve âhiretini ilgilendiren her türlü konunun bilgisine ulaşabilmektedir. Bu bilgilendirmenin ise tasavvuftan edebiyata, fıkıhtan akâide, tarihten günlük hayata kadar her alanda olması ise derginin önemini ve gerekliliğini daha çok ortaya koymaktadır.”
21. asrı yaşadığımız dijital çağda insanlara kolay ulaşmanın yollarından biri de elektronik yayıncılığın, basın ve medyanın elektronik ortamda çok büyük bir ehemmiyet kazanmış olmasıdır. Bilgisayar ve internet ağları, sosyal mecrâlar, internet siteleri artık meraklı okuyucuya bir tuş kadar yakındır. Ulusal ve uluslararası basın camiasında birçok dergi veya süreli yayının artık e-dergi olarak neşredildiğini duyuyor ve görüyoruz.
Vakıf kurucumuz, örnek insan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.) Nasihat gazelinin bir beytinde şöyle diyor:
Allah için herkese hürmet et de sev sevil
Her göze diken olma sünbülü ol gülü ol
Somuncu Baba dergisi ile insanları bir araya getiren, kardeşliği tesis eden, samimi duyguların merkezinde sevgi, saygı ve hoşgörü olan; insanımıza, toplumumuza ve ülkemize iyi hizmetlerde bulunmanın gurur ve mutluluğunu sizlerle birlikte e-dergi olarak da paylaşıyoruz.
2022 yılı Ocak ayından itibaren dergimiz matbu olarak değil e-dergi/elektronik dergi olarak PDF ve dijital mecrâda yayınına devam edecektir. İnternet ağının yaygınlaştığı ve cep telefonları, tablet ve bilgisayar gibi dijital cihazlar üzerinden her türlü bilgiye daha hızlı ulaşıldığı günümüzde dergimiz de www.somuncubaba.net adresinden yıllardır devam ettirdiği web yayınını daha da geliştirerek sizlerle paylaşacaktır.
Basılı materyallerin okunma oranının düştüğü, internet ortamında dergi ve haber yayıncılığının daha çok revaç gördüğü internet çağında biz de Somuncu Baba dergisi olarak matbaa, posta-kargo gönderimi gibi mâliyetlerle sizlerden yıllardır tahsil ettiğimiz abone ücretine gerek kalmadan, 2022 yılı ocak ayından itibaren dijital yayıncılık olarak ücretsiz hizmet sunmayı hedeflemekteyiz.
Kullandığınız dijital mecrâda (akıllı cep telefonu, tablet, bilgisayar, notebook) Somuncu Baba dergisi uygulamalarını indirerek, sosyal medya adreslerimize takiplerinizi sıklaştırarak dergimize destek olmanızı istiyoruz. www.somuncubaba.net adresini her gün ziyaret edip bir yazı veya bir şiir okuduğunuz, bir okur olarak takip ettiğiniz, bir arkadaşınıza tavsiye ettiğiniz takdirde dergimizin internet ortamında daha çok kimseye ulaşmasına vesile olacağınızı unutmayınız.
Yeni sayılarda buluşmak dileğiyle…
Musa TEKTAŞ
YazarOsmanlı, Fatih Dönemi’nden başlayarak Batı’daki seferlerini kolaylaştırmak, hâkimiyetini sağlamlaştırmak ve kendisine karşı oluşturulan Haçlı ittifaklarını parçalayıp zayıflatmak maksadıyla bazı Avrup...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Su gibi sür yüzü toprağın ayağına düşüpKatreni bahre katıp vâsıl-ı deryâ olagörYûnus Emre bir beytinde şöyle diyor:Niteliğim soran işit hikâyetSu vü toprak od u yel oldu sûret(Benim niteliğimi soran k...
Yazar: Vedat Ali TOK
Tasavvufî anlayışa göre hevâ ve heves nefstedir. Bazı sûfîler, nefs kavramıyla insanın kötü sıfatlarını ve isteklerini kasdederler. Nefs, tabiatında ebediyet arzusu, cimrilik, acelecilik, hırs, nankör...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Eski Millî Eğitim Bakanımız Metin Emiroğlu Bey’e bizleri kabul ettiği için teşekkür ediyoruz. Yaptığımız uzun röportajın bir kısmını siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.Kısaca özgeçmişinizden ve...
Yazar: Musa TEKTAŞ