SOLAKZÂDE’NİN (1095/1683) “ŞERH-İ ENDÜLÜSΔ ADLI ESERİNİN MUSTAFA SÜLEYMAN (ö.?) DARENDEVÎ NÜSHASI
“Ebü’l-Ceyş el-Endülüsî” şeklinde tanınan “Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed el-Ensârî el-Endülüsî” 459/1065’te vefat etmiş bir müelliftir. Onun “el-Arûzu’l-Endülüsî” adlı eseri klasik dönem ilim adamları arasında ve Osmanlı medreselerinde okutulmuş bir eserdir. Bu eser üzerine birçok şerh ve haşiye yazılmıştır. Eser, kısa, öz, pratiğe yönelik, konuları tartışmaya girmeden ele almasından dolayı geniş kitleler tarafından kabul görmüştür. Eser, yaygın bir şekilde okunmasına/okutulmasına rağmen, müellifi ile ilgili detaylı bilgi bulunmamaktadır.[1] Eserin meşhur şerhlerinden biri Muhsin el-Kayserî’ye (ö.872/1467) ait olan “Şerhu Arûzu’l-Endülüsî” adlı çalışmadır.[2] Endülüsî’nin bu çalışması Radıyüddîn İbnü’l-Hanbelî (971/1563) tarafından “el-Ḥadâ’iḳu’l-ünsiyye fî keşfi’l-haḳâ’iḳi’l-Endelüsiyye fi’l-‘arûz” adıyla da şerh edilmiştir. Hanbelî’nin bu şerhinin müellif hattı nüshası Halep’te el-Mektebetü’l-Halviyye’de bulunmaktadır.[3] Yine Mostârî Mahmûd Halîl (ö.1099/1687) tarafından “Fehmü’l-elmâ fî îzâhi’l-Endülüsî” adıyla şerh edilen eserin bir nüshası Kayseri Râşid Efendi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.[4] Endülüsî’nin bu eseri üzerinde şerh yazan bir diğer isim Solakzâde olarak tanınan “Halîl b. Muhammed İstanbûlî (ö.1095/1683)”dir.[5] Tespit edebildiğimiz kadarıyla Solakzâde’nin bu şerhi Millî Kütüphane[6], Süleymâniye Kütüphanesi,[7] Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi,[8] Gazi Hüsrev Kütüphanesi,[9] Manisa İl Halk Kütüphanesi[10] ve Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.[11] “Şerh-i Endülüsî” Adlı Eserin Mustafa Süleyman Darendevî Nüshası Solakzâde’nin tanıtımını yapacağımız “Şerh-i Endülüsî” adlı bu çalışması, hayatı hakkında bilgiye ulaşamadığımız Mustafa Süleyman Darendevî (ö.?) tarafından istinsâh edilmiştir ve eserin girişinde müellif adını “Halîl b. el-Hâcî Muhammed” olarak naklederek “Solakzâde” şeklinde tanındığını ifade etmiştir. Eser, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphanesi’ndedir. Eserin kütüphane kaydını şu şekilde gösterebiliriz: “Solakzâde, Şerh-i Endülüsî, Müstensih: Mustafa Süleyman Efendi Darendevî, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492, Yıl: 1207, Deri Ciltli.” “Şerh-i Endülüsî” başlığının ardından “Besmele” ile başlayan eserde hamdele ve salvelenin ardından müellif, Endülüsî’nin eserine şiirin kurallarından, bazı beyitlerden ve rumuzlardan oluşan muhtasar bir çalışma yaptığını, bu çalışmasının öğrenciler arasında çok tutulduğunu, Kayserî’nin şerhinde yer alan bazı ifadeleri de şerh etmek gayesiyle bu eseri kaleme aldığını ifade etmektedir.[12] Eserde Solakzâde, şairin ifadelerini kırmızı renkle yazmış ve bu ifadeleri şerh ederek çalışmasını şekillendirmiştir.[13] Solakzâde, İsâmüddîn’in şerhinde yer alan bazı ifadelerden nakillerde de bulunmuştur.[14] Aynı mecmua içerisinde “Hâzâ kitâbü şerh-i Endülüsî fî ilmi’l-arûz” adlı şerh de yer almaktadır. Endülüsî’nin ifadelerini kırmızı renkle kaleme alan müellif, bu ifadeleri şerh ederek 23 varaklık bir çalışma meydana getirmiştir. Bu çalışmada Solakzâde’nin Endülüsî’nin eserindeki kalıplara dair değerlendirmeleri ve onun delillerine ek olarak takdim ettiği delillerin zenginliği dikkat çekmektedir.[15] Mecmûa içerisindeki bu eserin sonunda eseri müstensih eden kişi ve istinsâh tarihine dair şu şekilde bir kayıt yer almaktadır: “Kitap, el-Fakîr el-Hakîr Süleymân Efendizâde demekle meşhur Seyyid Mustafa ed-Darendevî’nin kalemiyle Melik ve Vehhâb olan Allah’ın yardımıyle tamamlandı. Ey Allah’ım, Lâ ilâhe illallah Muhammedü’r-Rasûlüllâh hürmetine, murâdımı ver, ilmimi genişlet ve artır. Şerh, Sene 1301.”[16] Devamında “Risâle-i Fûrûa” adlı bir çalışma daha yer almaktadır. Bu çalışmada bazı arûz vezni ölçüleri bazı rumuzlarla dile getirilmiştir. Eserin sonunda “Süleyman Efendizâde” imzası yer almaktadır.[17] Akabinde “Bahr-i Tavîl” başlığı ile bir şiirin tahliline yer verilmiştir. İki varaklık bu açıklamadan sonra, Şevvâl orucuyla ilgili bazı hadîs-i şerîf ve fıkhî hükümlerin dile getirildiği, sonunda “Şerh-i Şifâ eş-Şihâb” ifadesinin yer aldığı 3 varaklık bir eser daha bulunmaktadır. Bu eserin ardından ise Solakzâde’nin Endülüsî’nin “Arûzu’l-Endülüsî” adlı eserinin ana metnin yer aldığı ve bu metin üzerinde sağa, sola, aşağı ve yukarıya uzanan şekillerle yaptığı şerh yer almaktadır. Yaklaşık 10 varaklık bu şerhte kalıplar ve Endülüsî’nin yer verdiği bazı şiirlerin şerh edildiği gözlemlenmektedir. Bu son kısımdaki şerh, şekil olarak, Solakzâde’nin diğer kütüphanelerde yer alan şerhlerine uyumludur. Netice olarak ifade etmemiz gerekirse Ebü’l-Ceyş el-Endülüsî, arûz konusunda İslâm tarihi içerisinde çok seçkin bir yere sahiptir ve onun en önemli şerhlerinden biri Solakzâde’nin “Şerh-i Endülüsî” adlı çalışmasıdır. Solakzâde’nin bu eserinin Bosna Hersek’ten Diyarbakır’a geniş bir coğrafyada yazma nüshalarının bulunması ve medreselerde uzun yıllar bu şerh üzerinden Endülüsî’nin eserinin okunması ve okutulması takdire şayan bir vâkıadır. Şârih-i Endülüsî Solakzâde’nin Kayserî ve İsâmüddîn şerhlerinden faydalandığını belirtmesi, eserin kıymetini artıran bir diğer unsur olarak kabul edilmelidir. Solakzâde’nin bu şerhinin de yer aldığı bir mecmuanın Darende Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi’nde 1301/1883 gibi tarihlerle kayıt altına alınması dikkat çekici bir husustur. Solakzâde 1683’te vefat etmiştir. Darendevî, Solakzâde’nin şerhini onun vefatından iki yüz yıl sonra Darende’de istinsâh etmiştir. Bu, Manisa’da vefat eden Solakzâde’nin şerhinin vefatından sonra uzun bir süre sonra da etkinliğini sürdürdüğünü göstermesi bakımından önemli bir veridir. Solakzâde’nin bu önemli çalışmasının Darende nüshasının yazma eser kütüphanelerinin tarandığı platformda yer almaması ise büyük bir eksikliktir. [1] Çetin M. Nihad, “Arûz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1991, c.III, s.429; Selami Bakırcı, M. Sadi Çöğenli, “el-Endelusi ve Aruzla İlgili Eseri (Aruzu'l-Endelusi)”, Ekev Akademi Dergisi, Yıl: IX, Sayı: XXV, (Güz 2005), s.268-284. [2] Bir nüshası Râşit Efendi Eki 11282/1’de kayıtlı olan eser, 1b-33a yaprak,17 satır, 220x165(155x90) mm ölçüsünde nesih hatla 1819 tarihinde Osman Alemî (ö.?) tarafından 1819’de istinsâh edilmiştir. Ayhan Yıldız, Kayseri Râşid Efendi İhtisas Kütüphanesi’nde Bulunan Arap Dili ve Edebiyatına Dair El Yazması Eserlerin Tasnif ve Tanıtımı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya 2008, s.322-323. Kayserili şârihin bu eseri, Mustafa İsâmeddîn tarafından “Tercüme-i Şerh-i Arûz-ı Endülüsî” adıyla Türkçeye tercüme edilmiş, 3 Muharrem 1163/ 13 Aralık 1749 tarihinde İstanbul’da tamamlanmıştır. Tercümenin mütercim hattından çıkan nüshası Râgıb Paşa 1138 numarada bulunmaktadır. Eser Abdullah Hulûsî tarafından 1286 yılının Şaban’ında (Kasım-Aralık 1869) Karahisâr Alî Efendizâde Es’ad Efendi Matbaası’nda basılmıştır. Sadık Yazar, “Mustafa İsâmeddîn Efendi’nin Şerhleri ve Şerh Usulü”, Asobid (Amasya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi), c.I, Sayı: I, (Haziran 2017), s.101. [3] Cevat İzgi, “İbnü’l-Hanbelî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2000, c.XXI, s 69. [4] Râşit Efendi 735/2’de kayıtlı olan nüsha, 41b-80a yaprak, 23 satır, 208x140, (116x75) mm ölçüsünde nesih hatla istinsâh edilmiştir. Yıldız, Kayseri Râşid Efendi İhtisas Kütüphanesi’nde Bulunan Arap Dili ve Edebiyatına Dair El Yazması Eserlerin Tasnif ve Tanıtımı, s.287-288. [5] Solakzâde ile ilgili “Zeyl-i Şakâik”ta özetle şu bilgilere yer verilmiştir: “İstanbulludur. Antâkî Mustafa Efendi ve Minkârîzâde Efendi’nin ilim tahsîl etmiştir. Hacı Hamza, Molla Bâlî, İbrahim Paşa-yı Cedîd, Hâfız Ahmed Paşa ve Zekeriya Efendi Medreseleri’nde çeşitli vazifeler ifâ etmiştir. 1094/1682 Zilhiccesinde Üsküdârî Muhammed Efendi yerine Manisa Kadılığı’na tayin edilmiştir. Buradaki görevi esnasında vefat etmiştir. “Arûz-ı Endülüsî” üzerine telifi ve “Tabakât-ı Hanefiyye” adlı tasnifi vardır.” Uşşâkîzâde İbrâhîm Hasîb, Zeyl-i Şekâik, Hazırlayan: Ramazan Ekinci, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul 2017, s.790. [6] Millî kütüphanedeki kayıt şu şekildedir: Solak-zâde Halîl b. Muhammed İstanbûlî (öl.1095/1683), Şerhu'l-'Arûzi'l-Endelüsî, Demirbaş No: 06 Mil Yz A 1039/2, Arapça, İstinsâh Tarihi: 1203/1788, Milli Kütüphane-Ankara, Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, Dvd Numarası: 38, Ölçü: 213x145 - 165x90 mm., Yaprak: 42b-55b, Satır: 23, Yazı Türü: Nestalik, Kağıt Türü: Suyolu filigranlı. [7] Eser, Lâleli Kütüphanesi 1969’da kayıtlıdır. Ebru desenli, sırt kısmı kırmızı meşin, miklaplı cilt içinde 2 28 3 varak, 17 satırlı, harekesiz nesih yazı ile kaleme alınmıştır. Ali Hikmet Şah, Süleymâniye Kütüphanesi Lâleli Bölümündeki Aruza Dair Yazma Eserler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2000, s.57. [8] Abdurrahman Özdemir, Solakzâde’nin “Şerhu ‘Arûzi'l-Endelüsî” (Kütüphane No:4741) adlı eseri ile birlikte “Tuhfetü'l-Halîl fî ‘ilmi'l-celîl” (Kütüphane No: 2200) adlı çalışmasının da bu kütüphanede olduğunu nakletmiştir. Abdurrahman Özdemir, “Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi’nde Bulunan Arap Dili Ve Belâgatına Dair Yazmalar”, Nüsha, Yıl: VII, Sayı: 24, (Güz 2007), s.98. [9] Eser bilgileri şu şekildedir: Solak-zâde Halîl b. Mehmed Rûmî, Şerh-i Arûzu’l-Endülüsî, Demirbaş No: R-7731/2, Bulunduğu Yer: Bosna-Hersek, Koleksiyon: Gazi Hüsrev Kütüphanesi Türkçe Yazmaları, Ölçü: 230x150-160x80 mm., Yaprak: 211-237, Satır: 19, Yazı Türü: Nesih. [10] Kütüphane kaydı şu şekildedir: Solakzade HAlîl b. Muhammed İstanbûlî (ö.1095/1683), Şerhu Arûzi’l-Endülüsî, Demirbaş No: 45 Ak Ze 5724/9, Bulunduğu Yer: Manisa İl Halk Kütüphanesi, Koleksiyon: Manisa Akhisar Zeynelzade Koleksiyon, Ölçü: 212x150-130x75 mm., Yaprak: 87b-114a, Satır: 17, Yazı Türü: Arap-Nesih, Kağıt Türü: Filigranlı. [11] Kütüphane numarası ve eserin kaydı şu şekildedir: 176/5, 652/3 Şerhu'l-'Arûzi'l-Endulusî, Solakzade Halil b. Muhammed (ı095/ı683). M. Edip Çağmar, “Diyarbakır İl Halk Kütüphanesinde Bulunan Yazma Eserler (Arap Dili İle İlgili Olanlar)”, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c.III, Sayı: II, Diyarbakır 2001, s.190. [12] Solakzâde, Şerh-i Endülüsî, Müstensih: Mustafa Süleyman Efendi Darendevî, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492, 1a. [13] Solakzâde, Şerh-i Endülüsî, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492, 1b-3a. [14] Solakzâde, Şerh-i Endülüsî, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492, 3a. [15] Solakzâde, Hâzâ kitâbü şerh-i Endülüsî fî ilmi’l-arûz, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492, 1a-23a. [16] [16] Solakzâde, Hâzâ kitâbü şerh-i Endülüsî fî ilmi’l-arûz, Şeyh Hamîd-i Velî Kütüphânesi, Kitap No: 205, Tasnif No: 492,23a. [17] Süleyman Efendizâde, Risâle-i Furûa, 1a-1b.
Fatih ÇINAR
YazarBilge Bir Hükümdârın Gönül Dünyası: Kadı Burhâneddîn Dîvân’ında Gönül Gemisinin Seyri‘Işkı denizine ben biliş idüm ezeldeÂşinâyam nola eşkümde eger yüzer isem[1]Kadı Burhâneddîn, XIV. yüzyılı ilmî, ed...
Yazar: Fatih ÇINAR
Kınayanın kınamasından çekinmeden ve ihlâs merkezli salih amelle hayatı anlamlı kılma gayreti şeklinde özetlenebilecek melâmet yolu tarihî seyr içerisinde üç devirden oluşmaktadır.[2] Hamdûn Kassâr’ın...
Yazar: Fatih ÇINAR
İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak (k.s.), Anadolu’nun yakın tarihinde ilmî, mânevî ve hizmet endeksli kişiliği ile derin izler bırakan nice büyük isimlerden biridir.[2] Zâhir ve bâtın sahalardaki hizmet...
Yazar: Fatih ÇINAR
Tekirdağ, Anadolu ile balkanlar arasında bir geçit bölgesi ve ilim, kültür, sanat ve mâneviyât merkezi İstanbul’u besleyen ana merkezlerden biri olması bakımından önemli bir şehirdir.[1] Tekirdağ’ın b...
Yazar: Fatih ÇINAR