Şiir: Kurân'ım
Yüzüne baktıkça içim açılır,
Gözlerin gözümde dursun Kur’ân’ım...
Sûreden sûreye şûle saçılır,
Tepeden tırnağa nursun Kur’ân’ım...
Kulaklar duymuş mu böylesine ses?
Her sözün emsalsiz, her hâlin enfes!
Mevlâ’mızı zikrederiz her nefes,
Âyetler kalbimde vursun Kur’ân’ım...
İblislerin oyunları çok yavuz,
Tuzak dolu sana varan yolumuz,
İstemem ben Sen’den başka kılavuz,
Aşkın gönlüme taht kursun Kur’ân’ım...
Her ezber, derece olur cennete,
Hangi kitap ermiş böyle devlete?
İnşâallah herkes uyar davete,
Işığın herkesi sarsın Kur’ân’ım..
Sen bütün âleme kanatsın, kolsun,
Hitabın her dâim rûhuma dolsun!
Son Râsul’e gelmiş, son çıkar yolsun,
Sen bütün ümmete yarsın Kur’ân’ım...
Hangi kitap çağdan çağa dokunur,
Hangi kitap böyle baştan başa nur?
Hangi kitap böyle güzel okunur?
Sen iki dünyada varsın Kur’ân’ım...
Bir tek harfi değişmeyen sevgili,
Bir an olsun sensiz koyma Celil’i!
İyiliğe karşı cennet kefili,
Kötülüğe karşı sursun Kur’ân’ım..
Halil GÖKKAYA
ŞairBüyük binalarda kaybolup gittik,Cumbalar cumbaya bakmıyor artık,Gerçek zenginliği nasıl tükettik,Kimseler kimseyi takmıyor artık...Millet çekmiş dört yanına duvarı,Kurutmuşuz kaç asırlık çınarı!Kalple...
Şair: Halil GÖKKAYA
Budin de sonbahar bir başka güzel,Mevsimler yüklenir güzün üstüne,Gül babada ağlar ebetle ezel,Tuna'da şiirler hüzün üstüne...Nice civan yaprak olmuş sellere,Tekbir sesi sinmiş esen yellere,Bırakmamış...
Şair: Halil GÖKKAYA
Masalsı bir küçük evde,Yaşar o Bosna’lı çocuk.Her gün babanın peşine,Düşer o Bosna’lı çocuk.Masada o resim durur,Düşlerinde bir yer bulur,Arda olur, Tuna olur,Taşar o Bosna’lı çocuk…Uyanır sabah yelin...
Şair: Halil GÖKKAYA
Klasik Türk edebiyatı, Osmanlı edebiyatı, İslâmî Türk edebiyatı, Eski Türk edebiyatı gibi değişik isimlerle anılan, Türklerin İslâm’ı seçmelerinden sonra ortaya çıkan ve hemen bütün Türk coğrafyasında...
Yazar: Mahmut KAPLAN