RAHMETİNDEN ÜMİT KESMEM
Bir mü'minin¸ yaptığı ibadetlere güvenerek Hak Teâlâ'nın gazabından emin olması yanlıştır. Çünkü yapılan ibadetler ne kadar fazla¸ devamlı ve sevaplı da olsa¸ Allah'ın ihsan ettiği sayısız nimetlerin şükrünü edaya kâfi gelmez. Bu sebepledir ki mü'mine yaraşan¸ daima korku ve ümit içinde olmaktır.
Dinimizin bütün insanlara bildirdiği ve mü'minlere öğrettiği ilâhî esaslardan biri de; kulun teslimiyet ölçüsüdür. İslâm'a göre mü'min; lütfu ve ihsanı¸ keremi ve rahmeti sonsuz olan Yüce Rabbine büyük bir muhabbet ve tazimle teslim olmalıdır. O'nun rahmet ve merhametinin her şeyi ihata ettiğini düşünerek O'na iltica ederek¸ ne kadar kusurlu ve günahkâr da olsa¸ Rabbi'nin af ve mağrifetinden ümidini kesmemelidir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır: "Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez." (12/Yûsuf¸ 87)
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri Dîvân'ında bu âyete işareten şöyle der:
"Lâ taknetû" sırrından
Kesmez ümîd Hulûsi
Âsîler gürûhunu
Rahmetin kurtaracak
Allah'ın rahmeti gazabını geçmiştir. Ancak; Allah'ın rahmeti¸ şefkat ve mağfireti sonsuz olmakla birlikte¸ gazap ve azabının da çok şiddetli olduğunu asla unutmayarak O'ndan korkacak¸ gazabından emin olunmalıdır. Yani mü'min; Rabbi huzurunda daima ümit ve korku arasında olmalı¸ kalbi O'na lâyık gerçek kul olmanın heyecanı ile çarpmalıdır. Ruhunu saran ilâhî haşyet ve teslimiyet içinde¸ Rabbi'nin rahmet ve mağfiretini ümit etmelidir.
İnsan için bu hayat¸ gerçekte¸ korku ve ümitlerle dolu bir imtihan yeridir¸ önemli olan¸ bu gerçeği unutmayarak korku ve ümidin tatlı ahengi içinde yaşayabilmektir. Çünkü korkunun ifratından ye's¸ yani ümitsizlik doğar. Fazla ümitlenmekte¸ insanı gaflete ve akıbeti umursamamaya¸ dolayısıyla hüsrana götürür.
Bir de ne kadar çok ve büyük günah işlenirse işlensin¸ ihlâsla tevbe edilince¸ affedilebileceği unutulmamalı¸ "Çok günahkârım artık Allah beni affetmez" diye¸ Rabbin Rahmetinden ümit kesilmemeli. Yine Hulûsi Efendi hazretlerine kulak verelim:
Ümidim kesmezem kapından bin günahım var
Bu hasta gönlüme afvınla derman eyle Allah'ım
Bir mü'minin¸ yaptığı ibadetlere güvenerek Hak Teâlâ'nın gazabından emin olması yanlıştır. Çünkü yapılan ibadetler ne kadar fazla¸ devamlı ve sevaplı da olsa¸ Allah'ın ihsan ettiği sayısız nimetlerin şükrünü edaya kâfi gelmez. Bu sebepledir ki mü'mine yaraşan¸ daima korku ve ümit içinde olmaktır.
İnancımıza göre; Allah'a ihlâsla inanan ve O'na asla şerik koşmayan her mü'min¸ ne kadar çok ve büyük günah da işlese¸ ümitsizliğe düşmeyerek tevbe etmeli¸ Allah'ın¸ dilerse kendisini de affedeceğini bilmelidir. Rabbinin sonsuz rahmetinden ümidini kesmemelidir.
Yüreğinizde Allah korkusu ve ümidiniz eksik olmasın
NOT LOSE HOPE IN THE MERCY OF ALLAH
"
Do not lose hope in the mercy of Allah; indeed none lose hope in the mercy of Allah except the disbelieving people." (12:87). As is stated in the verse¸ the believers do not lose their hopes in the mercy of Allah regardless of their numerous faults and sins.
God's compassion takes precedence over His wrath¸ but he does not deny the reality of this wrath: he attributes it¸ though¸ not to God's intrinsic nature¸ but to the creature's willful rejection of the mercy that is being offered to him "ontologically"¸ that is¸ by virtue of the compassion that is inherent to the very nature of being.
The believers should neither be overconfident nor too desperate or hopeless about Allah's compassion. On the contrary¸ they should always be hopeful about His endless compassion.
Sebahaddin ATEŞ
YazarPeygamberimizin ashabından Amir’in¸ Rafi adında bir oğlu vardı. Rafi ¸ küçük ve yaramaz bir çocuktu. Rafi bir gün¸ Medineli Müslümanlardan birinin hurma ağaçlarını taşladı. Bahçe sahibi onu yak...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
1. DİLEDİĞİNE MADDÎ VE MÂNEVÎ NİMETLERİNİ BOL BOL VEREN, RUHLARI BEDENLERE YAYAN El-Bâsıt da bir şeyi yayan ve genişleten demektir. Yüce Allah'ın en güzel isimleri arasında yer alan ‘el-...
Yazar: somuncueditor
Sabır bir nevi üstün ahlâk sınavıdır. İnsan onunla güzel ve hoş olmayan işleri yapmaktan sakınır. Sabırla mü'min ayrı bir tahammül¸ gücü ayrı bir kuvvet kazanır. Hatta bazen acıları yuduml...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
Yüce dinimiz İslâm; kardeşlik ve sevgiyi¸ karşılıklı güveni¸ birlik ve beraberliği emreder; tembelliği¸ cehaleti¸ ataleti ve insanı küçük düşürücü davranışları şiddetle yasakla...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ