ONÜÇÜNCÜ HADİS
“(Allah Teâlâ) ‘namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Yarısı bana¸ yarısı da
kulumadır. Kuluma dilediği verilecektir’ (buyurmuştur). Bir kul namazda ‘Bütün hamd
ve senâ âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur’ dediği zaman¸ Allah Teâlâ ‘Kulum
bana hamd etti’ buyurur. قَسَمْتُ الصَّلاَةَ بَيْنِي وَبَيْنَ عَبْدِي نِصْفَيْنِ نِصْفٌ لِي وَنِصْفٌ لِعَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ فَإِذاَ قاَلَ الْعَبْدُ اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعاَلَمِينَ قاَلَ اللُّٰه تَعاَلَى حَمِدَنِي عَبْدِي وَإِذاَ قاَلَ اَلرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ قاَلَ اللّٰه ُتَعاَلَى أَثْنىَ عَلَيَّ عَبْدِي وَإِذاَ قاَلَ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ قاَلَ اللّٰه ُتَعاَلَى مَجَّدَنِي عَبْدِي فَإِذاَ قاَلَ إِياَّكَ نَعْبُدُ وَإِياَّكَ نَسْتَعِينُ قاَلَ هَذاَ بَيْنيِ وَبَيْنَ عَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ فَإِذاَ قاَلَ اِهْدِناَ الصِّراَطَ الْمُسْتَقِيمَ صِراَطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ قاَلَ هَذاَ لِعَبْدِي وَلِعَبْدِي ماَ سَأَلَ
Türkçe Açıklaması“(Allah Teâlâ) ‘namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Yarısı bana¸ yarısı da
kulumadır. Kuluma dilediği verilecektir’ (buyurmuştur). Bir kul namazda ‘Bütün hamd
ve senâ âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur’ dediği zaman¸ Allah Teâlâ ‘Kulum
bana hamd etti’ buyurur. Kul ‘O¸ rahman ve rahîmdir’ dediğinde¸ ‘Kulum bana sena
etti’ buyurur. Kul ‘Hesap ve ceza gününün hâkimidir’ dediğinde¸ Allah Teâlâ ‘Kulum
beni ta’zim etti’ buyurur. Kul: ‘Biz yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım
dileriz’ deyince¸ ‘Bu iş benimle kulum arasındadır (ibadet bana¸ yardım da kuluma
aittir¸ kulumun istediği verilecektir)’ buyurur. ‘Bizi dosdoğru yola ilet¸ kendilerine nimet
verdiklerinin yoluna¸ gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil’ dediğinde de: ‘Bu dilek
kula aittir. Ona istediği verilecektir’¸ buyurur.”
(Muslim¸ Salât¸ 11)
Yorum
“İnsan¸ kulluk makamında ciddiyetle durur ve ihlâstan üzerine düşen görevi her
hâlukârda Allah’a hamdederek yerine getirir¸ Allah Teâlâ’nın kendi zatını övdüğü gibi
O’na hulûs-u kalple senada bulunur¸ hamd¸ senâ ve övmenin içinde gark olarak Allah’ı
yüceltir ve de tüm bunların hepsinde Allah’tan yardım dilerse¸ bu onu orta yol olan
Ehadiyete götürür. Ki¸ ruhlar ve bedenler için başlangıc amelleri ile sülûkun sonu bu
yoldan geçmektedir. Ve yine bu yolla¸ (ayette) her şeyin rabbi olan Allah’dan (bizi)
hazır et tarzında dua edilen¸ gadab ve kahrın karışmasından uzak saf ve mutlak rıza
makamı elde edilir.”
Şeyh Hamid-i Veli Hz.
(Somuncu Baba)
(Şeyh Hamid-i Veli¸ Kırk Hadis¸ (Haz: Prof. Dr. Enbiya Yıldırım)¸ Nasihat Yayınları¸ 2007.)
Şeyh Hamid-i Veli Hz
Yazar
"Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa¸ ya hayır söylesin ya da sussun.” مَنْ كَانَ يُؤْم...
Yazar: Şeyh Hamid-i Veli Hz
“Hased ancak iki kişi hakkında meşrudur: Biri¸ Allah’ın kendisine vermiş olduğu Kur’an'ı gece gündüz okuyan kişi. Diğeri de Allah’ın kendisine ihsan etmiş olduğu mald...
Yazar: Şeyh Hamid-i Veli Hz
Yavaşça gözlerini açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Son hatırladığı şey zıplarken bir tele takıldığı ve karnının çok acıdığı idi. Ne kadar çabalasa da o telden kurtulamamış bitap düşmüştü. ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
"Ruhlar sıralanmış asker toplulukları gibidirler. Ruhlar âleminde tanışıp anlaşanlar (dünyada) anlaşırlar. Buna karşılık¸ ruhlar âleminde anlaşamayanlar (dünyada) da birbirleri ile anlaşamazlar....
Yazar: Şeyh Hamid-i Veli Hz