ON BEŞ TEMMUZ GECESİNDE
Babamla verip el ele, Evimizden çıktım ben de, Kapıldık bayraklı sele, On beş Temmuz gecesinde… Camide yanmış ışıklar, Bayrama dönmüş sokaklar, Korkuttu bizi uçaklar, On beş Temmuz gecesinde… Nasıl oldu anlamadım, Tanklar geldi adım adım, Tarifsiz şeyler yaşadım, On beş Temmuz gecesinde… Ben ağladım, babam sustu, Kanlı sinesine bastı, Asker yolu niçin kesti, On beş Temmuz gecesinde… Canım babam ölüyordu, Ölürken de gülüyordu, Her şey masal geliyordu, On beş Temmuz gecesinde… Askerler bizi ittiler, Bir sürü kurşun attılar, Babamı şehit ettiler, On beş Temmuz gecesinde… O gece babasız kaldım, Celil amcama sarıldım, On yaşımda gazi oldum, On beş Temmuz gecesinde…
Halil GÖKKAYA
Şair
Beşiklerden mezarlara giderken,Günden güne katlanıyor günahım,Ömrümüze yıllar vedâ ederken,Kulluğunla gönenir mi sabahım?Tövbemizi kabul eyle Allâh’ım!..Yâ Rab bizi, kenetlenmiş saf eyle,Affa lâyık ol...
Şair: Halil GÖKKAYA
Bir şehir ki Türkiye’nin serhaddi,Elmasta kaç kırat değer Edirne?Güzellikler hem manevi hem maddi,Saklıymış kalbinde meğer Edirne…Süloğlu’nun, Uzunköprü niyazı,Selimiye yükseltiyor avazı,Burmalı camim...
Şair: Halil GÖKKAYA
Beni çölden çöle salmış,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın...Titreyen rûhumu almış,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın...Sana ermek bize nîmet,Sana cennet bile hasret!Olmuş Âlemlere Rahmet,Sen’in aşkın, Sen’in aşkın.....
Şair: Halil GÖKKAYA
Gitme kardeş yanlış yöne,En son Hak din İslâmiyet...Bundan sonra başka dîne,Olur mu hiç teslîmiyet?Hakaretler hobi oldu,Saldırılar tabiî oldu,Sözde İslâmfobi oldu,Uyanınca câhiliyet...Şakıyan dillerde...
Şair: Halil GÖKKAYA