Öğretmen Örnek İnsandır
Gerçek öğretmen; yürekleri ısıtan, gönülleri aydınlatan güneşe benzer. Sevgi dolu yüreği, güler yüzü ve güzel sözüyle gönülleri fetheder. Tatlı dili ve maharetli elleriyle kalplere sevgi tohumları eker. Sevgisi, bilgisi ve ilgisiyle onları geleceğe hazırlar. Çiçeklerini en güzel şekilde yetiştirir.
İyi bir öğretmen, öğrencilerini ciddiye alır, problemleriyle ilgilenir, olgundur, samîmîdir, âdildir, sabırlı ve iyi bir örnektir. İdeal öğretmen, mesleğine saygılı, kendini eğitime adamış, çevresiyle iyi ilişkiler kurmuş, önyargısız, paylaşımcı, yönlendiren, önder olmalıdır. Tercih edilen öğretmen, ahlâklı, fedakâr, kişilikli, güzel ve etkili konuşan, iletişimi iyi olandır.
Öğrenme ortamını oluşturmak için; öncelikle amaç çok iyi tespit edilmeli, öğrenmeye ilgi uyandırmalı, öğrencinin istek ve görüşleri alınmalı, araç ve gereçleri yerinde kullanmalı, sınıfı birlikte yöneltmeli, iyi bir rehber olmalı ve mutlaka değerlendirmenin yapılmalı. Öğrencilere fikir üretmeyi öğretme yolları için; onlara değişik yönden sorular sormalı, başka türlü yapmanın yollarını araştırtmalı, oyunlu kelimeler kullanmalı ve başkalarının görüşünü dinlemeyi öğretmeli.
Öğrencinin direniş gücünü artırma yollarını sağlamak için; öğrencinin maneviyat gücünü artırmalı, onları dinlemeyi bilmeli, korku ve tedirginliklerine yardımcı olmalı, kendilerine olan güvenlerini artırmalı, iyi arkadaş seçebilmelerine yardımcı olmalı.
Öğrencilerin öğretmenlerle ilgili şikâyetlerine baktığımızda genelde şu sözleri duymaktayız: Öğretmenimiz bizi sevmiyor, anlamıyor, dinlemiyor, bizimle ilgilenmiyor, hiç gülmüyor, rahat konuşamıyoruz, her gün aynı elbiseyi giyiyor, derse hazırlıksız giriyor, kız-erkek ayırımı yapıyor, zor sorular soruyor, çok ödev veriyor...
Yine öğrenciler öğretmenlerin sevilmeyen davranışlarını şöyle sıralıyorlar: Öğrencilere değer vermemesi, çok sıkıcı bir insan olması, problemleri görmezlikten gelmesi, dersi zorlaştırması, konuşmalarının öğrenciyi incitip, yaralaması, tutarlı ve güvenli olmaması, öğrencilerine hakaret etmesi, sabırsız olması, hemen ceza vermesi, hoşgörülü olmaması, kendini övmesi, herkesi eleştirmesi, öğrencilerle iletişiminin iyi olmaması, idealist olmamasıdır.
Problemli öğrencilerle özel iletişim kurmak öğretmenin en önemli görevlerinden biridir. Aslına bakacak olursak problemli çocuk yoktur. Problemi çözülemeyen veya problemi çözemeyen öğretmen vardır diyebiliriz. Problemli öğrenciler dediğimiz öğrenciler kimlerdir. Gelin bunlara bir bakalım. Ailevî yönden sorun yaşayanlar en başta gelmektedir. Baş problemde bu değil mi zaten. Ailede şiddet, kavga, baskı vb. yaşanıyorsa, öğrenci başarısızsa, korkuları varsa, inatçı, sıkılgan ve yalancı ise bu öğrencilerle özel olarak ilgilenmemiz gerekmektedir.
Öğrencilere yararlı olabilmek için; konuyla ilgili bilgi sahibi olmak, ailelerle yakın bir iş birliğine girmek, öğrenciyi tanıyarak, izlemek, yeterince dinlemek, karşımıza alarak sevgi ve dostluk mesajları vermek gerekir. Öğrenci sizden korkup kaçmamalı, neden ve niçinler mutlaka anlatılmalıdır.
Yapılan olumsuz davranışlar hissettirilmelidir. Öğrenciye güven vermeli, cesaretlendirilmeli, teşvik edip desteklenmelidir. Öğretmen öğrencisini sözlerinden daha çok davranışlarıyla etkilemelidir. Mutlaka ilgi gösterilmelidir. Problemlerin çoğu gerek ailelerin gerekse de öğretmenlerin ilgisizliği ve iletişimsizliği problemleri işin içinden çıkılmaz hâle getirmekte ve problemlerin çözülmesi zorlaşmaktadır.
Problemi gerçekten çözmek istiyorsak; öğrenciyi iyi dinlemeli, doğru bilgi vermeli, utandırmamalı, kişiliklerini kabul etmeli, övgü takdir ve onay beklediği unutulmamalı, baskılardan uzaklaşmalı, samîmî ve dost olduğunuz hissettirilmeli, sevgimizi yüzlerine karşı söylemeliyiz.
Öğrenciyi kurtarmak, hem aileyi hem de geleceği kurtarmak demektir. Sevgi dilini iyi kullanan insanlar problemleri kolayca çözerler. Atasözünde; “Sözler kalpten çıkarsa kalbe ulaşır, ağızdan çıkarsa kulaktan öteye gidemez.” denilmektedir. Söz nereden çıkarsa oraya ulaşır. Sevgi dolu bir kalp, kalplere etki ederek dostluk kapılarının açılmasına sebep olur.
Etkili konuşmak çok önemlidir. Etkili bir konuşmaya sahip olmak için; öncelikle konuya çok iyi hazırlanmak, yeri ve zamanı iyi belirleme, vücut dilini iyi kullanma, kılık kıyafete gereken özeni gösterme, güler yüzlü ve sempatik olma, vücut dilini ve sesi iyi kullanma, konuya ilgi çekme, konuya ilginç giriş yapma, seviyeye göre konuşma, konunun açık ve sade dille olması, konuşmanın bir bütünlük arz etmesi, konuşurken kolaydan zora gitme, vurgu yapma, abartıdan kaçınma, ilgiyi canlı tutma ve konuşmayı ilginç cümle ile bitirme.
Kendimizi dinletmek için dinleyiciye sempatik olmamız gerekir. Kendimizi sevdirmeliyiz ki, iletişimimizde problem olmasın. Sevgi sihirli bir duygudur, karşılıksız kalmaz, sevgi ile attığımız bir adım inanılmayacak başarılar getirir. Kalbimizden çıkan içten duygular güzel bir duadır.
Konuyla ilgili şu güzel sözlere hep birlikte kulak verelim; “Ben duâ edip Allah’tan kuvvet istedim, o bana zorluklar verdi. Ben ondan ibret ve hikmet istedim, o bana problem ve hastalık verdi, ben ondan zenginlik istedim, o bana sağlık ve akıl verdi, ben ondan sevgi istedim, o bana problemli öğrenciler verdi, ben ondan cesaret istedim, o bana tehlikeler verdi, ben ondan başarı istedim, o bana zaman verdi, ben ondan hayır ve sevap istedim, o bana öğretmenlik verdi.”
Mesleğini ve öğrencilerini seven gül yürekli gönül fatihlerine selâm olsun.
Ali ÖZKANLI
YazarYüce Allah Furkan Sûresi 77. âyette şöyle buyurmaktadır:"(Rasûl’üm!) De ki; ‘(Kulluk ve) duânız olmasa, Rabb’im size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Rasûl'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan...
Yazar: Mehmet SOYSALDI
Bir yıl geçti üstünden, Gazze ‘de kıyım devam,Yazık vefat haberi geliyor akşam-sabah,Acımasız Yahudi, kesildi şimdi yamyam,Aciz kaldık Ya Rabbi, sen kurtar yüce Allah…Lâ Havle velâ kuvvete illâ billah...
Şair: Halil GÖKKAYA
İzzeddin el-Kassâm, Suriye'nin Lazkiye iline bağlı Cebele'de doğdu. Babası, bir medresede öğretmenlik yapıyor ve şeriat mahkemesinde görevliyken, aynı zamanda bölgedeki Kâdirî Tarikatı’nın lideriydi. ...
Yazar: Oğuzhan AYDIN
Güzel bir atasözümüz var; “Ne ekersen onu biçersin.” Biz büyüklerimizden gördüklerimizi uygularsak, çocuklarımız da bunları görecek onlar da bayramları bizim gibi kutlayacaklardır. Geleneklerimize sah...
Yazar: Ali ÖZKANLI